A3 Haber

Özel kalem kıyağı: Sayıştay 2017’de isimleri verip karmaşık ilişkileri çözmüş

Özel kalem kıyağı: Sayıştay 2017’de isimleri verip karmaşık ilişkileri çözmüş

Özel kalem kıyağı: Sayıştay 2017’de isimleri verip karmaşık ilişkileri çözmüş
Kasım 06
10:46 2020

Ahmet Kurtuluş’un 25 Ekim 2018’de İzmir Cumhuriyet Savcısı Ferhat Deniz’e verdiği ifadede sözünü ettiği kişilerden biri de bir dönemin MİT İzmir Bölge Başkanı Gürbüz Yüksel.
Kurtuluş, Gürbüz Yüksel’i Ankara’ya tayini çıkmadan 1-2 ay önce tanıdığını, Okan Bato ile de Gürbüz Yüksel aracılığı ile tanıştığını söylüyor.
Kurtuluş’un iddialarına göre Gürbüz Yüksel’in İZPEK İnşaat’ın sahibi Özay İpek ile sıkı fıkı ilişkileri var. Çeşme’deki evinin tüm tadilatını ona yaptırmış. Kurtuluş bu ilişkiye delil olarak da Gürbüz Yüksel’in bindiği aracın taşıtmatik kartından akaryakıt giderlerinin İZPEK tarafından ödendiğinin araştırılırsa ortaya çıkacağını söylüyor.
Kurtuluş, Gürbüz Yüksel’in Ankara’ya gittikten sonra ailesine Narlıdere’de ev tuttuğunu ve kendisine faydası olabileceğini düşündüğü için 600 TL’ye yakın ev kirasını çalışanı Yılmaz Çelebi üzerinden ödediğini söylüyor.

Tanışmalarını ve Gürbüz Yüksel üzerinden dönemin İzmir Başsavcı Vekili Okan Bato’ya ulaşmasını anlatan Ahmet Kurtuluş’un Yüksel’in gizli ortağı olduğunu iddia ettiği şirketin adı İZPEK İnşaat.
İZPEK İnşaat’ın kökeni aslında Aliağa’ya uzanıyor.
İlk adı A.R. Yapı İnşaat Taahhüt Petrol Lojistik Maden Sanayi.
Cumhuriyet Caddesi Özkul Apartmanı Aliağa İzmir adresinde 16 Kasım 2006’da kuruldu.
Kurucuları Aydın Pişiren ile Süleyman Türkan.
Aydın Pişiren aynı zamanda Trabzon Değirmenderespor’un kurucu başkanı.
Bir dönem Trabzonspor yönetiminde ikinci başkanlık görevinde bulunmuş bir isim.
A.R. Yapı’da Süleyman Türkan ile yarı yarıya ortak.
100 bin lira sermayeli şirkette Süleyman Türkan hisselerinin tamamını alarak ortak olan Mart 2013’de A.R. Yapı’nın bütün hisselerini alan Hasan İpek, 2014’te de şirketin merkezini Aliağa’dan İzmir Bayraklı Tower’a taşıdı.
İsmini İZPEK İnşaat olarak da değiştiren şirket 2015 yılında Hasan ve Özay İpek’in ortaklığında 2018 yılında 25 milyon liraya artırılmış sermayesi ile ticaret hayatını sürdürüyor.

Ahmet Kurtuluş’un Gürbüz Yüksel’in İZPEK İnşaat’a tadilatını yaptırdığı Çeşme’deki evi dediği yer aslında tripleks yüzme havuzlu, yüksek duvarlı Boyacık sahilinde villa.
Emin olabilirsiniz evin tapu kaydı Gürbüz Yüksel ya da yakın kadın arkadaşı Ayçin Sevmiş’in üzerine kayıtlı değil.
Sırası gelmişken Gürbüz Yüksel’in MİT’ten emekli edildiğini belirtelim.
Etkisi devam ediyor mu diye sorarsanız, araştırmalarımıza göre evet.
Hatta MİT’e geri dönebilmek için Türkiye’nin önemli bir Avrupa ülkesindeki büyükelçisine çok güvendiği söyleniyor.
O büyükelçi MİT’in başına geçecek ve Gürbüz Yüksel’i yeniden aktif göreve getirecek söylentisini yakınında olup da bilmeyen yok.

Ve Gürbüz Yüksel’in siyasetçilerle ne kadar içli dışlı olduğunu gösteren bir başka örnek.
İzmir’in Menderes ilçesinin bir önceki dönem belediye başkanı AKP’li Bülent Soylu.
Sayıştay Başkanlığı belediyeyi her yıl olduğu gibi 2017 yılında da denetliyor.
Denetçilerin hazırladığı raporun Bulgu 23 başlıklı tespitinde, istisnai memuriyet kadrosu olan özel kalem müdürlüğüne atanan kişilerin bir süre sonra sınavsız olarak sınavla girilebilecek memur kadrolarına naklen atanmaları bulunuyor.
Müfettişler Sayıştay Genel Kurulu’nun 4 Nisan 2005 tarih ve 5119/1 numaralı kararına atıfta bulunarak, “Sınavlarda başarılı olmuş ve atanmayı bekledikleri bir durumda, bu sınavlara girmediği halde bazı kişilerin istisnai memurluklar kullanılarak atanmaları, devlet memuru alımı için duyurulan sınava katılarak başarılı olmuş ve atanmayı bekleyen kişiler aleyhine haksız bir durum yaratmaktadır” diyerek yapılan işlemleri eleştiriyor.
Sayıştay Denetçilerinin eleştirdiği bu durumdan kimler yararlandı acaba?

Sayıştay Raporu’na göre 25 Haziran 2016 ile 15 Ağustos 2016 tarihleri arasında İzmir Menderes Belediyesi’nin özel kalem müdürü Şule Yüksel.
Yani Ahmet Kurtuluş’un İZPAK İnşaat’ın gizli ortağı olduğunu iddia ettiği MİT İzmir eski bölge başkanının kızı.
Üç aylık özel kalem müdürlüğünden sonra Şule Yüksel’in memur olarak naklen atandığı kurum ise Aydın Adnan Menderes Üniversitesi.
Aydın deyince aklımıza hemen Derin Spor ve Aydın Büyükşehir Belediye Spor Tesisleri geldi.
Çeşitli kaynaklardan yaptığımız araştırma sonunda, Gürbüz Yüksel’in de emeklilik sonrası Derin Spor’un yönetimine girerek tesisleri işletmeyi planladığını öğrendik.

İstisnai kadrodan devlet memurluğuna geçen bir başka isim daha var.
Bu kez bir siyasetçinin çalışanı.
Hani “yaptığımız her şey halkımız için” diyen, Ahmet Kurtuluş’un deyimi ile “AKP iktidarının o dönemki önemli isimlerinden” biri.
Bu kez Menderes Belediyesi’ne özel kalem müdürü taaaa Ankara’dan gelmiş.
Cennet Togul…
Kim diye soracaksınız, hemen söyleyeyim.
Dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili, şimdinin 9 Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Nükhet Hotar’ın danışmanı.
Üstelik hiç işe gelmediği Menderes Belediyesi’nden üç ay sonra o da naklen başka kuruma atanmış.
Ne güzel değil mi?
Vatandaş çocuğunu işe sokabilmek için canını dişine takıp okutsun, sınavlara soksun, sonra “torpilli” birileri gelip hakkınızı elinizden alsın.
Buna da “adalet” diyelim ve bunun sonunda da “kalkınma” çabamız hep artsın.

