A3 Haber

Bilim ve Aydınlanma Akademisi: Test sayısı düşük olmasına rağmen Türkiye vaka sayısında İtalya’yla yarışıyor

Bilim ve Aydınlanma Akademisi: Test sayısı düşük olmasına rağmen Türkiye vaka sayısında İtalya’yla yarışıyor

Bilim ve Aydınlanma Akademisi: Test sayısı düşük olmasına rağmen Türkiye vaka sayısında İtalya’yla yarışıyor
Nisan 07
12:40 2020

Bilim ve Aydınlanma Akademisi (BAA), koronavirüsle ilgili dördüncü raporunu yayımladı. “Türkiye’de Salgın Yönetiminin Seyri” başlıklı dördüncü raporda, “Salgına hazırlık neden yapılmadı, önlemler zamanında mı alındı, testler yeterli sayıda mı, yurtdışı ve umre dönüşlerinin salgındaki rolü” gibi konula ele alındı.

A3 Haber Merkezi | Bilim ve Aydınlanma Akademisi (BAA), koronavirüse ilişkin bilimsel raporlarını yayımlamaya devam ediyor.

Daha önce üç rapor yayımlayan BAA, son raporunda Türkiye’de salgın yönetiminin durumunu masaya yatırdı.

Türkiye’de ilk resmi COVID-19 vakasının açıklandığı 11 Mart tarihinden bu yana yaklaşık bir ay geride kaldı. Ülkemizde resmi açıklamalara göre COVID-19 tanısı konan hasta sayısı 30 bini, hayatını kaybedenlerin sayısı 600’ü geçti.

BAA, salgının Aralık ayında Çin’de ortaya çıkmasından itibaren konuyla ilgili üç bilimsel rapor yayımladı. COVID-19 hastalığı ve etkeni SARS-CoV-2 virüsüyle ilgili hızla güncellenen bilgileri kamuoyuyla paylaştı.

BAA hem Türkiye’de henüz vaka açıklanmadan önce, hem de ilk resmi vakanın açıklanmasının ardından Türkiye’deki salgın yönetimini yakından takip ederek gerekli uyarıları da kamuoyuyla paylaştı. Vaka tanımı, test sayısı, hasta kabulünde triyaj uygulamaları, sağlık çalışanlarının ihtiyaçları gibi farklı konuları gündeme getirdi ve alınması gereken toplumsal önlemlere işaret etti.

Yeni yayımlanan dördüncü raporda, Türkiye’deki salgının seyri salgın yönetimi açısından değerlendiriliyor. Salgının ülkemizdeki resmi başlangıcından itibaren vakaların belirlenmesi ve yönetimindeki eksikliklerin ele alındığı raporda; vaka tanımı, test kriterleri, hasta ve temaslı takibi, hastanelerdeki organizasyon değerlendiriliyor. Test sayıları ve yoğun bakım hizmetlerinin salgının seyrine etkileri sunuluyor. Yurt dışından girişler ve umre dönüşlerinin, özellikle Türkiye’de salgının ilk döneminde hastalığın yayılmasındaki etkileri vurgulanıyor.

Test sayısı daha düşük olmasına rağmen, Türkiye vaka sayısında İtalya ile yarışıyor

Raporda dikkat çekici başlıklardan birisi, test sayısının düşüklüğüne rağmen, Türkiye’deki vaka sayılarının İtalya’yla yarışması.

Raporda konuya ilişkin şöyle denildi:

“Salgının aynı dönemi için ortalama test sayısı İtalya ve Almanya’ya göre daha düşük olmasına rağmen Türkiye vaka sayısında İtalya ile başa baş gidiyor, Avrupa’nın diğer üç salgın merkez üssünü ise açık ara geride bırakmış durumda. Bu olgu, Türkiye’nin zamanında yeterli test yaparak vakaları saptayamamış ve izole edememiş olmasıyla ilişkilidir. Saptanamamış her vaka ve onun temaslıları salgını yaymışlardır.”

Raporda öne çıkan kritik başlıklardan bazıları şöyle: 

  • Dünya Sağlık Örgütü 30 Ocak 2020’de dünyada COVID-19 salgını nedeniyle “Acil Durum” ilan ettiğinde, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü, daha önceden ilan ettiği bir takvim çerçevesinde umre organizasyonlarına devam ediyordu. 7 günden 25 güne kadar değişen bu organizasyonlar, Acil Durum ilanına rağmen Şubat sonu için kayıt almaya ve kayıtlı olanları Suudi Arabistan’a göndermeye devam etti.
  • Eğer Türkiye ve diğer ülkeler en azından 23 Ocak’ta salgının diğer ülkelere yayılmaya başladığını gördüklerinde sınır kapılarında gerekli önlemleri almayı başarabilselerdi, belki de COVID-19 birkaç Uzakdoğu ülkesinde sınırlı kalacak, bir pandemi haline gelemeyecekti.
  • Temaslılara test yapılmadı, temaslı izlemleri yetersiz kaldı. 2 Nisan tarihli rehberde bile yakın temaslıların takibi açısından yapılmış tek düzenleme, evde 14 gün boyunca ateş ve solunum yolu semptomlarının bireyin kendisi tarafından izlenmesi şeklindedir. Bu süre içinde ateşi ve öksürüğü gelişen yakın temaslı sağlık kurumuna başvuracaktır. Genel bir sokağa çıkma yasağının ilan edilmediği, üretimin bütün sektörlerde devam ettiği koşullarda temaslıların evde kalması beklenemeyeceği için, bu politikanın da salgının yayılmasına katkıda bulunmakta olduğu açıktır. Ayrıca hastalık belirtileri ortaya çıkıncaya kadar temaslılara test yapılmaması da vaka bulmayı, vakaların tedavi ve izolasyonunu olanaksız hale getirerek, salgının yayılmasına katkıda bulunmaktadır.

Raporun TAMAMINA ulaşmak için aşağıdaki görsele tıklayabilirsiniz. 

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER