A3 Haber

Finlandiya’nın insan hakları günü ‘daha çok’ kutlu olsun!

Finlandiya’nın insan hakları günü ‘daha çok’ kutlu olsun!

Finlandiya’nın insan hakları  günü ‘daha çok’ kutlu olsun!
Aralık 10
12:44 2019

Hemen her mecrada benzer ilan ve duyurular var bugün.

Olsun tabii.

Çünkü bugün, İnsan Hakları Günü; İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Kabul edildiği gün.

Hepimize kutlu olsun.

Ama Finlandiya’da yaşayan insanlara daha çok kutlu olsun.

İnsana, insanca yaşama hakkı

Gerçekten insan olarak güzel haklara sahip Finliler.

Örnekse…

Gelir ve varlığı zorunlu günlük giderleri karşılamaya yetmeyenler, temel geçim desteğine (perustoimeentulotuki) başvurabiliyor. Üstelik temel geçim desteği, sedece zorunlu günlük giderleri değil, “hobi ve eğlence giderlerini, çocukların günlük bakım giderlerini, okul çağındaki çocuğun sabah ve akşam faaliyetleri giderlerini ve zorunlu taşınma giderlerini” de kapsıyor.

Finlandiya’da diyorlar ki insanlara: “Geçim desteğine başvurmadan önce hakkınız olan diğer desteklere (örneğin; işsizlik güvencesi, konut yardımı, emeklilik, öğrenim desteği, ebeveyn parası, hastalık parası, evde bakım desteği ya da nafaka yardımı) başvurun.”

Beş lider, beşi de kadın

Hal böyle olunca, aynı güzellik ülke yönetimine de yansıyor.

Başbakan Antti Rinne’nin hem başbakanlık hem de Sosyal Demokrat Parti liderliğinden istifa etmesinin ardından yapılan parti kurultayındaki seçimi kazanan 34 yaşındaki Ulaştırma ve İletişim Bakanı Sanna Marin, dünyanın en genç başbakanı oldu.

Başına geçtiği hükümetin ortaklarından Sol İttifak’ın lideri Li Anderson ve Merkez Parti’nin lideri Katri Kulmuni 32; Yeşil Lig’in lideri Maria Ohisalo da 34 yaşında. Koalisyon bir diğer üyesi olan İsveç Halk Partisi’nin başında ise 55 yaşındaki Anna-Maja Henriksson bulunuyor.

Bir başka ifadeyle Finlandiya’yı kadınlar yönetiyor bugün.

Kutlu olsun.

Üç insan neden öldü?

İnsan haklarını kocaman meselelerde, “yargıya güvensizlikte, süregelen kölelik düzeninde, uygulanan baskı ve şiddette” aramayın sadece.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 23’üncü maddesi der ki, örnekse:
“Herkesin kendisi ve ailesi için insan onuruna yaraşır ve gerekirse her
türlü sosyal koruma önlemleriyle desteklenmiş bir yaşam sağlayacak adil
ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.”

Vardır da, o adil ve ücreti almıyorsa, alamıyorsa insan yoksulluğun pençesine düşmez mi?

Aç kalmaz mı?

Açıkta kalmaz mı?

Belki başını sokacak kerpiçten yapılmış, insan onuruna hiç mi hiç yakışmayan bir evde yaşar çaresizlikten.

Ve sığındığı dam, bir sabaha karşı çöker üzerine.

Tıpkı bugün Konya’nın Karatay ilçesinde yaşanan olayda, üç insanın hayatını yitirmesi gibi.

Suçun büyüğü, size dokunmayan yılanlarda

Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye Şubesi ile MetroPOLL’ün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle, 28 ilde 2 bin 651 kişi ile yaptığı araştırmada; toplumun yüzde 82,3’i temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğini düşünüyor, buna karşın “Bir kişi polis tarafından gözaltına alındıysa suçludur” diyenlerin oranı yüzde 31,2’ye ulaşıyor.

T24’ten Adil Ergin Bağcı’nın haberindeki en ürkütücü tablo ise “Başkasının hakkını savunmak için herhangi bir kampanya, protesto ya da faaliyete katıldınız mı?” sorusuna verilen yanıtta kendini gösteriyor.

Çünkü “evet’ diyenlerin oranı yüzde 18,3 yalnızca.

Yani on kişiden ikisi (bile değil) başkasının hakkını, kendi hakkı gibi görüyor ancak.

Onun için insan hakları ayaklar altında.

Onun için yılanlar kıvrım kıvrım dolanıyor her yanda.

Olacağı bu.

İnsanlar “bana dokunmasın” dediği sürece, yılanın başı görüldüğü yerde ezilmediği müddetçe olacağı bu!

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER