İstanbul Büyükşehir Belediyesi, içinde “kamu payı” bulunan tüm kurumların canını sıkacak, çok fena bir uygulama başlattı!

Adı: Açık Veri Portalı. 

Gerçi çok yeni henüz.

Yeterince hızlı ve kullanışlı değil.

Bilgiler bazen karmaşık, bazen yetersiz.

Veri alanları, tatmin etmiyor.

Olsun.

Yine de “şeffaflık” adına harika bir başlangıç.

Halkın parasını harcayan, çoğu kez har vurup harman savuran fakat bunu gizli kapaklı yaptığı için ne halt yediği meçhul kalan ve adı “… belediyesi” ya da “… bakanlığı” veya “… müdürlüğü” olan neresi varsa; atılan bu adımdan ürkerek sus pus mu olacaklar?

Yoksa “Bize haksızlık ediyorsunuz, saklayacak hiçbir şeyimiz yok, işte bakın, çok daha mükemmelini yaptık” deyip, aslanlar gibi ortaya mı çıkacaklar?

Haydi kükreyin!

Yalan yok.

Yüzde 90 ihtimalle birinci şıkkın peşine takılacak hemen hepsi.

“Sus sus sus, kimseler duymasın” şarkısı eşliğinde, saklanacak delik arayacaklar yine.

Belki birazı kükremeye çalışacak.

Onların da sesi korkarım cılız çıkacak, “bir aslan miyav dedi” misali.

Cart, cırt ve…

Lafa gelince, hele kürsülere çıkınca aslan onlar.

Attıklarında külün zerresi kalmaz mangalda.

Hadi canım kardeşim, cart’lamayı bırak.

Bilgi ver biraz!

Yandaşlığın, kayırmacılığın, partizanlığın, akla ziyan işlerin örneklerini yazan yazana.

Ben de hemen her gün yazıyorum.

Boyuna soruyorum.

Ya cevap?

Cırt’lamayı, pırt’lamayı bırak.

Cevap ver, cevap.

Oyun içinde oyun

Sahnede sahte kahramanlar boy göstermekte.

Çoğu varyete ile gününü gün etmekte.

Öyle bir oyun ki, bu.

Değil iki veya üç perde.

10 perde, 50 perde.

Yağma yok.

O perdeler açılacak.
Açılmazsa “şehir hakkı” için, “kul hakkı” için teker teker yırtılacak.

Pek yakında canım, pek yakında!