Şenyaşar ailesinden 3 kişinin katledilmesine dair davanın ilk duruşmasında, baroların müdahillik talebi reddedildi. Av. Metin Özbadem “Adaletli bir duruşma beklentimiz vardı, olmadı” dedi.

Şenyaşar ailesinden 3 kişinin katledildiği hastane saldırısına dair 5 yıl sonra açılan davanın ilk duruşması Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşmaya EMEP, HDP, CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Derneği dahil çok sayıda kişi katıldı.

AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız adliyeye korumalarıyla geldi. Duruşma öncesi içeri alınmayan Yıldız ailesi yakınları kavga çıkardı.

Duruşmada söz alan Şenyaşar ailesinin avukatlarından Sevda Çelik Özbingöl, “Apar topar bir yargılama yapılmaktadır. Fiziki şartlar uygun değil, avukatların duruşmaya alınması engellendi” dedi.

Avukat Bülent Duran da dosyanın, “iş yeri” dava dosyası ile birleştirilmesi talebinde bulunarak, istinaf mahkemesinin kararının uygulanması gerektiğini vurguladı.

Şanlıurfa Barosu Başkanı Abdullah Öncel ise katliamın Şanlıurfa’da yaşandığını, Şanlıurfa Barosu’nun doğrudan suçtan zarar gören durumda olduğunu belirterek, müdahillik talebinde bulundu.

Ardından başka illerin baroları da müdallik talebinde bulundu.

Savcılık, tüm baroların müdahillik talebinin reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, Şenyaşar ailesinin müdahillik talebini kabul ederken, baroların müdahillik taleplerinin ise reddine karar verdi. Gerekçe olarak suçtan doğrudan zarar görmemelerini gösterdi.

Daha sonra dosya kapsamında tutuklu iki sanıktan Mekail Şimşek, cezaevinden SEGBİS ile katılarak savunma yaptı.

Mahkeme usul hukukuna aykırı olarak önce Şimşek’in kolluk aşamasındaki ifadesini okudu. Buna karşı Şenyaşar ailesinin avukatları itirazda bulundu.

Ardından diğer tutuklu sanık Celal Yıldız, SEGBİS ile bağlanıp, savunma yaptığı esnada Emine Şenyaşar, sanıkların suçtan kurtulmaya çalıştıklarını ifade ederek, “O zaman kimler benim eşimi ve çocuklarımı öldürdü” diye sordu.

Savunmaya devam eden Celal Yıldız, Suruç’ta siyaset yaptığını, kolluk amirlerinin çoğunu tanıdığını ve korucu olarak kamu görevi yaptığını belirterek, kendini savundu.

Ardından tutuksuz yargılanan sanıklar söz aldı. Sanıklardan İbrahim Halil Yıldız’ın danışmanı Mustafa Amaç, ifade verirken Emine Şenyaşar bir kez daha tepki gösterdi. Bunun üzerine hakim Emine Şenyaşar’ı uyardı.

Diğer tutuksuz sanıklar da suçlamaları kabul etmeyerek, haklarındaki tanık ve müşteki beyanlarını yalanladı.

Avukat Metin Özbadem, şunları dile getirdi:

”Duruşma başlamadan önce katılan vekilleri olarak duruşmanın yapılamayacağını, iddianamenin okunmasından önce taleplerimizin olduğunu dile getirdik. Öncelikle istinaf mahkemesinin bozduğu ve birleştirme talep ettiği dosyayla bu dosyanın birleştirilmesi gerektiği, delillerin bu mahkeme tarafından değerlendirilmemesi gerektiği yönünde taleplerimiz oldu. Maalesef o taleplerimiz reddedildi ve iddianame okundu.

İddianamenin okunmasından sonra buraya davet edilen 12 tane sanığın beyanı alındı. Diğer sanıklar için Suruç Asliye Ceza Mahkemesine talimat yazılmıştu. Onların beyanları orada alınmış. Ara verildi. Aradan sonra söz katılanlara ve katılan vekillerine verilecek. Sonra sanık savunmalarının yapılmış olması sebebiyle sanık vekillerine de söz hakkı verilecek.”