A3 Haber

Üç işçi yaşamını yitirmişti: Tuzla’daki patlamada sanıklar, ilk duruşmada tahliye edildi!

Üç işçi yaşamını yitirmişti: Tuzla’daki patlamada sanıklar, ilk duruşmada tahliye edildi!

Üç işçi yaşamını yitirmişti: Tuzla’daki patlamada sanıklar, ilk duruşmada tahliye edildi!
Kasım 29
15:54 2022

İstanbul Tuzla’da bir boya fabrikasında üç işçinin yaşamını yitirdiği patlamaya ilişkin üçü tutuklu dört kişinin yargılandığı davanın ilk duruşmasında tahliye kararı çıktı. Mahkeme heyeti, bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi için dosyanın tekrar bilirkişiye gönderilmesine ve tutuklu sanıkların, üzerlerine atılı suçun vasıf ve niteliği ile cezaevinde geçirdiği süreyi gerekçe göstererek tahliye kararı verdi.

İstanbul Tuzla’da, üç işçinin yaşamını yitirdiği, dokuz işçinin yaralandığı üç katlı vernik ve boya fabrikasındaki patlamaya ilişkin üçü tutuklu dört kişinin yargılandığı davanın ilk duruşmasında tahliye kararı çıktı.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların, üzerlerine atılı suçun vasıf ve niteliği, dosyada mevcut delil durumu, delillerin toplanmış olması ve sanıkların cezaevinde geçirdiği süreyi gerekçe göstererek tahliyelerine karar verdi.

Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmaya tutuklu sanıklar Mustafa Umut Bıçak, İlkin Günçavdı ve Onur Dağdelen, tutuksuz yargılanan Songül Öztürk, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Tutuklu yargılanan Bıçak, patlamanın meydana geldiği fabrikanın sahibi olduğunu, olay günü günlük işlerini halletmek için ofise gittiğini, art arda patlamaların olduğunu, her yeri alevlerin kapladığını, Tuzla’ya taşındıklarından yeniden ruhsat almaları gerektiğini, bu işlemlerin de uzun sürdüğünü öne sürerek üzerine atılı olan suçlamayı kabul etmedi.

Tutuksuz sanık Öztürk, fabrikanın iş güvenliğini hazırlayan şirketin sahibi olduğunu, kendisinin görev alanının iş güvenliği uzmanlarının atanması olduğunu, üzerine atılı olan suçlamayı kabul etmediğini söyledi.

Tutuklu sanıklardan Dağdelen ise patlamanın yaşandığı gün aynı sanayi sitesinde bulunan ikinci fabrikalarında bulunduğunu iddia ederek olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığı kaydetti.

Diğer tutuklu sanık Günçavdı da iş güvenliği uzmanı olarak fabrikada yarı zamanlı çalıştığını, fabrikaya en son olaydan 24 gün önce gittiğini, fabrikada herhangi bir evrak eksikliğinin olmadığını savunarak suçlamaları reddetti.

Duruşmaya katılan müştekiler, sanıklardan şikayetçi olduklarını ve davaya katılmak istediklerini beyan etti. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, şikayetçilerin suçtan zarar görmesi nedeniyle katılma taleplerini kabul etti.

Soruşturma ve kovuşturma aşamasında kusur durumunun tespiti için alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi için dosyanın tekrar bilirkişiye gönderilmesine hükmeden heyet, tutuklu sanıkların, üzerlerine atılı suçun vasıf ve niteliği, dosyada mevcut delil durumu, delillerin toplanmış olması ve sanıkların cezaevinde geçirdiği süreyi dikkate alarak tahliyelerine karar verip duruşmayı erteledi.

“İşveren yüzde 100 kusurlu”

Müşteki avukatlarından Yurdagül Sezgin, işverenin yüzde 100 kusurlu olduğunun bilirkişi raporu ve dosyadaki belgelerle sabit olunmasına rağmen sanıkların tahliyelerine karar verildiğini belirterek, karara itiraz edeceklerini ifade etti.

Avukat Esra Yüksel ise söz konusu patlamaya iş kazası demenin yanlış bir tabir olacağını kaydederek, “Bu resmen bir cinayettir. Emekçi kardeşlerimiz eğer dinlenmiş olsalardı, gerekli tedbirler alınmış olsaydı, yanımızda olacaktı. İşverenin tahliyesi vicdanları yaralamıştır” dedi.

Patlamada hayatını kaybeden Tayfun Aydın’ın eşi Çiğdem Aydın da “Eşim defalarca uyardı. Hatta en sonunda ‘bizi patlatacaklar’ dedi. Bu göz göre göre geldi. Umut’un (Bıçak) çıkması hak değil” şeklinde konuştu.

Ne olmuştu?

Tuzla’da 29 Nisan’da bir boya fabrikasında Tayfun Aydın, Mustafa Öztürk ve Turgay Tüney’in hayatını kaybettiği patlamaya ilişkin Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 3’ü tutuklu 4 şüpheli hakkında soruşturma başlatılmıştı.

İddianamede, 4 şüphelinin “taksirle birden fazla kişinin ölümüne veya yaralanmasına neden olmak” suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılması istenirken, “mala zarar vermek” suçundan takipsizlik kararı verilmişti.

Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER