A3 Haber

Bir zamanlar ANAP vardı

Bir zamanlar ANAP vardı

Bir zamanlar ANAP vardı
Ocak 16
10:06 2020

Anayasa Mahkemesi’nin bazı siyasi partilerin mali denetimine ilişkin kararları yayınlandı Resmi Gazete’de.

Kararlar yeniydi ama incelenen tarih (2014 yılı) epeyce eskiydi.

Herhalde yeni fırsat buldu yüce mahkeme incelemeye.

Neyse.

O partilerden biri de, Anavatan Partisi’ydi.

Şuna bakar mısınız?

Seçime girebilecek 15 partiden biri olan ANAP’ın genel merkezindeki haberleşme gideri 848, taşıma gideri 70, seyahat gideri 140 TL sadece.

Ne hazin!

Çok hazin.

1983’ten 1993’e…

Bu ANAP, 1983 yılında kurulan ANAP değil gerçi.

Eskisinin 2009’da Demokrat Parti ile birleşip kapanması üzerine, yenisinin 2011 yılında; adıyla, logosuyla tekrar vücut bulmuş hali.

Olsun.

Yine de 12 Eylül askeri darbesinin ardından kurulan ve tıpkı AKP gibi hemen iktidar ve dillere destan olan, Turgut Özal’lı (ve elbette Semra, Ahmet, Zeynep, Efe Özal’lı) Mesut Yılmaz’lı, Yıldırım Akbulut’lu, Mehmet Keçeciler’li Anavatan Partisi’ni hatırlıyor insan.

Özellikle 1983’den 1993’e kadar süren, acayip zamanlardı yaşanan.

Ne çok sevilmişlerdi başta.

Ne çok kızılmışlardı sonra.

Bir gün Meclis’te…

Bir gün TBMM kulisinde dönemin Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem ve ANAP Genel Sekreteri Akın Gönen ile oturuyorduk.

Baktım, karşıdan kalabalık bir grup geliyor.

Ortalarında rahmetli Turgut bey var.

Giderek yaklaşınca Kaya Erdem ve Akın Gönen genel başkanlarını karşılamak için ayağa kalktılar.

Mecburen ben de kalktım.

Özal ile tanışıyorduk.

Hem de iyi tanışıyorduk!

Kaya bey ve Akın bey nezaketen “Efendim Feyzi Hepşenkal” diye, bir minik merasim durumu yarattılar.

Yüzüme baktı, gülümsedi ve soyadımı üç kez heceleyerek mırıldandı:

“Hep şen kal, hep şen kal, hep şen kal.”

Şeytan dürttü, tutamadım kendimi, yüzüne baktım:

“Bu devirde çok zor ama çalışıyorum!”

Aynı sahne tekrarlansa

Acaba şimdi, Recep Tayyip Erdoğan ile karşılaşsak benzer şekilde ve aynı sahne yine gerçekleşse ne yaparım?

Merak etmeyin.

Neysem oyum.

Hatta bir adım daha ileri gider ve derim ki:

“Hep şen kalmak, bu devirde imkansız.”

* * *

Velhasıl hiç kimse “ne oldum” kibrine kapılmamalı hayatta.

Bu devirde sultan da, hükümdar da olsan, boşuna.

Mesele ne olacağında!

Bak ANAP’a…

Çıkar kıssadan hisseyi.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER