A3 Haber yazarı Serdar Öztürk, Son Mühür TV’de son günlerden başgösteren Aytun Çıray-Müsavat Dervişoğlu gerilimini değerlendirdi.

Ayşegül Koç’un sunuculuğunu üstlendiği ”Gün Başlıyor” programının bugünkü konuğu A3 Haber yazarı, gazeteci Serdar Öztürk oldu. Programda Aytun Çıray ve Müsavat Dervişoğlu’nun sosyal medyadaki atışmalarını değerlendiren Öztürk, “Aytun Bey ve Müsavat Bey’in kullandığı dil beni şaşırttı. Aytun Bey biraz köprüleri yakmış CHP’ ye yakın duruyor gibi. Kimsenin söylemediği Aytun Bey bence İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylık için hazırlanıyor olabilir” dedi.

Partilerin seçim vaatlerini değerlendiren Öztürk şunları söyledi:

• Vaatleri üçe ayırmak mümkün, ekonomik, sosyal ve siyasal vaatler olarak. Soğan 30 lira olmuş, patates 15 lira olmuş, tencereler boş kaynıyor. Bunun üzerine kurulu bir siyaset var. Şu an iktidar bir şey vaat etmiypr. Enflasyonun yüzde 60’lara dayanması iktidarın en büyük handikapı. Muhalefet ise ekonomik olarak, şu an iktidarın emeklilere verdiği bayram ikramiyelerini asgari ücret düzeyine çıkaracağım diyor. Kılıçdaroğlu ekonomi de dördüncü kara tahtasını yayımladı. Vatandaşta karşılığı nedir derseniz, elimizde istatistik yok ama olumlu tepkiler geliyor. Ekonomik anlamda muhalefet önde gibi görünüyor. Kamu personel alımlarında, iktidar mülakatın kaldırılacağını söylüyor. Burada muhalefet yine önde görünüyor. İktidar daha dün 24 bin atama yaparken ki iktidardasınız, bunu bir cumhurbaşkanlığı karanamesi ile kaldırabilirsiniz. İktidarın ekonomik vaadlerinden sayabileceğimiz doğalgaz kullanımını Mayıs ayı içine getirmeye çalıştılar. Bir aylık 25 metreküpe kadar deneyelim sonra 11 aya bakacağız dendi.

“Erdoğan yorgun”

• Siyasal vaatlere gelirsek bu pazardan sonraki iki pazar sonra oy kullanacağız. Bu da bazı gerginliklere yol açıyor siyasal olarak. Cumhurbaşkanı Erdoğa’ın dün akşam televizyonda başına gelenler üzücü geçmiş olsun. Sağlık her şeyden önemlidir, siyaset vurmak ve kırmak demek değildir. Ama şunu gösteriyor ki Erdoğan yorgun zaten onun sağlık sorunları ile ilgili çeşitli yazılarda yazılıyordu. İktidarın İmralı ile ile görüştüğü ve sonuç alamayınca ilşkiyi kestiği söylendi. Selahattin Demirtaş bunu ifşa etti. İktidar muhalefetin terörle olduğunu söylerken öbür taraftan İmralı ile görüştüğü söylenmesi var ki henüz bu reddedilmedi. Öyle görünüyor ki bu ortalığa saçıldı. Bir diğer konu çok tartışılıyor ve önümüzdeki günlerde de çok tartışılacağını da düşünüyorum.
• İYİ Parti özelinde bir takım senaryolar ve kaset tartışmaları var. Bunun amacı da altılı masanın ciddi bir ortağı olan İYİ Parti ve Meral Akşener’i oyunun dışına itmek için söyleniyor. Bu ne kadar başarılı olur, tartışılır. Türkiye’nin siyasi tarihinde bu kaset olayı çok vardır. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a yapılmış böyle bir kumpas vardır. Bu videonun toplumda ters tepmesi mümkün görünüyor. Bunu da ani ve keskin virajlardan geçerek öğreneceğiz gibi duruyor. Her gün bir şey yaşıyoruz.

“Alevi videosu bir kırılma noktası”

• Kılıçdaroğlu’nun Alevilik videosu şu anda dünyada en çok izlenen video olmuş demek ki boşuna izlenmemiş. Kemal Kılıçdaroğlu bunu iyi hesaplayan, toplumsal karşılığını bilen bir lider. Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu zaman zaman tartıştışmaya açtı. Çok dillendirmese de Kılıçdaroğlu’nun lider olmaması için bu fısıldanırdı vatandaşlara, sizi bir alevinin yönetmesi vs. diye siyasi propaganda yapılırdı. Bence bundan sonra bu konunun siyasi malzeme yapılması mümkün olmayacaktır. Siyaside bu kırılma noktasıdır. İnsanlar nasıl doğacağını, nerede, hangi ırktan olacağını bilemez. Ancak iyi olmayı dürüst olmayı aldığımız eğitimle değiştirme şansımız var. Kemal Bey’in asıl vurgulamak istediği buydu. İnsanların birbirini ayrıştırmadan hayatta nasıl ilerlediğine bakılmalı.

Çıray-Dervişoğlu tartışması

• İYİ Parti’deki gerginlikte İYİ Parti’nin kuruluşunu tartışmamız lazım. İYİ Parti kurulduğu günden bu güne nasıl bir çıbana dönüştü ve patladığında ortaya neler çıktığını gördük. Siyasetin acemi insanları değil iki insan da, ne Müsavat Bey ne de Aytun Bey. Seçecekleri cümleleri acemice seçecek değillerdir. Her iki tarafında nasıl haksız olduğuna bakmak lazım. Müsavat Bey’in eleştisinde İYİ Parti’de ne yaptın diye Aytun Bey’e sorusu var bunu sormaması lazım. İYİ Parti’nin seçimlere girmesi için, grup kurmasını sağlayan ekibin yürütücülerinden Kemal Bey’le, Meral hanım arasında köprü kuran kişi Aytun Bey’dir. İYİ Parti merkez sağ parti mi olacak yoksa MHP’den kopanların oluşturduğu yeni bir ülkücü hareket haline mi gelecek bakmak lazım. Biraz filmi geri saralım pandemi sonrası yapılan büyük kurultayda, genel kurul seçimlerinde MHP kökenliler ağırlıklarını koymuşlardı. Aytun Çıray ve merkez sağdan gelen isimleri genel kurulun dışına itmişlerdi. Bu Meral Akşener’e rağmen yapılmış bir operasyondu. Meral Akşener bu duruma itiraz etti o zaman dışarda kalan isimleri tekrar kazanmak için tekrar çalışmalar yaptı. Bunlardan biri de Çıray’ı genel başkan baş danışmanı yaptı. Şu mesajı veriyordu şu anda partide ülkücüler güçlüymüş gibi görünebilir ama biz merkez sağa da açığız mesajını verdi. Bu olumlu mesajdı. İş döndü dolaştı milletvekili seçimlerine geldi. O zamanki Hüsmen Kırkpınar istifa etti milletvekili adayı olmak için ve olağanüstü il seçimleri yapıldı. O seçimlerde Müsavat Dervişoğlu o masayı terketti. O zamanki siyasi kulislerden edindiğim bilgiye göre Akşener, Ankara’dan devreye girip Dervişoğlu’nun desteklediği adayı desteklememeleri gerektiğini, onun karşısında yer alan adayı desteklemelerini tavsiye etmişti. Burada şunu gördük ki Müsavat Bey’den değil Aytun Bey’den yana ağırlık koyuldu. Bu süreçte bir temayül yoklaması oldu. Aytun Çıray’ın paylaşımında şunu gördük temayül yoklamasının o temayül yoklaması olmadığını seçilmiş bazı kişilerin özellikle taşındığını, sonuçlarının öyle ortaya çıktığını, bunu Akşener’in biliyor olmasına rağmen temayül sonuçlarını kabul ettiğini yazdık. Ama görünen o ki Meral Hanım seçimleri merkez sağ yerine, ülkücü kökenli kişiler üzerine inşa edecek. Siyasete dışarıdan bakarak söylüyorum Aytun Bey ve Müsavat Bey’in kullandığı dil beni şaşırttı. Bu iş neden böyle oldu bilmiyorum, siyasette dün dündür bugün bugündür. Tekrar İYİ Parti’de çalışmak zorunda kalabilirler. Aytun Bey biraz köprüleri yakmış CHP’ ye yakın duruyor gibi. Kimsenin söylemediği Aytun Bey bence İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adaylık için hazırlanıyor olabilir, bunu göz önünde bulunduralım derim.