Ekonomist Uğur Gürses “Ankara’nın ‘Alla Turca’ kur rejimi” başlıklı yazısında kamu bankalarının “kuru savunmak” için 24 saat çalışarak adil olmayan rekabet koşulları yarattığını, son hamlelerin yabancı bankaların ülkeden çıkışını tetiklediğini yazdı.

“Ankara’nın ‘Alla Turca’ kur rejimi” başlıklı bir yazı kaleme alan ekonomist Uğur Gürses, “Türkiye’de kamu bankaları, aldıkları siyasi direktifle 1 yılı aşkın bir süredir döviz piyasasında 24 saat boyunca ‘döviz kuru savunması’ yapıyor” dedi.

Gürses yazısında bu durumun bir süredir örtülü sözlerle hükümet tarafından da kabul edildiğini ifade etti.

Döviz satışı yapan ekip “milli takım”

Türkiye’nin ihtiyacı olan döviz rezervlerini kuru düşük tutmak için harcadığını ifade eden Gürses yazısında şunları söyledi:

“Peki döviz rezervlerini eritme yolunda neden kuru dar bir bantta tutma çabası var?

Faizi 10-12 puan indirebilmek için vardı. Oldu da.

Merkez Bankası Cumhurbaşkanlığı talimatıyla faiz indirdikçe, “bakın kura bir şey olmadı” hikayesini yaratmak için kamu bankaları 24 saat görev yaptılar.

Kamu bankalarında döviz satışı yapan ekiplerin de kendilerine “milli takım” dedikleri konuşuluyor.”

Yabancı bankalar ülkeden çıkıyor

Gürses, yabancı bankaların ülkeden çıkmakta olduğunu belirterek şunları ifade etti:

“Kamu bankaları, hem normal bankacılık hizmeti verirken özel bankalarla yarışıyor, hem de döviz kurunu savunma görevi ile “içeriden bilgi üstünlüğüne” sahipler. Kurun hangi seviyede nereye kadar savunulacağını biliyorlar, ama özel bankalarla “eşit kurallarla” yarışıyorlar. Rekabete aykırı ne var denilirse kamu bankalarının yaptıkları bu işler rekabet bozucu durumlara örnek diye kitaplara girer.

Nitekim yabancı bankaların ufak ufak çantalarını toplayıp Türk bankacılık sistemine veda ettikleri de gözleniyor. Önceki hafta Reuters’ın haberine göre HSBC’nin Türkiye’den çıkmayı planladığını, geçen hafta da Unicredit’in hisselerini satarak Yapı Kredi’deki payını azalttığını öğrendik.”