Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı (ÜniAr) raporuna göre; profesör dahil 100 hocadan 61’i siyasi baskıdan, 59’u dedikodudan bıkarken, 37’si hiç özgür hissetmiyor.

A3 Haber Merkezi- Prof. Engin Karadağ ve Prof. Cemil Yücel’in kurduğu, Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı (ÜniAr), “Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırma Raporu” adlı çalışmayı iki hafta önce yayınladı.

“Üniversiteler, öğrencilere hayal kırıklığı yaşatıyor”

125’i devlet ve 67’si vakıf 192 üniversitede okuyan 39 bin 386 üniversiteliye altı kategorideki aldığı eğitim soruldu. “Üniversiteler, öğrencilere beklenti tuzağı kurup hayal kırıklığı yaşatıyor. Kendilerini olduklarından çok fazla gösterip, tercihten önce kandırıyor” tespiti yapılan raporun sonucu, “Öğrenciler çok mutsuz, üniversiteler altı kategoride son beş yılın en geri seviyesine indi.”

Sözcü’den Sultan Açar’ın haberine göre; ÜniAr öğrencilerden sonra, “Akademisyenlerin Gözünden Üniversiteler Raporu”nu yayınlandı. 126’sı devlet ve 68’i vakıf olan 194 üniversitede profesörden, öğretim üyesine 16 bin 624 kişiye “Akademik özgürlük, siyasi baskı, aitlik, ilişkisel tosidite yani dedikodu, kıskançlık, mobbing, tükenmişlik” gibi duyguları soruldu.

Akademisyenler özgür değil ve tükenmiş hissediyor

Devlet üniversitelerinde görevlilerin yüzde 63.6’sı kendisini özgür hissederken, vakıflarda bu oran yüzde 72’ye çıktı. Her iki türde de, üç hocadan biri kendisini özgür hissetmiyor. Türkiye ortalaması; her 100 akademisyenden 80’i kendisini özgür hissetmiyor.

Devlet üniversitelerinin yüzde 53.2’si, vakıfların yüzde 53.4’ü yoğun tükenmişlik ve mutsuzluk hissediyor. Üniversiteye aitlik ve bağlılık hissetmeyenlerin oranı devlette yüzde 56.8, vakıflarda yüzde 58.6 çıktı.

Siyasi baskıdan çok rahatsızlar

Üniversite yönetiminden memnun olmayanlar devlette yüzde 51.8, vakıflarda yüzde 57.8 ve devlettekilerin yüzde 61’i ve vakıfların yüzde 43’ü yönetimin siyasi angajman yapmasından çok rahatsız. Siyasi baskının eğitim kalitesini yüzde 58 aşağı çektiğini düşünüyorlar.

Üniversitesinde temsil edildiğini düşünenlerin oranı, Türkiye ortalaması yüzde 10’a kadar iniyor. Akademisyen sayısı 2 bin kişiyi aşınca temsiliyet yüzde beşlere kadar gerilerken, hoca sayısı azaldıkça yönetimde temsiliyet yüzde 30’ları geçiyor.