Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin gelir ve yaşam koşulları araştırması, Türkiye’deki eşitsizliğin her geçen nasıl büyüdüğünü ortaya koydu. 2018’de Türkiye’de en zengin yüzde 10’luk kesim toplam servetin yüzde 81.2’sine sahipken, kalan yüzde 90’lık kesim servetin  sadece yüzde 18.8’ine sahip olabildi.

A3 Haber Merkezi | Dünyanın çok büyük bir bölümünde eşitsizlik büyürken, bu durumdan Türkiye de payını aldı. Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin bir araştırması, eşitsizliğin nasıl büyüdüğünü gözler önüne serdi.

Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin “Türkiye Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması” sonuçları Türkiye’de zenginlerin servetlerini tarihi zirveye taşıdıklarını ortaya koydu. Zenginler servetlerini büyütürken, aynı oranda fakirin serveti daha da azaldı. Böylece gelir ve zenginlik belirli bir kesimin elinde toplanmaya başladı.

Araştırmadan satır başları

• Araştırma sonuçlarına göre en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden
  aldığı pay yüzde 47.6’ya yükselirken, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay
  yüzde 6.1’e düştü.
• Yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0.4 puanlık artış ile yüzde 13.9
  oldu.
• Taksit ödemeleri veya borçları olanların oranı yüzde 70.4 oldu.
• Nüfusun yüzde 58.3’ü evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını karşılayamadı.
• Nüfusun yüzde 11.5’i konut masraflarının hanelerine çok yük getirdiğini beyan etti.
• Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden “maddi yoksunluk oranı” yüzde 26.5’tir.

Maddi yoksunluk oranı nedir?

Çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, kira, konut kredisi, borç ödemeleri, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek ve evin ısınma ihtiyacının ekonomik olarak
karşılanamama durumu ile ilgili belirtilen dokuz maddenin en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan maddi yoksulluk oranı hanehalklarının algılarını yansıtmaktadır.