Kadın dostu kent…
Neresi?
Kars, Nevşehir, Şanlıurfa, Trabzon ve Van.
Bir de “medeniyetin beşiği” İzmir.
“Birleşmiş Milletler Kadın ve Kız Çocuklarının İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Ortak Programı” kapsamında 2006’dan bu yana sürdürülen çalışmalar sonucunda böyle bir sonuca varılmış.

İzmir Büyükşehir Belediyesi de “kadına yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılıkla mücadele kapsamında toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik iyi uygulama örneklerine” ödül veriyor.
Ödülün adı İzmir’in Yıldızları.
İkincisi geçtiğimiz Kasım ayının sonunda verildi.

Buraya kadar herşey memnuniyet verici.
Nereye kadar?
Geçtiğimiz Cuma gününe kadar.
Cuma günü İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde öyle bir olay yaşandı ki, değil “kadın dostu” kentte yaşanmasının “imkânsız” olması, ancak Taliban yönetiminde görülebilecek bir olay meydana geldi.
Ne mi oldu?

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çeşitli daire başkanlıkları var.
Bunlardan biri de Kültür Daire Başkanlığı.
Başında da bir kadın sorumlu var.
Kendisine ulaşamadığım için ne düşündüğünü bilmiyorum.
Bir de Kültür Daire Başkanlığı’na bağlı Kültür Müdürlüğü.
Bunun da yetkilisi bir kadın çalışan.

İşte bu Kültür Müdürlüğü’nün kadın sorumlusu, Cuma günü kendisiyle birlikte çalışan büro personeli işçi/memur bazı kadınların “etek boyunu” sorun ediyor.
Yukarıdan gelen bir emir mi yoksa kendi gözlemi mi bilinmez, kadın çalışanların etek boylarının kısa olduğunu iddia ederek tartışmanın fitilini ateşliyor.
Etek boylarının kısa olmasını “teşhircilik” olduğunu iddia eden kadın müdür ile kadın çalışanlar arasındaki tartışma öyle bir noktaya varıyor ki, parmak hesabı ile çalışan kadınların etek boyları ölçülüyor ve tutanak tutuluyor.

Kadın dostu İzmir’in kadın daire başkanının kadın müdürünün çalışan kadınlar için tuttuğu tutanak hızla “ilgili” yerlere ulaştırılıyor.
Olay öyle büyüyor ki, kadın çalışanların bir bölümü maruz kaldıkları muamele nedeniyle sinir krizi geçiriyorlar.
Yetmiyor, müdürlüğün birasına 112 Acil Hizmet Ambulansı bile geliyor.

Bütün bunlar yaşanınca elbette kadın çalışanlar da haklarını aramak için harekete geçiyorlar.
Bu konuda en büyük güvenceleri elbette sendikaları.
Onlar da öyle yapıyor.
Olay sendika yönetimine aktarılıyor.
DİSK Genel İş 3. Nolu Şube Başkanı Serap Yılmaz’a kadar gidiyor.
Kendisi ile “yazışarak” olayı anlamaya çalıştım.
Bana verdiği yanıt, “Konu hakkında detaylı bilgi için görüşme yapacağım” şeklinde oldu.

Haklarında “kadın müdürleri” tarafından “etek boyu” tutanağı tutulan “Kültür Müdürlüğü”nün “kadın çalışanları”nın tartışmaya neden olan etek boyları ile ilgili çekilmiş ve tutanağa eklenmiş kimi fotoğrafları gördüm.
Buraya koyarak onları daha çok rencide etmek istemedim.
21. yüzyılda, medeniyet beşiği İzmir’de, kadın daire başkanına bağlı kadın müdürün yönettiği Kültür Müdürlüğü’nde kadınların “etek boyunun” tartışılıyor, tutanağa bağlanıyor, sinir krizi geçilmesine neden olunuyorsa; buna tek bir cümle ile yanıt verilebilir.
Her an her yerden, hatta sosyal demokratlardan bile “örümcek kafalar” çıkabilir.
Bu utanç da hepimize yeter…