A3 Haber

Türkiye’de koronavirüs: Vakaların yüzde 60’ı İstanbul’da, enfekte olan sağlık çalışanı 7 bini aştı

Türkiye’de koronavirüs: Vakaların yüzde 60’ı İstanbul’da, enfekte olan sağlık çalışanı 7 bini aştı

Türkiye’de koronavirüs: Vakaların yüzde 60’ı İstanbul’da, enfekte olan sağlık çalışanı 7 bini aştı
Nisan 29
17:24 2020

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Koca, 7 bin 428 sağlık çalışanının koronavirüse yakalandığını duyurdu. Ayrıca vakaların yüzde 60’ının İstanbul’da bulunduğunu açıkladı.

Bugün saat 14.00’te video konferans yöntemiyle toplanan Bilim Kurulu toplantısının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca basın açıklaması düzenledi. Bakan Koca, 7 bin 428 sağlık çalışanının koronavirüse yakalandığını açıkladı. Ayrıca Türkiye genelinde vakaların yüzde 60’ının İstanbul’da bulunduğunu belirtti.

Bilim Kurulu’nun gündeminde, verilerdeki iyileşme, normalleşme sürecine geçiş ve 65 yaş üstüne uygulanan sokağa çıkma yasağında esneklik gibi birçok konu vardı.

Bakan Koca’nın açıklamasından satır başları:

  • Koronavirüs mücadelesini hep birlikte veriyoruz, başarı hepimizin. Hepimiz çok iyi biliyoruz, mücadele bitmedi.
  • Bu mücadele kesintiye uğramadan muntazam devam etmelidir. Taviz vermezsek istediğimiz sonucu kısa sürede alabiliriz.
  • Geride kalan günler kolay geçmedi. Hastalık bizi esir mi alacak, salgında bir yakınımı kaybeder miyim diye endişe ettiniz. Hastalığa yakalanan yakınınız için endişe duydunuz, acı yaşadınız. Bu acıda hepimiz sizinleyiz.
  • Salgın 201 ülkeye yayılmış ve hayatı değiştirmiştir. Geçen yıl Aralık ayında işin bu noktaya varabileceği akıllardan geçmiyordu. Türkiye sağduyusunu ortaya koydu ve 10 Ocak’ta acilen bir operasyon merkezi kurdu.
  • 15 Ocak 2020’de bu yeni hastalığa karşılığa karşı bir rehber hazırlanıp yayınlandı. Bizim riske karşı hareket planımız, 11 Mart’tan tam 5 gün öncesine dayanmaktadır.
  • Dünyada hala kontrol edilemez bir durumda olan koronavirüsü Türkiye nasıl kontrol altına aldı? Bazı nedenleri, stratejileri ve önemli detayları bugün sizlerle paylaşmak istiyorum.
  • Bakanlığımız 10 Ocak’ta operasyon kurulunu kurdu. Bilim Kurulu da aynı gün kuruldu, DSÖ’nün pandemi ilan etmesinden tam 39 gün önce.
  • Biz yol haritamızı belirledik, sağlık kurumlarımızı salgın ihtimaline karşı hazırladık. Salgının başlangıcında yurt dışı gelişlerine uyguladığımız tedbirler, hastalığın ülkemize gelmesini geciktirdi.

“Tedbir, tespit ve hızlı tedavi”

  • Türkiye, bu sınavdan şuana kadar yüzünün akıyla çıktı. Bizi bu noktaya, tedbirlere uyum ve titizlik getirdi. Üç madde sıralayabilirim: Tedbir, tespit ve hızlı tedavi.
  • Filyasyonun bugüne kadarki başarısı büyüktür. Virüsün izini sürdük ve filyasyon dediğimiz bu iz sürmeyle, hastanın temaslı olduğu kişilere ulaşıp, tespitlerde bulunduk ve izole ettik.

“Test kapasitemizi sürekli arttırdık”

  • 11 Mart’tan bu yana test kapasitemizi sürekli artırırken, hiçbir testi tesadüfen yapmadık. Testi, hastalığın kişiden kişiye bulaşması dahilinde uyguladık ve şüphelilere odaklandık.
  • Teste önemli olan, hastayla temas halinde olan kişilere odaklanmaktır. Şüphelilere odaklanmak yerine yaygın tarama yapan ülkeler, istediği sonucu alamadı. Biz filyasyonu büyük bir ağ kurarak gerçekleştirdik, filyasyon ekibimizin sayısı 5 bin 849’dur.
  • Bugüne kadar filyasyon ekiplerince takibi yapılan kişi sayısı 464 bin 434’dür. Biz salgını bu yolla önledik. Salgınla ilgili devamında izlenecek yol budur. Filyasyon önemini son vakaya kadar koruyacaktır.

“Tüm hastanelerimizi pandemi hastanesi yaptık”

  • Muhtemel yatak ve yoğunluk planını göz önünde bulundurarak kamu ya da özel ayrımı yapmaksızın tüm hastanelerimizi pandemi hastanesi yaptık. Hastane yataklarımızı pandemiye hazır hale getirdik.
  • Yatak doluluk oranlarımızı yüzde 60’lardan yüzde 30’lara indirdik. Bunu yapmak, kontrolü elimizde tutma gücü verdi. Yayılımı önlerken, başarılı bir zemin oluşturduk.
  • Temasları göz önünde tutup, şikayeti olanların takibinde titiz davranıyoruz. Durumu stabil hastalarımızın tedavisi aile hekimi gözetiminde evde devam ediyor.

