A3 Haber

Korona günlükleri: Sosyal medyanın salgınla imtihanı, Y ve Z kuşağının ilk krizi, ekonomide durumlar…

Korona günlükleri: Sosyal medyanın salgınla imtihanı, Y ve Z kuşağının ilk krizi, ekonomide durumlar…

Korona günlükleri: Sosyal medyanın salgınla imtihanı, Y ve Z kuşağının ilk krizi, ekonomide durumlar…
Nisan 12
12:50 2020

** Instagram azgınlığı diye bir şey var ama… Performans toplumunun ibadethanesi için “evde kalmak” varoluşsal bir sorundu. Dış dünyanın zenginliğinden sonra evin içine “düşmek”, oradan beğeni toplamak kolay değildi. Üstelik daha önce görmezden gelinen hayatın trajik yüzü bu sefer herkese dokunmuştu.
Bu şartlarda müritler biraz sakinler mi ya da platform biraz değişir mi diye merak ediyordum. Pek öyle olmadığını kısa sürede gördüm. Performans yolunu buldu ve evlerden fışkırmaya başladı. Instagram bu, neler gördü neler geçirdi, geriye gider mi hiç?
Aslında bu ara platforma biraz “sahicilik” gelmedi değil. Bu iyi bir şey… Bakalım Instagram post Covid-19 günlerine nasıl uyum sağlayacak…

** Diğer platformlara gelecek olursak… Twitter her şeye rağmen yine “haberin ve bilginin kaynağı” olmaya devam ediyor. Trol kirliliğine bulaşmamayı becerebilirseniz beklentileri fazlasıyla karşılıyor. Facebook ise ya algoritmasından ya da kullanıcıların niteliğinden dolayı bu salgın sırasında bence bekleneni veremiyor.

** ABD’de işsizlik son üç haftada 17 milyon kişi arttı. Bu, özellikle daha önce doğru dürüst kriz görmemiş Y ve Z kuşağı için tam bir şok olsa gerek. Bir virüsün bu kadar tahribat yapabilmesi… Dünyanın bir anda böyle durabilmesi…
Oysa virüs öncesinde işler gayet iyi görünüyordu. Evet, “görünüyordu”. Gel de bu genç kuşaklara anlat şimdi. “O yaşadığınız bir illüzyondu, ezberlerinizden kurtulun, farklı bir yeni dünyaya uyum sağlamaya bakın” desem dinleyen çıkar mı?
Bu virüs olmasa başka bir tetikleyici, başka bir zaman, başka bir şiddette mutlaka o ekonomik akışa bir frenleme getirecekti. O sürdürülebilir bir gidişat değildi.

** FED bilançosu 6 trilyon doları geçti. Daha 2019 Ekim ayında 3,7 trilyon dolarlara inmişti. Türkçesi şu: FED resmen çıldırdı, her tarafa para saçıyor! Sistemdeki delikleri kapatmak, darboğazları gidermek için topla tüfekle küresel boyutta mücadele veriyor.
Merak ediyorum, FED ve Dünya Başkanı Jerome Powell’ın bu aralar uykusu kaçıyor mudur? Önceki FED başkanları Yellen ve Bernanke’nin kulaklarını çınlatıyor mudur? Arada bir içinden Trump’a söylendiğinden eminim. Bu arada Perşembe günkü konuşmasında ekonominin geri gelişi ile ilgili öngörüleri bana tahminden çok temenni gibi göründü.

** Bu hafta çok daha net biçimde ortaya çıktı: Acilen dış kaynağa ihtiyacımız var. Hazine’nin gelirleri çöktü. Merkez’in döviz rezervi dört aydır eriyor, artık tehlikeli seviyelere indi. İşsizlik patladı, daha da patlayacak. Bırakın artık bu “güçlü makroekonomik dengeler” masalını…
2018 Ağustosunda yaşadığımız 7 şiddetindeki depremin henüz enkazı kalkmadan gelen bu deprem daha karmaşık bir yapıda. Muhtemelen şiddeti 7’nin üzerinde olacak. Borçlu olan özel sektör yirmi ay arayla gelen bu iki yıkıcı depremi nasıl kaldıracak?
Ama IMF’den, ama dünyanın büyük Merkez Bankalarından “acil kaynak ihtiyacı” var. Dış kaynak olmadan buradan çıkışın bedeli çok ağır olur.

** Moody’s Perşembe günü Türkiye ile ilgili bir değerlendirme yayımladı: Moody’s Türkiye için 2020’de %1.4 küçülme, 2021’de ise %0.80 büyüme öngörüyor. Kısa vadeli ve vadesi dolacak uzun vadeli borçların döviz rezervine oranı olan “dış oynaklık göstergesi” ise 2019’da 269.4 / 2020’de 254 / 2021’de ise 301.7 olarak bekleniyor.

** Ülkelerin koronavirüse karşı mücadelede başarı ya da başarısızlıkları salgın geçtikten sonra çok daha detaylı biçimde incelenecek.
Uzakdoğu ülkeleri burada ayrı bir yer tutacak. Avrupa’da da Almanya pro aktif hareket etti, gerekli adımları zamanında attı. “Robert Koch Enstitüsü” ile de güvenilir kamuoyu iletişimini sağladı. Düşük ölüm oranıyla da başarılı görünüyor.
Bizde de ölüm oranı Almanya’nınki gibi yüzde 2’lerde. Yoğun bakımdaki hasta sayısının da ilk kez gerileme göstermesi de ümit verdi. Hem yetişmiş insan kaynağı hem de zamanında oluşturulan “Sağlık Bilim Kurulu” çalışmaları bu tabloya ulaşılmasında önemli rol oynadı.
İki aydır her fırsatta “Ekonomi Bilim Kurulu” oluşturulmasını öneriyorum. Olsaydı ekonomik tedbirlerde bugünlerde yaşanan uyumsuzluklar ve yanlışlıklar çok daha az inerdi.

Önümüzdeki sürecin daha da zorlu geçeceğini unutmayalım.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER