A3 Haber

Kasım bütçesi görüntüde iyi, detaylarda sorunlu

Kasım bütçesi görüntüde iyi, detaylarda sorunlu

Kasım bütçesi görüntüde iyi, detaylarda sorunlu
Aralık 19
13:06 2019

Hazine’nin merakla beklediğim Kasım ayı bütçe gerçekleşme verileri Pazartesi günü geldi. Merakla beklememin nedeni daha önce açıklanan nakit gerçekleşmelerindeki dikkat çeken iyileşmeydi.

Kasım ayı yılın en büyük aylık bütçe fazlasının verildiği ay olmuştu. Önceki aylarda bütçe açığı alarm verici bir büyüklüğe doğru koşarken aniden bu olumlu performans nasıl oluşmuştu? Giderler mi kısılmıştı, gelirler mi artmıştı? Yoksa her ikisi birden mi gerçekleşmişti?

Şöyle olmuş: Kurumlar vergisi katkısıyla gelirler Ekim’e göre 18 milyar TL kadar artmış. Giderler de Ekim’e göre yaklaşık 5,1 milyar TL azalmış. Azalma esas olarak “Cari Transferlerde”… Bu sayede Ekim’de 100 milyarı aşan bütçe açığı Kasım’da 93 milyara gerilemiş oldu.

Bu tabloyu görünce bu sefer de Ocak ve Şubat 2020’de verilecek bütçe açığını merak etmeye başladım. Zira Kasım ayında gider tarafında görülen düşüş bana tasarruf gibi değil, daha çok “gider öteleme” gibi göründü. İspat edebilir miyim? Tabii ki hayır…

Ancak rakamlarla uğraşan herkes bilir ki ilk on ayda aylık ortalama 19 milyar düzeyinde seyretmiş giderlerin Kasım ayına girilince 12,9 milyara gerilemesi yani aylık yüzde 32 düşmesi en basit ifadeyle tuhaftır. Peki, bu kalıcı bir gerileme mi yok arızi bir düşüş mü?

Detaylara bakınca görüyoruz ki “Sağlık, Emeklilik ve Sosyal Yardım Giderleri” aylık 4,8 milyar TL kadar azalmış. Bunun alt kalemi olarak “Açık Finansmanı” kalemi bu ay sıfır olarak geçilmiş.

Önceki 10 aydaki “açık finansman” gideri 40 milyar TL. Son üç ayda da 4’er milyar gider yazılmış zaten. Kasım ayında hiç “açık finansmanı” olmaması izaha muhtaç.

Bu arada “Diğer Gelirler” kaleminin yani bir bölümü bu yıla mahsus olan gelirlerin ilk 11 ayda 189 milyar TL’ye ulaştığını belirteyim. Bu da toplam gelirlerin neredeyse dörtte biri ediyor.

Gelecek yıl bu gelirlerin ne kadarı devam edecek onu zamanla göreceğiz. Aşağıdaki grafikte görülen sıçrama Merkez Bankasından gelen “Yedek Akçe”nin etkisi.

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir de son dönemde sıkı zam yiyen “alkol ve tütünden” gelen ÖTV gelirine bakalım. Bu gelirlerin genel bütçe içindeki payları düşük (yüzde 7,5) ancak sembolik olarak bir şeyi gösteriyor.

Bir mal veya hizmet üzerindeki vergiyi artırarak geliri artıramıyorsunuz.

Piyasa bir noktadan sonra o vergiyi ödememek için başka yollar buluyor. Kaçağa gidiyor, evde imalata başlıyor, tüketimi azaltıyor.
Alkolde gelirler son dört aydır gerileme eğiliminde. Evde imalat patlamış olmalı!

Keza Tütün’de de yatay bir seyir var. Burada kaçak ve elde sarma devreye girmiş olmalı. Keşke tüketim de düşmüş olsa ama sanmıyorum.

 

 

 

 

 

 

 

Bu da “Dahilide Alınan KDV” gelirinin yılbaşından bu yana seyri. Ekonomik hareketlilik zayıfladığı için fiyatların yükselmesine karşın bu gelirde artış yok.

Son olarak ekonomik hareketlilik göstergesi olarak “İthalde Alınan KDV” kaleminde bir kıpırdanma var mı diye bakalım. Gelirin Kasım’da yönünü yine aşağı çevirmiş olduğunu görüyoruz. İşler bildiğiniz gibi devam ediyor.

Sonuç olarak bu yıl gördük ki mevcut vergi sistemimiz fazlasıyla ekonomik büyümeye bağımlı. O yüzden de bu yıl Hazine’nin net borçlanması 140 milyarı TL’yi buldu.

40 yıldır lafı edilen “Vergi Reformunun” ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha somut olarak yaşamış olduk!

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER