A3 Haber

Akşener’den AKP’li Özlem Zengin’e destek: “Amasız, fakatsız, omuz omuza duracağız…”

Akşener’den AKP’li Özlem Zengin’e destek: “Amasız, fakatsız, omuz omuza duracağız…”

Akşener’den AKP’li Özlem Zengin’e destek: “Amasız, fakatsız, omuz omuza duracağız…”
Mart 22
12:38 2023

Partisinin grup toplantısında konuşan Akşener, AKP’li Özlem Zengin’e “6284 kırmızı çizgimiz dediği için hedef haline getirildiğini, sebebinin de, kadın olmasından kaynaklandığını söylüyor. Yüzde yüz doğru” diyerek destek verdi. Akşener, “Görüşlerimiz, düşüncelerimiz, ne kadar farklı olursa olsun, mesele kadınların davası olduğunda, Özlem Hanım’la da, elbette, amasız, fakatsız, omuz omuza duracağız” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu.

Yeniden Refah Partisi Cumhur İttifakı’na katılmak için 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un değiştirilmesini talep etmişti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Deryan Yanık ve AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin’den itirazlar gelmiş, iki ismin çıkışları parti tabanında rahatsızlığa yol açmıştı. Akşener, AKP’li Zengin’e destek verdi. Akşener, “Türkiye’de var olmaya çalışan, tüm kadınların yanında olacağız! Sesi duyulmayan kadınların, sesi olacağız! Şiddet gören, ölümle tehdit edilen, özgürce yaşaması engellenen, tüm kadınlarla, birlikte mücadele edeceğiz! Kadınların hakkını, hukukunu, hiçbir kirli zihniyete kaptırmayacağız! Görüşlerimiz, düşüncelerimiz, ne kadar farklı olursa olsun, mesele kadınların davası olduğunda, Özlem Hanım’la da, elbette, amasız, fakatsız, omuz omuza duracağız” dedi.

Akşener’in açıklamalarından satır başları şöyle:

  • Bizim için Nevruz, sevginin günüdür, katile özgürlük dilenme günü değildir. Bizim için Nevruz, kardeşliğin günüdür, düşmanlığın günü değildir. Bizim için Nevruz, birliğin günüdür; terörün, günü değildir. Bizim için Nevruz, bastığı toprağı, cennet vatan bilenlerin günüdür; vatanın her değerine, düşman olanların günü değildir. Ama kimsenin şüphesi olmasın. 
  • Nitekim; iktidarın bizi alıştırmak istediği konulardan biri de; rafa kaldırdıkları, İstanbul Sözleşmesi… Hatırlayın: Kirli bir zihniyetin, dolduruşuna gelip, bir gece aniden, İstanbul Sözleşmesi’ni yırtıp attılar. Kendi imzaladıkları sözleşmeyi, kendileri reddettiler. Üstelik, uluslararası bir sözleşmeden, meclis kararı olmadan, hukuksuzca çıkmak istediler. Sonra da oturup, bizim buna alışmamızı beklediler. Sözleşmeye, türlü türlü, kılıflar uydurup, bu hukuksuz ve vicdansız kararı, normalleştirmeye çalıştılar. Biz buna hiçbir zaman, izin vermedik. Emin olun ki; bundan sonra da izin vermeyeceğiz.
  • İnsanlığını kaybetmiş, kadınları düşman gören, kirli bir zihniyete karşı durduk. Kadınların hayatından verilen bir tavize, karşı durduk. Ve kimse kusura bakmasın dimdik durmaya da devam edeceğiz. Bugün geldiğimiz noktada, görüyoruz ki; iktidarın, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkarak açtığı yolun sonu, artık kadınların hayatını etkileyecek, yeni tartışmalara çıkıyor. 6284 sayılı, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun bugün birileri tarafından, tartışmaya açılıyor.Ancak, artık bu durumdan rahatsız olan sadece biz değiliz. Bizzat AK Parti’de siyaset yapan kadınlar da rahatsız… AK Parti’nin Aile Bakanı bile, o koltukta otururken, böylesine ucube bir tartışmayı, millete açıklayamayacaklarını biliyor. AK Parti’nin grup başkanvekili bile, bu tartışmadan duyduğu rahatsızlığı, dile getiriyor.
  • Hatta, “6284 kırmızı çizgimiz” dediği için, hedef hâline getirildiğini, bunun esas sebebinin de, kadın olmasından kaynaklandığını, eğer konuşan bir erkek olsaydı, sorun olmayacağını söylüyor.
  • Evet, doğrudur. Tıpkı, bu ülkede yaşayan, her kadın gibi… Tıpkı, bu ülkede konuşan, her kadın gibi… Tıpkı, bu ülkede doğruları savunan, her kadın gibi… Sayın Özlem Zengin de yaşadığı çirkinlikleri kadın olduğu için yaşıyor. Evet, ideolojisi, hayat tarzı ne olursa olsun, bu ülkede konuşan kadınlar sevilmiyor. Korkmayan, susmayan, inandıklarını savunan, yılmayan, pes etmeyen ve inatla doğruları konuşmaktan, vazgeçmeyen kadınlar mobinge, linçe, tacize uğruyor…
  • Biz, bu iki yüzlülüğün farkındayız. Sadece kadın olduğumuz için; söylediklerimizin, birilerini rahatsız ettiğinin farkındayız. Sadece kadın olduğumuz için; tepkilerimizin, sindiremediklerinin farkındayız. Sadece kadın olduğumuz için; dayatmalara, razı gelmemiz gerektiğini düşünenler olduğunun da elbette farkındayız. Ama razı olmayacağız! Susmayacağız! Pes etmeyeceğiz!
  • İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasını kabul etmediğimiz gibi; 6284’ün tartışılmasına da, izin vermeyeceğiz! Kadınların yaşama hakkının, dillere düşmesine; dün olduğu gibi, bugün de göz yummayacağız! Kadınların hayatından taviz verilmesine; dün olduğu gibi, bugün de razı olmayacağız. Kadınların, sırf doğruları söylediği için, linç edilmesine; dün olduğu gibi, bugün de sessiz kalmayacağız.
  • Kimse kusura bakmasın; biz her daim, konuşan kadınları savunacağız. Türkiye’de var olmaya çalışan, tüm kadınların yanında olacağız. Sesi duyulmayan kadınların, sesi olacağız. Şiddet gören, ölümle tehdit edilen, özgürce yaşaması engellenen tüm kadınlarla, birlikte mücadele edeceğiz. Kadınların hakkını, hukukunu, hiçbir kirli zihniyete kaptırmayacağız. Görüşlerimiz, düşüncelerimiz, ne kadar farklı olursa olsun, mesele kadınların davası olduğunda, Özlem Hanım’la da, elbette, amasız, fakatsız, omuz omuza duracağız.
  • Emin olun ki; 14 Mayıs’tan sonra da; İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayacak ve uygulatacağız. Kadınlarla beraber güçlenen Türkiye’yi, herkesle tanıştıracağız. Yaşayan kadınlarla, özgürleşen kadınlarla, konuşan kadınlarla, Cumhuriyetimizin yeni asrında, tarih yazacağız.

Akşener’den Erdoğan’a: 53 gününüz kaldı

  • Bak Sayın Erdoğan; artık yeter! Daha önce söyledim, bir kez daha söylüyorum. Sirk yönetmiyorsunuz, devlet yönetiyorsunuz, devlet! Bu millet artık bıktı, usandı! Zaten şunun şurasında da, sadece 53 gününüz kaldı. 21 yıl boyunca; insanlarımızı zaten, yeterince yaraladınız. Beceriksizliğinizle, bu millete zaten, çok şey kaybettirdiniz. Şuursuzluğunuzla zaten, sabrımızı taşırdınız. Ve şükürler olsun ki, nihayet, 21 yıllık zulümden kurtuluşa, sadece 53 gün kaldı.
  • Bari şu son günlerinizde; Milletimizin acısına, biraz saygınız olsun. Yaralarımızı kapatamıyorsanız; bari deşmemek için, biraz gayretiniz olsun. Çok da ümitli değilim ama, bari giderayak, hoş bir sedanız kalsın. Bu kadar kendinizi zorlamayın. Zorladıkça batırıyorsunuz. Şunun şurasında, 53 gününüz var. Sakin olun.
  • Zaten, 54’üncü gün gelince, yani 15 Mayıs sabahında, sizin bıraktığınız bu enkazı, biz toparlayacağız. Endişelenmeyin. Sizin açtığınız yaraları, biz saracağız. Sizin kırdığınız kalpleri, biz onaracağız. Sizin ayırdığınız insanları, biz birleştireceğiz. Üstelik bunu, milletimizle birlikte yapacağız! Sinan Ateş’in katillerini biz bulacağız. Emir verenleri de, o işi planlayanları da, bu dümeni yapanları da biz bulacağız ve cezalandıracağız.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER