A3 Haber

AYM, Akit’in Kılıçdaroğlu’na hakaretlerini ‘basın özgürlüğü’ olarak kabul etmedi

AYM, Akit’in Kılıçdaroğlu’na hakaretlerini ‘basın özgürlüğü’ olarak kabul etmedi

AYM, Akit’in Kılıçdaroğlu’na hakaretlerini ‘basın özgürlüğü’ olarak kabul etmedi
Şubat 11
12:46 2020

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve eşi ile ilgili iddiaları nedeniyle Yeni Akit Gazetesi’ne ‘tazminat’ cezası verilmesini “ifade özgürlüğünün ihlali” olarak değerlendirmedi.

Anayasa Mahkemesi, CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu hakkındaki iddiaları nedeniyle Yeni Akit Gazetesi’nin tazminat cezasına mahkum edilmesini, “basın ve ifade özgürlüğünün ihlali” olarak değerlendirmedi.  Kararda, herhangi bir delille desteklenmeyen, doğrulanmamış, yanlış bilgilerin yayılmasının kamuoyunun haber alma hakkıyla ilgisi olmadığı belirtildi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve eşi, Yeni Akit Gazetesi’nde yayımlanan iki haber üzerine “kişilik haklarının saldırıya uğradığı” gerekçesiyle manevi tazminat davası açtı. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği tazminat cezası Yargıtay tarafından onandı. Yeni Akit ise, “daha önce haber yapılan bir konuyu gündeme getirdiği ve yapılan haberlerin gazetecilik faaliyeti kapsamında olduğu” iddiasıyla “ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğini” ileri sürerek Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

AYM Genel Kurulu’nun verdiği kararda, “kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan olgulara dayanan iddiaların desteklenmesi için güvenilir delil sunulması” gerektiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi;

Söylentiye dayalı olmaz:  “Başvuruya konu haberde davacılara yönelik somut isnadın kaynağı olarak yalnızca ‘kulis bilgisi’ verilmiştir. Başvurucu, haberlerdeki iddiaları yayımlamadan önce doğruluğunu araştırdığını ileri sürmüşse de objektif sınırlar içinde hareket ettiğine ve olayı bu sınırlar dâhilinde, olduğu biçimiyle aktardığına ilişkin bir somutlaştırma yapmamıştır.

Başvurucu, verdiği bilgilerin haberin yayımlandığı andaki görünür gerçekliğe uygun olduğu yönünde yeterli verilere sahip olduğunu gösterememiştir. Başvurucunun, üzerine düşen araştırma yükümlülüğünü yerine getirmeksizin davacılar hakkında son derece ciddi iddialarda bulunmasının ispat yükümlülüğü çerçevesinde yeterli kabul edilmesi mümkün değildir. Aksinin kabulü basına tamamen söylentiye dayalı, suç isnadı içeren haberler yapabilme yetkisi tanındığı anlamına gelebilecek ve sorumsuz bir biçimde yapılan bu tür haberlerin yayılmasına meşru bir zemin sağlanması söz konusu olabilecektir.

Lekelenmeme hakkı: Kişilere şeref ve itibarlarını zedeleyen ve yeterli temeli olmayan olgusal isnatlar hakkında yalnızca soru yöneltilmesi basının hukuki veya cezai sorumluluklarını tamamen ortadan kaldırmaz. İki ayrı haberde yer verdiği başlıklar ve haberlerin veriliş tarzı birlikte değerlendirildiğinde, başvurucunun somut olgusal isnatların kamuoyunda gerçekmiş gibi algılanmasını sağlayacak bir dil kullandığı kanaatine ulaşılmıştır. Suç isnadı içeren ve olgusal temeli bulunmayan söz konusu dil ve üslup karşısında siyasetçilerin ve ailelerinin lekelenmeme haklarının korunması gerektiği göz ardı edilmemelidir

Tolerans beklenemez: Siyasetçilerin haklarında yapılan haberlere sıradan insanlara göre daha fazla hoşgörü göstermeleri gerektiği kuşkusuz olmakla birlikte, somut olaydaki gibi kamuoyu nezdinde gerçekmiş gibi algılanmasını sağlayacak şekilde yapılan ancak söylentiden öteye gittiği ortaya konulamayan iddialara davacıların toleranslı olmaları beklenmemelidir.

Başkan’dan muhalefet şerhi

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ise karara muhalefet şerhi yazdı. Arslan, “Kulis bilgisine dayalı bir isnadın haberleştirilmesi nedeniyle başvurucunun yaptırıma maruz bırakılması, başvurucunun ifade ve basın özgürlükleri ile hakkında haber yapılanların şeref ve itibar hakkı arasındaki dengenin bozulduğunu göstermektedir. Dolayısıyla başvurucunun ifade ve basın özgürlüklerine  yönelik sınırlamanın demokratik toplum düzeninde gerekli olduğu söylenemez” görüşüne yer verdi. (ANKA)

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER