Site icon A3 Haber

Nokta atışı: Uçuşan listeler, elden ele dolaşan paralar

Ahmet Kurtuluş’un 25 Ekim 2018’de İzmir Cumhuriyet Savcısı Ferhat Deniz’e verdiği ifadede ismi en çok geçenlerin başında Kudret Dikmen geliyor.
Kudret Dikmen bir dönemin İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü.
Açılan soruşturma ve düzenlenen iddianamenin ardından mahkemede de adı en çok bulunan ve ilişkileri bir türlü çözülemeyen kişi.
Soruşturma açılmasının ardından İzmir İstihbarat Şube Müdürlüğü görevinden alındı.
Terfi ettirildi bir bakıma.
Ankara’da Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı yapıldı.
Fazla göze batıp, hakkındaki iddialar berraklaşmaya başlayınca polis baş müfettişi yapıldı.
İnternete düşen ses kaydında, savcı Okan Bato ile dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili, şimdinin 9 Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Nükhet Hotar’ın dokunulmazlığı olduğunu söyleyen emniyetçi.

Ne diyordu Kudret Dikmen?
“Korunup kollanıyor olsam bu aşamaya gelmez konu. Nükhet Hotar… Ne var? Dava var mı? Ben gazeteciyi dövdürdün, böyle böyle. Ahmet Kurtuluş ile irtibatın vardı, ortaklığın vardı. Milleti dolandırdın arazilerinden imar geçireceğim diye. Paralar topladınız oradan buradan. Bir sürü tantanası var. Nükhet Hotar’ın hiç (Gel bakayım kardeşim. Şu konuları bir anlat) hani şüpheli değil ya sadece (Gel bakayım şu konuda ifade ver) diyen bile yok…… Bazı kesim harcanabilir. Bazı kesime bu şekilde kimse dokunamaz. Nükhet öyle, Okan öyle. Yani dokunulmayanlar…”

Ahmet Kurtuluş ile Kudret Dikmen arasında dostluğun da ötesinde samimi bir ilişki olduğu hatta bunun ekonomik düzeyde de sürdüğü açık.
Ahmet Kurtuluş’un Mustafa Karslı adındaki İzmitli tanıdığın alacağı olan birinin yerini bulmak için Kudret Dikmen’den yardım istemesi, Dikmen’in da bu kişilerin telefon sinyalleri üzerinden bulundukları yeri belirleyerek Ahmet Kurtuluş’a iletmesi soruşturmadaki konulardan yalnızca biri.
Aslında bu şu demek.
Kimi devlet görevlileri, sizin benim gibi sıradan insanların telefon numaraları üzerinden pek çok kişisel bilgimize ulaşabiliyorlar ve bunu denetleyen yok.
Pek çok kişinin telefonunun dinlendiği kaygısı taşıması haksız mı?

Ahmet Kurtuluş, 25 Ekim 2018’de İzmir Cumhuriyet Savcısı Ferhat Deniz’e verdiği ifadede Kudret Dikmen ile ilgili şu iddialarda bulunuyordu:

Soruşturmayı yöneten İzmir Cumhuriyet Savcısı Ferhat Deniz, Kudret Dikmen hakkında pek çok kişinin bilgisine başvurmuş.
Bunlardan biri de 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın gizli tanığı Spil.
Gizli tanık diyoruz ama aslında ortada gizlilik falan kalmamış.
Gizli tanık Spil’in Ahmet Kurtuluş’un eski şoförü Ufuk Gürbüz olduğunu artık herkes biliyor.
İlerideki yazılarda belki bu konu yeniden gündeme gelir. Ancak burada şu soruyu sormanın zamanıdır.
Mahkemece gizli tanık yapılan birinin bilgileri nasıl olur da deşifre olur?
Acaba gizli bir el, adliyede kasa içinde saklanan gizli tanık bilgilerine ulaşıp, bir yoldan bu bilgiyi Kudret Dikmen ve onun aracılığı ile Ahmet Kurtuluş’a iletmiş olabilir mi?
Bu, başlı başına düşünülmesi ve araştırılması gereken bir konu.

Biz Kudret Dikmen ile ilgili bilgilere devam edelim.
Gizli tanık Spil’in (Ufuk Gürbüz) İzmir Cumhuriyet Savcısı Ferhat Deniz’e Kudret Dikmen hakkında verdiği bilgiler özetle şöyle:

Bu ifadelerden sonra İzmir Cumhuriyet Savcısı Ferhat Deniz, devlet memuru olan Kudret Dikmen hakkında soruşturma açabilmek için yasa gereği Emniyet Genel Müdürlüğü’nden izin istemiş.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 6 Ağustos 2018 tarih 2018/12 sayılı kararı ile soruşturulmaya izin verilmemiş.

Şaşırdık mı?
Elbette hayır…
İzin verilmeme kararının altındaki isim ilginç.
Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya.
Celal Uzunkaya Emniyet Genel Müdürü olmadan önce 2014-2017 yılları arasında İzmir Emniyet Müdürü olarak görev yaptı.
Uzunkaya’nın emniyet müdürü olduğu dönemde İstihbarat Şube Müdürü kimdi?
Kudret Dikmen.
Tesadüftür deyip geçelim.
Türkiye, Susurluk kazası sonrası ortaya dökülen devlet-mafya ilişkilerinde “Bu memleket için kurşun atan da yiyen de şereflidir” diyen bir başbakan görmüşken, Dikmen’e soruşturma izni verilmemesine neden şaşıralım.
Savcılık Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kararına itiraz etmiş.

28 Ağustos 2018’de yapılan başvuruyu karara bağlayan İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1. Dava Dairesi, 2018/746 esas sayılı kararı ile soruşturma izni verilmesine karar vermiş.

Savcı Ferhat Deniz’in derinleştirdiği soruşturma sonunda “FETÖ BORSASI” kapsamında İrfan Görkemli’nin Serkan Kurtuluş’un adamları tarafından kaçırılarak alıkonulması, çıplak fotoğraflarının çekilmesi ve iki kez zorla para alınmasında başından sonuna kadar Kudret Dikmen ve Ahmet Kurtuluş’un bilgisi dahilinde gerçekleştiği sonucuna ulaşıldı.

Soruşturma izni verilen Kudret Dikmen, hakkındaki bunca iddialara ne yanıt vermiş?

Kudret Dikmen hakkında soruşturma izni alan Savcı Ferhat Deniz elbette bu kadarla kalmadı. Emniyetin Suç Gelirleri ile Mücadele Büro Amirliği’nden 9 Ekim 2008’de Kudret Dikmen’in 1 ve 2. derece yakınları hakkında ayrıntılı mali araştırma yapılmasını istedi.
MASAK’ın da devreye girdiği incelemede çeşitli devirlerin önlenmesi amacıyla İzmir 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2 Kasım 2018 tarih ve 2018/6621 ve 2018/6622 D. İş kararlarıyla Kudret Dikmen, Çağrı Durak, Şahin Metin, Murat Oktar, Ahmet Kurtuluş, Yılmaz Çelebi, Mud Bilişim’in malvarlıklarına, Gülçin Kurtuluş, Ali Sütçü ve Serdar Sütçü’ye ait Derin Spor, Ceylinspor, Nona9 Cafebar, Novem Özel Sağlık şirketlerinin malvarlıklarına ayrıca Serkan Kurtuluş’un eşinin üzerindeki dairesine satılamaz/devredilemez şerhi kondu.

MASAK’tan gelen raporda neler yazıyordu?
Suç Gelirleri ile Mücadele Büro Amirliği Kudret Dikmen’in mal varlığı hakkındaki araştırmada hangi sonuçlara ulaştı?
Hesap hareketleri incelendiğinde “hayatın olağan akışına uygun değildir” denilen konular nelerdi?
Narlıdere’deki ev nasıl alındı, nasıl satıldı?
Satışa MİT’çiler neden karıştı?
Hepsini ve daha fazlasını anlatmaya devam edeceğiz…

“Korkutan Dosya” başlıklı bu yazı dizisinin önceki bölümleri:

Exit mobile version