Ahmet Kurtuluş’un 25 Ekim 2018’de İzmir Cumhuriyet Savcısı Ferhat Deniz’e verdiği ifadede sözünü ettiği kişilerden bir diğeri de dönemin İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato.
Kurtuluş bu konuyu, “Kudret Dikmen ile Okan Bato’nun yakın ve samimi ilişkiler ile birbirlerine danışarak iş bitirdiklerini düşünüyorum. Okan Bato’nun yeğenim diye piyasada gezen Alsancak’ta reklam işi yapan Çağrı Durak isimli şahıs duyduğum kadarı ile piyasada FETÖCÜ diye tabir edilen iş adamları ile bağlantı kurup onların işlerini çözen kişidir. Bir sohbet sırasında GÜRMAR’ın sahiplerinin FETÖ soruşturmalarından kurtardığını bunun da Kudret ve Okan vasıtası ile yapıldığını kulaklarımla duydum. Duyduğuma göre (biz Okan Bato’nun yeğeniyiz) diye iş adamlarıyla irtibata geçip para karşılığı işlerini çözme vaadinde bulunuyorlar. Yargı ayağı ile benim doğrudan bir bilgim yoktur. Bu ilişki Kudret Dikmen üzerinden kurulurdu. Adliyedeki tüm işleri Kudret, Okan Bato aracılığı ile yürütüyordu. Bu bilgileri eski şoförüm Ufuk Gürbüz’ün Gürbüz Yüksel ve eşinin şoförlüğünü yaptığı sırada duyduklarını anlatmasıyla öğrendim” diye anlatıyor.

Okan Bato’nun Çağrı Durak’ı tanıdığı kesin.
Aslında bu iddiaları ortaya atan tek isim Ahmet Kurtuluş değil.
Gülen cemaatinin İzmir’deki “babalar” grubu olarak adlandırılan isimlerine düzenlenen operasyonda tutuklanan Orkide Yağları’nın sahibi Ahmet Küçükbay’ın oğlu Akif Küçükbay, verdiği ifadede, Okan Bato’nun yeğenlerine ait Mud Reklam Ajansı ve İzmir Medya şirketleri ile 500 bin liralık bir anlaşma yapmak zorunda kaldıklarını söyleyerek “Babamın bu anlaşmayı yaparken Okan Bato isminin geçmesi nedeniyle vermek durumunda kaldığını duydum” dediği kayıtlarda var.
Bu ifade, Ahmet Kurtuluş’un 25 Ekim 2018’de İzmir Cumhuriyet Savcısı Ferhat Deniz’e verdiği ifadeden tam 6 gün sonra 1 Kasım 2018’de verilmiş.

Okan Bato’nun yeğenleri diye tanınan Çağrı Durak ve Murat Oktar’ın ismi Gazeteci Can Özçelik’in “FETÖ Borsası” kitabında da yer aldı.
Gazeteci Özçelik iddialarını Akif Küçükbay’ın iddialarına dayandırdı.
Kitabın yayınlanmasından sonra Okan Bato’nun avukatı Ramazan Taşkın konuya ilişkin açıklama yaptı. Taşkın, “İsmi geçen şahısların müvekkil ile herhangi bir akrabalık ilişkisi bulunmayıp, bu kişiler müvekkil tarafından herhangi bir kimse ile tanıştırılmamış ve yönlendirmede bulunulmamış olup, bu kişilerden Ç.D. müvekkilimizin yazlığının bulunduğu siteden komşusunun oğlu olup, bu kişi yeğen olarak tanıtılmadığı gibi, herhangi bir şekilde yeğenim veya başka bir şekilde yakınlık hisse uyandıracak bir tanımlama kendisi ile yapılmamıştır” dedi.

Okan Bato’nun Çağrı Durak’ı tanıdığı kesin dedik.
Ama yeğeni olduğuna dair bir bilgiye ulaşabilmiş değiliz.
Tanıdığına nasıl eminiz?
Çünkü Temmuz 2011’de Çağrı Durak’ın nişan yüzüğünü takan da Eylül 2016’da nikah şahitliğini yapan da Okan Bato.
Tanımanın da ötesinde yakınlık olduğu apaçık ortada.

