A3 Haber

Kronik hastalığı olan sağlık çalışanları soruyor: Bakanlık bizi gözden çıkardı mı?

Kronik hastalığı olan sağlık çalışanları soruyor: Bakanlık bizi gözden çıkardı mı?

Kronik hastalığı olan sağlık çalışanları soruyor: Bakanlık bizi gözden çıkardı mı?
Nisan 08
08:32 2020

Koronavirüs salgını nedeniyle İçişleri Bakanlığı’nca kronik hastalara sokağa çıkma yasağı getirilmesine rağmen, kronik rahatsızlığı olan sağlık çalışanları mesaiye devam ediyor. Risk grubunda olan personelin, virüs kapma olasılığının en yoğun olduğu hastanelerde çalışmaya devam etmesi tepkilere yol açıyor. Kronik hastalığı bulunan sağlık çalışanları, ayrımcılığa uğradıklarını, devletin kendilerini korumadığı ve gözden çıkarıldıkları görüşünde.

Koronavirüs ile mücadelede belli bir yaş üstü ve kronik hastalığı olan vatandaşlar için bazı yasaklar uygulanıp sürekli uyarılar yapılırken, kronik hastalığı (kalp, diyabet, tansiyon vb.) olan ancak riskin merkezi hastanelerde mesai yapan sağlık çalışanlarının çalışma koşullarına yönelik henüz bir düzenleme olmaması, önemsenmedikleri ve hayatlarının hiçe sayıldığı fikrini doğuruyor.

Bilim Kurulu önerisi ve Cumhurbaşkanlığı kararı ile kamuda çalışan ve sağlık çalışanı memurlardan, bağışıklık sorunu olanlar, kanser hastaları, kronik solunum yolu hastaları, obezite ve diyabet, kalp damar hastaları, organ nakli olanlar, kronik hastalar gibi dezavantajlı olanları 16 Mart’tan itibaren 12 gün idari izinli sayılmıştı.

İçişleri Bakanlığı da, “21 Mart Cumartesi saat 24.00 itibariyle 65 yaş ve üstü, ayrıca kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımızın ikametlerinden dışarı çıkmaları, park, bahçe gibi açık alanlarda dolaşmaları sınırlandırıldı” açıklaması yapmıştı.

Salgın kapsamında alınan bu tedbirler, kronik rahatsızlığı olan sağlık çalışanları için geçerli değil. Çünkü Cumhurbaşkanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın kararlarında yer verilen kronik hastalıklar Sağlık Bakanlığının yayımladığı genelgede çıkarılmış durumda.

“Virüs kapma olasılığımız yüksekken neden bizi korumuyorlar?”

İzmir’den diyabet hastası bir hemşire düşüncelerini şöyle ifade ediyor: “Sağlık Bakanı yaşamını yitiren hastaların eşlik eden kronik hastalıklarını grafikle açıkladı. Öldüler çünkü şu şu kronik hastalıkları da vardı dedi ama kronik hastalığı olan sağlık çalışanları riskin en yoğun olduğu hastanelerde çalışmaya devam ediyor.

Hemşire, “En büyük risk alanı zaten hastaneler. Madem bu bir savaş ve savaşçılar biziz. Bile bile bu kadar büyük risk varken, aynı hastalığı olan vatandaşları da bu durumdan koruyorken neden bize karşı bir ayrımcılık söz konusu. Virüse yakalanma ihtimalimiz çok daha yüksekken neden bizi korumuyorlar” diye soruyor.

“Sağlık Bakanlığı sanırım bizi gözden çıkarmış durumda”

Covid-19 pandemisi nedeniyle tüm sağlık çalışanlarının tehlike altında olduğuna dikkat çeken Ankara’dan bir tansiyon hastası sağlık teknikeri de düşüncesini, “Kronik hastalığı olan vatandaşlara sokağa çıkma yasağı getirilirken, kronik rahatsızlığı olan bizim gibi sağlık çalışanlarının, virüsün en yoğun olduğu hastanelerde çalışmaya devam etmesi akıl ve mantıkla açıklanabilecek bir durum değil. İnsanın söyleyesi gelmiyor ama bakanlık sanırım bizi gözden çıkarmış durumda” diye aktarıyor.

Sağlık teknikeri, “Kronik hasta çalışanlar kurumlarının inisiyatifine bırakılmış durumda. Acilen  sağlık çalışanları için net bir düzenleme yapılarak idari izinli sayılmalıyız” diyerek talebini dile getiriyor.

“Düzenleme yapılırsa hastalık kapma korkusundan kurtuluruz”

İstanbul’da kronik böbrek rahatsızlığı bulunan bir sağlık çalışanı da, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın bir kaç gün önce 601 sağlık çalışanının koronavirüse yakalandığını açıkladığını hatırlatarak, “Bu bir salgın sonuçta, sokakta da virüse maruz kalabilirsin, hastanede de. Fakat hastanede bu risk on kat daha fazla. Bu yüzden de kronik hasta sağlık çalışanları için net bir düzenleme yapılması gerekiyor. Düzenleme yapılırsa kronik hastalığı bulunan sağlık çalışanları kendilerini hem hastalık kapma korkusundan hem de minnet duygusundan kurtarmış olurlar” diye konuştu.

Diyabet hastası SES İstanbul Anadolu Yakası Şubesi Eş Başkanı Nurdan Gürer de kurumunun kendisine rapor alması tavsiyesiyle rapor aldığını ifade ediyor. Ancak astım hastası olan arkadaşının raporlu olmadığını ve ameliyathanede çalışmaya devam etmek zorunda kaldığını aktaran Gürer, şöyle konuştu: “Hastanenin iş güvenliği hekimi, kronik hasta çalışanların Covid-19 servisleri, acil ve yoğun bakım servislerinde çalıştırılmamasına dair bir yazı yazdı. Ama bunun içinde ameliyathane olmadığı için astım hastası arkadaşımız ameliyathanede çalışmak zorunda kalıyor.

About Author

Uğraş Vatandaş

Uğraş Vatandaş

Related Articles

TÜM HABERLER