A3 Haber

‘Kefernahum’ (Capharnaüm) niye Beyrut’ta çekiliyor?

‘Kefernahum’ (Capharnaüm) niye Beyrut’ta çekiliyor?

‘Kefernahum’ (Capharnaüm) niye Beyrut’ta çekiliyor?
Aralık 22
15:04 2019

Filmi yaklaşık bir yıl gecikmeyle dün izledim. Öncesinde hakkında hiçbir şey okumamıştım.

Filme kendimce on üzerinden dokuz verdim. Bu filmi daha önce nasıl ıskalamdım diye kendime kızdım.

Yer Beyrut, konu mülteciler ve derin yoksulluk… Konu sıradan aslında… Yönetmen film boyunca bu sıradan hikayeyi suratıma çarpıp durdu. Öfkeyle hüzün, isyanla çaresizlik arasında gidip geldim.

Murat Can Aslak’ın kendi bloğunda yazdığı gibi:

“Yönetmen (Nadine Labaki), bilindik bir hikayeyi kendi üslubunca baştan anlatarak vakit kaybetmek istememiş. Yerine, enerjisini ve zamanını sıradan kötülüğü, sıradan kayıtsızlığı, sıradan ayrımcılığı, sıradan yokluğu; güzellikten, nezaketten ve medeniyetin merkezinden (!) uzak sıradan sefaleti olabildiğince gerçeğe uzanarak hissettirmeye harcamış. Başına gelenleri çekmekle uğraşmaktan özne olmaya fırsat kalmamayı, varoluşun kağıt parçalarına bağlandığı günümüz global kenar mahallesini filmiyle mühürlemiş.”

Bazı filmler doğurgandır. Başka bir film, belki başka bir roman, hiç olmadı bir sürü yazı doğurur. Kefernahum, 12 yaşındaki başrol oyuncusu Zain El Rafeea için başlı başına bir film, bir roman olabilecek “yeni hayat” doğurmuş.

Zain’in hikayesi şöyle:

Zain al Rafeea, Suriye’nin Dera kentinde doğup, savaş nedeniyle Lübnan’a göçen bir ailenin çocuğu…

Çekimler sırasında 12 yaşında olan Zain, hayatında hiç okula gitmemiş, kendisine ait bir yatağı bile olmamıştı.

Ama dünya çapında ses getiren, 2018 Cannes Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü alan filmden sonra kendisi ve ailesinin hayatı tamamen değişti. Şu an 14 yaşında olan Zain artık Norveç’te yaşıyor ve okula gidiyor.

Zain al Rafeea 2018’de Uluslararası Antalya Film Festivali’nde de En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandı.

Yönetmen Nadine Labaki filmde Zain’e rol verme sürecini şöyle anlatıyor:

“Oyuncu seçimi çok uzun ve zorlu bir süreçti. İnsanlarla, çocuklarla mülakat yapmak ve çocuklarla sokakta konuşmak için Lübnan’ın her yerine giden bir oyuncu bulma ekibim vardı. Lübnan sokaklarındaki tüm çocukları gördüm, birçok çocukla mülakat yaptılar ve Zain de bunlardan biriydi.

Kaseti gördüğümde – sokakta arkadaşlarıyla oyun oynuyordu -, filmde yer alacak kişinin o olduğunu anlamak gerçekten sadece iki dakikamı aldı. Gözleri ve diğer her şeyi…

Yazdığım karakterin aynısıydı ve daha Zain ile tanışmadan 4 yıl önce bile yetişkinlerin suratına bağıran bir çocuğun yüzünü çizmiştim. İki görüntüyü birbiriyle kıyasladığınızda görüyorsunuz ki o kişi Zain. Ve bu, Zain’i tanımadan önce dahi böyleydi.

O yüzden benim için o mucize çocuk. Kendisi Suriyeli bir mülteci… Elbette Suriye’deki savaştan kaçmış, Lübnan’a gelmiş ve son sekiz yıldır Lübnan’da çok zor koşullarda yaşıyor. Okula gitmiyor, sokaklarda büyümüş. Ve sokaklarda büyüdüğünüzde çok şey görürsünüz. Çok fazla şiddet ve çok fazla istismar görürsünüz.

Kendisi birçok şeye maruz kaldı ve onda çocukluğunu yitirmiş, yetişkin olmuş bir çocuğun bilgeliği vardı. Ve bu yüzden bu kadar iyi olabildi. Çünkü zaten bildiği bir şeyi yapıyordu.”

Filmden sonra aklımda beliren soru şu oldu.

Biz bu kadar göç alırken, göç asıl bizim büyük hikayemizken, mesela İzmir’in Basmane semtinde bu filmdekine benzer sahneler yaşanırken, böylesine ses getiren bir film neden Lübnan’lı kırk beş yaşındaki bir kadın yönetmenden çıkıyor?

Başka sorum yok!

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER