Yine İzmir Büyükşehir Belediyesi yine İZTARIM.
Yok et, süt, yoğurt, Mozeralla peyniri değil bu sefer.
Ballı börekli geziler hiç değil.
Daha önemli.
Daha paralı, daha çetrefilli.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “önemsediği” projelerinin başında “Başka Bir Tarım Mümkün” başlığı ile başlattığı çalışma geliyor.
Soyer’in kimi zaman daldan dala zıplayarak, kimi zaman ise İzmir dışından “kadro” oluşturarak para “saçmaktan” çekinmediği bu çalışma birkaç ayaktan oluşuyor.
Bunların birini de tarım için “eğitim” başlığı altında toplamak mümkün.
İzmir kamuoyunun pek bilmediği ama bilenlerin “gölge” başkanlardan biri olarak tanımladığı ve başkanlık özel danışmanı Güven Eken de elbette bu işlerin başında.
Eken’in İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kurmaya çalıştığı İzmir Tarım ve Teknoloji Üniversitesi ile bu üniversite için “ortaklık” kurulmaya çalışılan Adıgüzel Eğitim Kültür Araştırma Yardımlaşma Sağlık Vakfı arasındaki “bağlantıyı” “Meslek Fabrikası neden Adıgüzel’e veriliyor?” başlıklı yazıda uzun uzun anlattım.
Ondan sonra elbette bazı gelişmeler oldu.
İzmir 2. İdare Mahkemesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Tarım ve Teknoloji Üniversitesi kurulması için Adıgüzel Vakfı’na bedelsiz olarak tahsisine izin veren meclis kararı hukuka aykırı bulunarak iptal etti.
Büyükşehir karara itiraz etti, şimdilik beklemede…

Üniversite kurulmasının yanında Tunç Soyer’in “hayali” arasında aynı zamanda bir de “Özel Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” kurmak da vardı.
İkinci Yüzyılın Köy Enstitüsü-Başka Bir Tarım Okulu olarak tanıtılan proje adı üzerinde “özel” bir okul olma özelliği taşıyordu.
Okul için 92. İzmir Enternasyonal Fuarı’nda özel “tanıtım” standı bile açıldı.
Verilen bilgiye göre okulda bağcılıktan mantar yetiştiriciliğine, seracılıktan bahçıvanlığa, hayvan yetiştiriciliği ve sağlığından evcil hayvan kuaförlüğüne, gıda teknolojisinden bitkisel yağ üretimine hububat işlemeden şekerleme ve çikolata üretimine kadar birçok branşta eğitim verilmesi planlanıyordu.

Üniversite projesi mahkeme kararının ardından sessizliğe gömülürken, özel meslek lisesi projesi ise “sessizce” ilerlemeyi sürdürdü.
Özel bir lise kurmak için olmazsa olmazlar alt alta yazıldı.
Önce böyle bir okulu kurmak için bir bina, bu binayı yerleştirecek arsaya ihtiyaç vardı.
Arandı, tarandı yer bulundu.
İzmir’in Urla İlçesi Bademler Köyü.
Yer bulunduğuna göre artık diğer işlere başlanabilirdi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “önemsediği” böyle bir çalışma için elbette “sıradan” bir proje ile yola çıkılamazdı.
Ne yapılmalıydı?
Kendine has “özellikleri” bulunan yepyeni bir proje hazırlanmalıydı.
Nasıl olsa belediyenin “parası” beş yıllığına başkanın emrine verilmişti.
Öyle de yapıldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi İZTARIM hemen bir ihale açtı.
İşin adı, İzmir Tarım Okulu Uygulama Mimari Projeleri Ve Yapım İşi İhalesine Esas Teknik Dokümanların Hazırlanması İşi Hizmet Alımı.
İhale numarası 2022/636951.
4 Temmuz 2022’de yapılan ihale sonucuna göre, 2 milyon 150 bin lira bedelle işi Ankara merkezli FREA Mimarlık şirketi kazandı.
İhale kanunun 21-B maddesi kapsamında “pazarlık” usulü ile yapılmıştı ama hukuken “sakıncası” yoktu.
Ahlaken sakıncalı olmasının da bir “önemi” yoktu, sonuçta “sosyal demokrat ve halkçı” bir belediyenin ihalesinden mi şüphe edilecekti?
Tek sıkıntı 21-B maddesinin genelde “doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde” kullanılmasıydı ama sonuçta “minareye çıkmak isteyen, merdivenini de yanında getirirdi” elbette.
Bir de şöyle küçük bir “tesadüf” vardı.
İhaleyi kazanan firma, aynı zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan İzmir Sürdürülebilirlik Merkezi (S-Hub) için açılan mimari proje yarışmasında ikinci olmuş ve 600 bin liralık da ödüle hak kazanmıştı.
O tesadüfün parantez içindeki başka tesadüf ise, proje yarışmasında “jüri” üyesi olan Güven Eken’in aynı zamanda İZDOĞA Yönetim Kurulu Başkanı olmasıydı.
Dediğim gibi “küçük” tesadüfler bunlar, hayatta rastlanır sanırım…

Fikir tamam.
Proje tamam.
Yer de tamam.
Şimdi sırada işaretlenen yerde uygun arsa bulmaktaydı.
Koskoca büyükşehir için zor iş olmasa gerek derken arsanın da bulunduğu haberini alıp sevindik elbette.
Şahsen ben arsa işi de “çözümlendikten” sonra en azından Tarkan olmasa da bir “konser” beklerdim ama yoğunluktan unutuldu sanırım.
O zaman açılışa beklerim artık.
Nerededir bu arsa derseniz söyleyeyim.
İzmir İli Urla İlçesi Bademler Mahallesi 240 Ada 19 Parsel.
İzmir Tarım Okulu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi inşaatındaki binaların oturacağı alan da tamı tamına 21 bin 490 metre kare.
Nereden biliyorum.
Üç gün önce yapılan ihaleden.
İhale numarası 2023/1542953.
İhale yöntemi “götürü” usul ile açık ihale.
İşin süresi ise yer tesliminden itibaren Dört Yüz Seksen takvim günü.
Henüz incelemeler bitmediği için “kazanan” kim bilemiyorum, açıklanınca bakarız artık.

İhalede yapıldığına göre “işlem” tamam diyorsanız yanılırsınız.
Tarım ile ilgili böyle bir okul yapacağınıza göre bunun bir de “uygulama” alanı olması şarttı.
Onun da çözümü basit elbette.
Ne yaptı İzmir Büyükşehir Belediyesi?
Baktılar ki okul arazisini yolla ayıran komşu gayet uygun.
Tek sorun mülkiyeti Urla Belediyesi’ne ait olması.
Demokrasilerde ve kasasında bol bol “para” olan belediye şirketi için bu bir sorun mu?
Elbette değil.
Ne yaptılar?
Urla Belediye Başkanlığı’na başvurup, arsayı İzmir Büyükşehir Belediyesi “adına” almak istediklerini söylediler.
Urla Belediye Meclisi 6 Ekim 2022 tarihinde toplandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin teklifine “sıcak” baktı ama bazı şartlarla.
“Tarla” vasfındaki arazinin komisyon tarafından belirlenen metre kare fiyatı 300 lira olmasına rağmen bunu “güncelleyelim” ve metre kare fiyatı 750 liradan satalım dedi.
Dedim ya paranız varsa sorun yok.
İzmir Büyükşehir Belediyesi itirazsız teklifi kabul etti.
Ne oldu sonuçta?
238 ada 1 parseldeki 15 bin 610 metre kare “tarla” 11 milyon 708 bin 220 liraya Urla Belediyesi’nden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne geçti.

Kısa bir hesap yapacak olursak:
2 milyon 150 bin lira proje çizim hazırlık vs. bedeli.
Üzerine 21 bin 490 metre kare inşaat bedeli.
(Bu bedeli bilemiyoruz çünkü götürü usulü. Bilenler ciddi rakamlar olduğunu söylüyor)
Üzerine 11 milyon 708 bin 220 lira ikinci arsa bedeli (ilk arsanın bedeli belli değil ama ikinci arsanın fiyatına bakarak 20 milyon lira civarında tahmin ediliyor)
Ne etti?
Kabaca 30 milyon liranın üzerinde, daha ortada binalar yok.
Artık inşaat maliyetini siz ekleyip bulun benden bu kadar.
Asıl soru ise bundan sonrasında.
Bunca arsayı alıp, proje çizdirip binaları diktiniz.
Yaptığınız işin adı ne?
Özel okul.
İzin almak için “muhatabınız” kim?
Millî Eğitim Bakanlığı.
Peki kime bağlı bakanlıklar?
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a.
CHP’li belediyelerin onca projesine (Buca Metrosu da dahil) onay vermeyen merkezi iktidar sizin tarım “özel” okulunuza “izin” verir mi?
Verir diyorsanız sorun yok.
Vermez ise B planınız var mı?
İzmirlinin parası “hayalleriniz” için bu kadar kolay çarçur edilir mi?
Henüz “yeniden” aday gösterilmemişken bu “acele” niye?

Benim B planım ise hazır.
Eğer Millî Eğitim Bakanlığı izin vermezse onca para harcanan yeri kısa yoldan “huzurevi” yapabilirsiniz.
Mütevazi konukları da “tekaüt” başkanlar ile vekiller olur.
Gerçi Kazablanka’da lüks otelin havuz başında yaşlanmak varken, tercih eder misiniz bilemem?
Ben olsam bunca hoyratlıktan sonra etmem…