A3 Haber

AYM: Hakimler Anayasal güvenceler uygulanmaksızın tutuklanabilir

AYM: Hakimler Anayasal güvenceler uygulanmaksızın tutuklanabilir

AYM: Hakimler Anayasal güvenceler uygulanmaksızın tutuklanabilir
Ocak 29
14:57 2020

Anayasa Mahkemesi, yargılanan hakim ve savcılara ilişkin başvuruları değerlendirirken “hakimlerin Anayasal güvenceler uygulanmaksızın” tutuklanabileceğine dikkat çekti.

Anayasa Mahkemesi (AYM), Gülen cemaati üyeliği gerekçesiyle meslekten atılarak yargılanan hakim ve savcılara ilişkin başvuruları değerlendirirken “hakimlerin Anayasal güvenceler uygulanmaksızın” tutuklanabileceğine dikkat çekti.

Eski hakim Mustafa Özterzi, hakim olarak görev yaparken 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrasında Gülen cemaati üyeliği iddiasıyla gözaltına alındı ve tutuklanmasına karar verildi. Hakkında kamu davası açılan Özterzi, Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla beraat etti.

Özterzi; yakalama, gözaltına alma ve tutuklama tedbirlerinin hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.

“YARSAV üyeliği örgütsel bir faaliyet sayılamaz”

AYM, Gülen cemaati üyesi olma suçlaması nedeniyle “hakimlerin Anayasal güvenceler uygulanmaksızın” tutuklanabileceğine dikkat çekti. Ancak, tutuklama kararı verilirken Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından görevden uzaklaştırılması ve YARSAV’a üye olmasının gerekçe gösterilmesini şöyle eleştirdi; “15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal döneminde alınan tedbirlerden biri de 667 sayılı KHK’dır. Bu KHK’nın 3. ve 4. maddelerine göre kamu görevinden veya meslekten çıkarma tedbirlerinin uygulanması için Milli Güvenlik Kurulunca karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla bağ kurulması yeterli görülmüştür. Ancak burada ulaşılacak kanaat cezai sorumluluğun tespitinden bağımsızdır. Dolayısıyla başvurucu hakkında görevden uzaklaştırma ve/veya kamu görevinden çıkarma tedbirlerinin uygulanması -tek başına- suç işlediğine dair kuvvetli bir belirti sayılamaz. Diğer taraftan başvurucunun YARSAV üyeliğinin örgütsel bir faaliyet olarak değerlendirilmesi ancak bunun terör örgütünden alınan bir talimat uyarınca gerçekleştiğinin ortaya konulması halinde mümkündür. Aksi durumda yapılan kuvvetli suç belirtisi değerlendirmesi varsayıma dayanır. Nitekim Yargıtayın konuya ilişkin içtihadı da bu doğrultudadır. Bu bağlamda 2010 yılında YARSAV’a üye olduğu anlaşılan başvurucu için bu yönde bir tespit yapılamaz.

AYM, bu gerekçelerle Özterzi’nin “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği” sonucuna vardı. (ANKA)

About Author

Uğraş Vatandaş

Uğraş Vatandaş

Related Articles

TÜM HABERLER