Site icon A3 Haber

Ek ifade veren Ahmet Kurtuluş ayrıntıları anlattı: İtiraf ve tahliye mi?

Tarih: 13 Mayıs 2019.
Yer: İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu.
Kamuoyunda “FETÖ BORSASI” olarak bilinen 2019/8 esas sayılı dava duruşmasının 2. celsesi.
Mahkeme başkanı Hâkim Ali Mithat Özçakmaktaşı başkanlığında, üyeler Hâkim İlknur Sanem Özdemir, Hâkim Elif Nur Okçu ve Cumhuriyet Savcısı Mücahit Abdullah Aytaç’dan oluşan heyet yargılamayı sürdürüyor.

Mahkeme Başkanı Hâkim Ali Mithat Özçakmaktaşı ile sanıklar arasında yer alan bir dönemin AKP İzmir İl 2. Başkanı Ahmet Kurtuluş arasında şu diyalog geçiyor:
Sanık Ahmet Kurtuluş: Sayın başkanım ben daha önce hem emniyette olsun hem savcılıkta olsun ifadelerimi bütün hepsini tam anlamıyla verdim ve bunları tekrarlıyorum ve bunları kabul ediyorum.
Başkan: Onun dışında bir şey söylemiyor musun?
Sanık Ahmet Kurtuluş: Diyecek bir şeyim yok efendim.
Başkan: Onun dışında bir diyeceğim yok diyorsun?
Sanık Ahmet Kurtuluş: Evet efendim.
Başkan: Peki bu suç örgütüyle ilgili ne diyorsun.
Sanık Ahmet Kurtuluş: Kabul etmiyorum kesinlikle.
Başkan: Öyle bir bağlantım yok diyorsun.
Sanık Ahmet Kurtuluş: Evet.
Başkan: Sorguda verdiğin ifadeler var.
Sanık Ahmet Kurtuluş: Orada verdiğim ve savcılıkta verdiğim ifadeler.
Başkan: Ek verdiğin ifade var, sanığa, bu kolluk ifaden 27/05/2018 tarihinde vermişsin, avukatın huzurunda 61 sayfa.
Sanık Ahmet Kurtuluş: Evet doğrudur.
Başkan: Bunu okudun mu sen hepsini.
Sanık Ahmet Kurtuluş: Okudum.
Başkan: Buna ekleyeceğin bir şey yok o zaman. Bu ifadem doğrudur diyorsun.
Sanık Ahmet Kurtuluş: Doğrudur.

Başkanın hakkındaki iddialarla ilgili sorularıyla devam eden mahkemede ilginç bir bölüm var.
Tutanaklara aynen şöyle geçmiş:
Müşteki (suçtan zarar gören) Mahmut Kalıpçı’nın vekili Kubilay Büber söz alarak: Ahmet Kurtuluş ile ilgili yargılamanın bu aşamasında bir talebimiz var, Ahmet Kurtuluş gerek Serkan Kurtuluş ve gerekse onun kurmuş olduğu ve yönettiği örgütle ilgili bağlantılarıyla ilgili dosyada birçok delil var olmasına rağmen tahliye edilmiş olması bizim açımızdan ciddi anlamda bir şüphe halini yaratmıştır. Ahmet Kurtuluş hakkında düzenlenen iddianamenin içeriğine baktığımız zaman da TCK’nun 220/7 bent uyarınca silahlı suç örgütüne yardım etmek suçuyla yargılandığı görülmektedir. Ancak suç vasfının 220/5 bendine girme olasılığı söz konusu. (TCK 220/5: Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır) Eğer mahkemenizce de uygun görülüyorsa hazır huzurda iken kendisinin 220/5 maddesiyle cezalandırılabileceği yönünde ek savunmasının alınmasını talep ediyoruz.
Başkan: Ek savunma her aşamada alınır, şimdi tanıkları, müştekileri de dinleyelim, daha sonra dosyamız şekillenecek durumuna göre kendisi olmazsa avukatına da ek savunma verilebiliyor, bir engel yok, bu aşamada savunmalara devam edelim.