Peki kim bu Çağrı Durak ve Murat Oktar?
Mud Media Reklam Ajansı ve İzmir Media ile ne ilişkileri var?
Mud Media Prodüksiyon Reklamcılık Limited Şirketi 27 Nisan 2016’da Şahin Metin tarafından İzmir Konak Akdeniz Mahallesi Gaziosmanpaşa Bulvarı 2/13 adresinde 10 bin lira sermaye ile kuruldu. Dört ay sonra adı Mud Bilişim Teknolojileri Prodüksiyon Reklamcılık Anonim Şirketi olarak değiştirilirken sermayesi de 200 bin liraya çıktı.
6 Haziran 2017’de Şahin Metin 800 hissesinden 392 adedini 98 bin lira karşılığı Murat Oktar’a, yine 392 adedini de 98 bin liraya Çağrı Durak’a devretti.
Demek ki Murat Oktar ve Çağrı Durak Mud Reklamcılığın iki büyük ortağı.

Gelelim İzmir Media’ya.
İzmir Media Prodüksiyon Reklamcılık Anonim Şirketi 22 Ekim 2014’te Çağrı Durak tarafından
İzmir Alsancak Konak Kıbrıs Şehitleri Caddesi Güneş Apartmanı adresinde 50 bin lira sermaye ile kuruldu. Kuruluşunun üzerinden bir ay bile geçmeden adresini Akdeniz Mahallesi Gaziosmanpaşa Bulvarı 2/13 Konak İzmir’e taşıdı.
Adres tanıdık geldi mi?
İki yıl sonra Şahin Metin tarafından kurulacak Mud Media ile aynı adres.
Ne olduysa, 27 Eylül 2016’da Çağrı Durak İzmir Media’daki tüm hisselerini Kadıköy İstanbul’da oturan Burak Usmangil’e devretti.
Usmangil’in İstanbul’da oturup İzmir’deki şirketi idare etmekte zorlandığından olsa gerek, İzmir Media 27 Aralık 2016’da Nispetiye Mahallesi Gazi Güçnar Sokak Uygur İş Merkezi 4A/1 Beşiktaş İstanbul adresine taşındı.
Ve halen orada faaliyet gösteriyor.
Demek ki Çağrı Durak ve Murat Oktar Mud Reklamcılığın büyük ortağı Çağrı Durak aynı zamanda İzmir Media’nın kurucusu.

Ahmet Kurtuluş’un ve Orkide Yağları’nın sahibi Ahmet Küçükbay’ın oğlu Akif Küçükbay’ın ifadelerinin ardından ne oldu dersiniz?
Çağrı Durak ve Murat Oktar için soruşturma başlatıldı.
Hazırlanan iddianame üzerinden dava açıldı.
Hatta iddianamede Çağrı Durak savcı Okan Bato’yu tanıdığını ve kendisine özel bir saat hediye ettiğini bile kabul etti.
Sonuç?
Her iki isme yapılan suçlama devlet kurumlarının isimlerini kullanarak nitelikli dolandırıcılık.
Ne iddianamede ne de dava dosyasında Okan Bato’nun ismi tek bir yerde geçmiyor?
Onun yerine “devlet kurumu” deniyor.
Aralarındaki ilişki, banka hesap hareketleri bile araştırılmamış.
Takipsizlik verilmediğine şükretmek gerekiyor belki de…

Ahmet Kurtuluş’un 25 Ekim 2018’de İzmir Cumhuriyet Savcısı Ferhat Deniz’e verdiği ifadede ismi en çok geçenlerin başında Kudret Dikmen geliyor.
Onun için onun ilişkilerini sona bıraktık.
Bakalım Ahmet Kurtuluş’un iddialarının ötesinde eski istihbaratçı Kudret Dikmen neler yapmış?
“FETÖ LİSTESİ”ni Serkan Kurtuluş’a neden yollamış.
Kimden para almış, kime kıyak yapmış.
Okudukça öğreniyoruz.

Bu yazı dizisinin önceki bölümleri:

About Author

Serdar Öztürk

Serdar Öztürk

Related Articles

TÜM HABERLER