Üst üste iki gece, iki film izledim. Seçimlerin bilinçli bir tercih değildi.

Öyle denk geldi.

Fakat nur içinde yatsın, Levent Kırca’nın dediği gibi:

Tam yerine denk geldi!

Altın Küre’de hem en iyi film, hem de en iyi yönetmen ödüllerini alan; Oscar’da ise umduğunu pek bulamayan 1917, bir savaş filmi.

Birinci Dünya Savaşı sırasında iki genç erin, bin 600 İngiliz askerini Almanya’nın kurduğu tuzaktan haberdar etmek için bir cepheden bir cepheye çıktıkları kısa ama insanı tepeden tırnağa saran ve sarsan yolculuğun nefes kesen hikayesi.

Bu öyle bir hikaye ki, Schofield ve Blake’in attıkları her adımda, savaşın dehşetini onlarla birlikte izleyenler de yaşıyor.

Bence 1917, bir “savaş simülasyonu” aynı zamanda.

Keşke mümkün olsa da, ülkeleri yönetenlere savaş kararı vermeden önce, bu filmi izlemeleri şart koşulsa!

1917 ve Official Secrets izlenmeli

İkinci film Resmi Sırlar (Official Secrets) da çok farklı açıdan çekilmiş bir savaş filmi bir bakıma.

İngiliz İstihbarat Servisi GCHQ’de çevirmen olarak çalışan Katharina Gun’un gerçek yaşamından yola çıkılarak yapılan filmde, ABD’nin Irak’a savaş kararı almak için Birleşmiş Milletler’deki oylamayı etkilemek amacıyla İngiltere’den yardım istemesi üzerine gelişen olaylar anlatılıyor.

Hani o sıkça aradığımız ve çoğu kez bulamadığımız “vicdan” Katharina Gun’da var bereket.
Yapıyor muhasebesini, korksa da önce, veriyor kararını, sızdırıyor “devlet” sırrını.

Sonrası tufan elbet.

Sorgulamalar, soruşturmalar sürerken bakıyor ki arkadaşlarının başı derde girecek; bu kez açıkça çıkıyor ortaya “Ben yaptım” diyor.

Soruyorlar:

“İngiliz Hükümeti için çalıştığını bilmiyor musun?”

Yanıtlıyor:

“Hükümetler değişir, ben İngiliz halkı için çalışıyorum, istihbaratı hükümet İngiliz halkını koruyabilsin, diye toplarım, hükümet halka yalan söylesin diye değil. Birleşmiş Milletler’de oylamaya hile karıştıracak bilgiyi toplamak ve savaşa girmek ve dünyayı kandırmak için değil.”

* * *

Sinema filmleri çok sayıda insanın çabasıyla ve ciddi paralar harcanarak ortaya çıkan yapıtlardır.

Ne yazarsanız yazın, bir filmi izlemeden onun önemini kavrayamazsınız.

1917’yi de, Official Secrets’ı da izleyin mutlaka.

Göreceksiniz…

Bazen savaşa karşı çıkmak, savaşmaktan çok daha fazla cesaret ister.