Avukat Kubilay Büber ileride olacakları doğal olarak bilmese de hukukçu kimliği ile önemli bir uyarı yapıyor ve özetle diyor ki; Ahmet Kurtuluş silahlı suç örgütüne yardım etmekten yargılanıyor ancak bu durum örgüt yöneticiliğine doğru gidiyor, hazır buradayken durumu anlatıp ek savunma alalım.
Ve ekliyor.
“Serkan Kurtuluş ve gerekse onun kurmuş olduğu ve yönettiği örgütle ilgili bağlantılarıyla ilgili dosyada birçok delil var olmasına rağmen tahliye edilmiş olması bizim açımızdan ciddi anlamda bir şüphe halini yaratmıştır…”

Bu dava ile ilgili önemli tarihleri geri dönüp anımsayalım.
Ahmet Kurtuluş’un tutuklanarak cezaevine konduğu tarih Mayıs 2018.
Sağlık sorunları gerekçesiyle evinde elektronik kelepçeli tahliye edildiği tarih 26 Ekim 2018.
Ahmet Kurtuluş mahkeme huzurunda ifade verdiği tarih 13 Mayıs 2019.
Peki Ahmet Kurtuluş’un evinde, 5 yaşındaki çocuğunun gözü önünde vurularak öldürüldüğü tarih ne?
31 Mayıs 2019.
Avukat Kubilay Büber’in, “Tahliye edilmiş olması bizim açımızdan ciddi anlamda bir şüphe halini yaratmıştır” tümcesini kurduğu İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmadan tamı tamına 20 gün sonra.
Avukat Kubilay Büber’in talebinin artık önemi yok.

Ahmet Kurtuluş hâkim karşısına çıktığı 13 Mayıs 2019’da ne demişti?
“Daha önce hem emniyette olsun hem savcılıkta olsun ifadelerimi bütün hepsini tam anlamıyla verdim ve bunları tekrarlıyorum ve bunları kabul ediyorum.”
Ahmet Kurtuluş’un İzmir Cumhuriyet Savcısı Ferhat Deniz’e 25 Ekim 2018’de verdiği ifadeyi, suçladığı kişileri ve o kişilerin ilişkilerini birkaç gün yazdık.
Görünen o ki Kurtuluş tek bir ifade vermedi.
Başka ifadeler de var.
Bunlardan biri de 30 Ekim 2018’de yine İzmir Cumhuriyet Savcısı Ferhat Deniz’e verdiği ifade.
Aralarında beş gün var.
Zaten bu yüzden de kayıtlara ek ifade diye geçti..

Ahmet Kurtuluş 30 Ekim 2008’de verdiği ek ifadede özetle şunları söyledi:

Ahmet Kurtuluş’un İzmir Cumhuriyet Savcısı Ferhat Deniz’e 25 Ekim 2018’de verdiği ifadeyi BURADAN  okuyabilirsiniz.
Göreceksiniz ki aslında bir önceki ifadesi ile bir sonraki ifadesi arasında büyük fark yok.
Bazı olayların ayrıntıları.
Kimi isimleri biraz kayırma, kimi isimleri ise özellikle de parasal konularda detaylandırma.

Ahmet Kurtuluş 26 Ekim 2018’de tahliye edilmeden bir gün önce Savcı Ferhat Deniz’e ifade vermiş.
Ardından tahliye edilmiş.
Tahliye edildikten dört gün sonra ek ifade vermiş.
Başkaca ifade vermiş mi?
Durumunu özetleyen bilgiler yeni ifadesinde var mı?
Ve en önemlisi Ahmet Kurtuluş tahliye edildikten sonra isteğince özgür kalabilmiş mi?
Araştırmaya devam öyleyse…

“Korkutan Dosya” başlıklı bu yazı dizisinin önceki bölümleri:

Exit mobile version