Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Necip Hablemitoğlu’nun öldürülmesiyle ilgili, aralarında Fethullah Gülen’in de bulunduğu 10 sanığın yargılanmasına devam edildi. Tutuksuz sanık Mehmet Narin, “Biz devletimize hizmet eden adamlarız. Liyakatim hiçbir şahsa ya da örgüte olmamıştır. Kanunsuz talimat almadım” dedi.

Akademisyen Necip Hablemitoğlu’nun Ankara’da 18 Aralık 2002’de evinin önünde silahlı saldırıda öldürülmesiyle ilgili davada 6’sı tutuklu, 1’i tutuksuz, Fethullah Gülen dahil üçü firari 10 sanığın Ankara 28’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına devam edildi.

Duruşmada tutuklu sanık eski askerler Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Nuri Gökhan Bozkır ve Aydın Köstem ile tutuksuz sanık Mehmet Narin ve Hablemitoğlu ailesi hazır bulundu. Sanıklardan eski istihbaratçı Enver Altaylı ile Levent Göktaş ve Fikret Emek, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.

“Göktaş’ın emrini sorgulamam imkansız”

Tutuksuz sanık Mehmet Narin, savunmasında, 1991’de Özel Kuvvetler Komutanlığı’na gönüllü olarak katıldığını, 2005’e kadar terörle mücadele operasyonlarında aktif görev aldığını anlattı. Emekli olduktan sonra Bağdat’ta özel şirketin güvenlik işlerinden sorumlu olduğunu belirten Narin, “Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda sadece astsubay rütbesinde olan ben, 9 ay hapis yattım. Levent Göktaş, albay olarak bana “Bir hat al, gel” demiş. Ben nasıl “Yok” diyeyim? Aldığım eğitimlerin gereği olarak albay rütbesinde olan Göktaş’ın emrini sorgulamam rütbem gereği imkansızdır. Göktaş “Merminin önüne atla” dese atlayacak bir askerim. Kaldı ki “Bir hat al, gel” dedi, ben de hiç sorgulamadım. O dönemde albay rütbesinde olan Göktaş’ın talimatını yerine getirmek bende ne suç ne de şüphe uyandırdı” dedi.

“Kanunsuz talimat almadım”

Mahkeme başkanının “Göktaş sana kanunsuz emir verse yapar mıydın?” sorusu üzerine Narin, “Biz devletimize hizmet eden adamlarız. Liyakatim hiçbir şahsa ya da örgüte olmamıştır. Kanunsuz talimat almadım. Komutanıma hat almak, kanunsuz emir değildir. Şahsıma atılı olan örgüt üyeliği suçunu asla kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum” dedi.

Sanık Göktaş’ın “Size GSM hattı aldırdığım doğrudur. Bu hattı size ne maksatla aldırdım? Kim ya da kimlerle görüşmek için aldırdım?” sorusuna da sanık Narin, “Gönül ilişkilerinizde kullanmak için aldırdınız. Hatta bana “Yengelerinle konuşacağım” demiştiniz. Ben de eşinizle konuşmak için neden başka hata ihtiyaç duyasınız diye düşünmüştüm” diye karşılık verdi.

Savcının, Göktaş’la Konya’ya giderken kendisine ne dediğini sorması üzerine Narin, “MİT Müsteşarlığı ile ilgili öz geçmiş vereceğini söylemişti. Öz geçmişini vereceği kişiyi de Abdüllatif Şener olarak hatırlıyorum” dedi.

“Abdullah Gül’e özgeçmişimi sunacaktık”

Bunun üzerine söz alan Levent Göktaş, “MİT Müsteşarlığı için değil daire başkanlığı için öz geçmiş verecektim, Taner Yıldız vasıtasıyla Abdullah Gül’e iletilmek üzere, Mehmet Narin yanlış hatırlıyor. Konya’ya 17 Aralık 2002’de gittiğim Şeb-i Arus töreninde Abdullah Gül’e öz geçmişimi sunacaktık ancak kendisi gelmedi. Biz de hava muhalefetinden dolayı Ankara’ya dönmeyip Antalya’ya geçtik” diye konuştu.

Sanık Mehmet Narin’i dinleyen mahkeme heyeti, avukat beyanlarının ardından duruşmaya ara verdi. (DHA)