İnsanlar hayatta iken yaşamayacakları, ama kendilerinden bir kaç nesil sonra yaşanılması kesinleşen büyük bir felaket için çok endişelenir mi? En fazla torunlarım görmez inşallah falan diye düşünür çoğu.

Son yıllarda bazı yazarların sık sık gündeme getirdiği küresel ısınma/soğuma da böyle bir konu bence, en azından bizim ülkemiz için.

Sürekli konuşulan, toplantılar, konferanslar yapılan, artık insanların gelecekte yaşanılması mutlak olan bir iklimsel felaketin farkındalar. Ama olmasın/geciksin/az hasarlı olsun en azından diye ne yapmalıyıza net bir cevap en azından ülkemizde yok şu anda. Genel tavrımız, nasıl olsa bu konu ile ilgili bir sürü araştırma yapan başka ülkelerin yapacağı çalışmaları alır uygularız ülkemizde de olmazsa yönündedir herhalde. Hatta iki farklı ülkenin, iki ayrı çalışması/tezi/tedbiri varsa, biz ülkemizin o günkü yakınlığına göre birini tercih eder, diğerini şarlatanlıkla bile suçlayabiliriz.

Ama vakit yaklaştı galiba, ilk emareler belirmeye başladı.

Ben zeytinyağcıyım, bu sene havalar bir türlü soğumadı, hani her sene en iyi sızma yağ hava soğuduğunda çıkacak az sabredelim derken, hasat başladı bile, asitler gayet yüksek keyifler kaçık,insanlar bir taraftan sürekli, yazdan kalma şahane bir gün/hafta/ay fotoğraflarını paylaşırlarken sosyal medyada, hasat yarılandı bile misal Ayvalık’ta. Geçmiş yıllarda ufak tefek karşılaştığımız ürünün kimyasal analiz değerlerindeki sapmalar/anormallikler daha yaygın hale geldi bu yıl, uluslararası standartlar ve onu alıp kendi standardı olarak ilan eden Türkiye standardının dışında değerler oluştu. Üretici ye ürünün standarda uygun değil dediğimizde verdikleri, nasıl olur sadece kendi tarlamın zeytinini sıktım yeminlen cevabına, işte küresel ısınma gibi cevaplar vermeye başladık tek tük. Çoğu küresel ısınma diye bir şeyi duymamış insanlar, derin bir hayal kırıklığı ile epey sövdü küresel ısınmaya.

Allah’tan başka üretici ülkelerde de benzer sorunlar yaşayanlar var ve onlar bir çözüm bulurlar ve bizde o çözümü alır taklit eder uygularız diye ümit ediyoruz.

Muhtemelen biz de sorun onlardan büyüktür zira, atın ölümü arpadan olsun misali yaklaşmakta olan felaketin geliş süresini çabuklaştırıcı her şeyi yaptık (zeytinliklerin içi, kenarları maden ocağı doldu, ne gaz salınımı engellendi ne de başka bir tedbir) ve geldik bu güne.

Ama bir ümit, küresel ısınma soğuma, çevre sorunları insanların geçimi, ekmeği ile oynamaya başladı mı, sadece duyarlı, entelektüel olduğu için bu işe ilgi duyan, belki biraz faklı olmanın keyfini böylelikle sürdüren bir avuç insanın yanına, milyonlar katılır. O zaman ses yüksek çıkar, kimse bigane kalamaz. Şimdilik Allah küresel ısınmayı bildiği gibi yapsın veya ülkemizden uzak olsun diyor ve kimimiz yazdan kalma nefis bir günün tadını çıkartmaya gidiyoruz