“Uyguladığımız tedavi dünyadan farklıdır”

  • Hekimlerimizin gözlemleri ve tecrübeleri çerçevesinde, Covid-19’da uyguladığımız tedavi dünyadan farklıdır. Yeni sonuçlar elde ettikçe hekimlerimizin ve Bilim Kurulu’nun önerileriyle tedavide başka yönlere gittik. Görüşler doğrultusunda Covid-19’a yaklaşımında önemli değişikliklere gittik.
  • Çin’den temin ettiğimiz ilaçların bilinen kullanımlarını değiştirerek daha olumlu sonuçlar aldık.
  • Tıbbın bildiği ilaçlardan, kullanım şekillerini değiştirerek bambaşka sonuçlar aldık. İki ilaçla ilgili geliştirdiğimiz yaklaşımla, hasta kaybını düşüreceğimizi düşünüyoruz.
  • Doğrudan virüse etkili henüz bir ilaç geliştirilmiş değil, ama kullanılan ilaçlar hastanın durumunu kolaylaştırıcı sonuçlar gördük.

“Belirti gösteren herkese karşı erken tedavi uyguluyoruz”

  • Tedavi konusunda bir farkımız daha var. Tedavi, sadece hastaneye yatırılan ya da yoğun bakımda yatırılanlarla sınırlı tutuluyor ama biz belirti gösteren herkese karşı erken tedavi uyguluyoruz.
  • Hastalarımızda zatürreye gidiş oranı azalmıştır, Türkiye’de vakaların pnömoniye dönüşünde yüzde 70’den yüzde 15’e düşüş gerçekleşmiştir.
  • Dünyadaki uygulama yoğun bakım hastalarının ventilatöre erken bağlama yöntemidir. Deneyimlerimiz bunun tam tersi olduğunu gösterdi, artık erken değil ileri süreçte hastalarımızı ventiletöre bağlıyoruz ve hastalarımızı hemen entübe etmiyoruz. Bunun hastalığın seyrini değiştirdiğini görüyoruz.
  • Hastanın yoğun bakıma geçişi söz konusu olmadan, sürekli yüksek akımlı oksijen akımını da gerçekleştiriyoruz ve böylece akciğer hasarlarını önlüyoruz. Bu uygulama ölüm oranlarındaki düşüşlerde önemlidir.

“Hasta kayıp oranında dünyada 80. sırada yer alıyoruz”

  • Türkiye’de şu ana kadar hasta kayıp oranı yüzde 2,58’dir. Dünyada 80. sırada yer alıyoruz ölüm oranlarında.
  • Olumsuz her gösterge geriliyor. Eğer tedbirlere uyulmasaydı, sokağa çıkma kısıtlaması ihlal edilseydi bugünkü başarıyı yakalayamazdık.
  • Yoğun bakımdaki hastalarda vefat oranımız yüzde 58’den yüzde 10’a, entübe hatalardaki vefat oranımız yüzde 74’ten 14’e geriledi.
  • Türkiye halkıyla, yönetimiyle, hekimiyle, bilim insanıyla bugüne kadar ulaştığı başarıya nasıl ulaştı? İyileşen sayısı, hasta sayısının iki katı halini aldı. Koronavirüs salgınına karşı şu ana kadar üç faktör kazandırmıştır, birincisi sizsiniz. Size minnettarım.
  • Bu faktörlerden ikincisi filyasyonun başarıyla uygulanmasıdır. Filyasyonla temaslı hastalar takip edilmiştir. Üçüncüsü ise tedaviye erken başlamamız ve ilacı erken uygulamaya başlamamızdır.
  • Salgının başlangıcında Türkiye, virüsün ülkeye girişini geciktiren az sayıda ülkelerden biri olmuştur. Güçlü sağlık sistemimiz ve fedakar sağlık çalışanlarımız bu süreçte güvenli dayanağımız oldu.

“Yeni veriler bize her gün umut veriyor”

  • Mücadelede beşinci haftadan sonra başarıya ulaştığımız verilere yansıdı. Yeni veriler bize her gün umut veriyor ve bu umudu sonuca çevirmek zorundayız. Önümüzdeki günler, eski günlerin aynısı olmayacaktır.
  • Başarı, tedbirleri artık terk edeceğimiz bir başarı değildir. Tedbirlere sarılmamız gereken bir başarıdır. Aramızda hala virüsü taşıyan, yeni tanı konan insanlar var, olmaya da devam edecektir. Hastalık bitmedi, bu yüzden mücadele devam etmelidir.

“Mayıs ayı boyunca tedbirler devam edecek”

  • Normalleşmeyle ilgili, bütün bakanlıklarımızın içinde yer aldığı ve Bilim Kurulumuzun da tavsiyesini göz önüne alarak, normalleşmenin hangi tedbirlerle yapılacağıyla ilgili görüşler alıyoruz. Ve bunlar ilgili birimlerde de tartışılarak, kamuoyuna açıklanmış olacak. Özellikle bu ay boyunca tedbirleri devam ettirerek, nasıl bir normalleşme yapılacağıyla ilgili hazırlıklar tamamlanınca açıklama yapılacak.

65 yaş sorusuna yanıt

  • 65 yaş üstü büyüklerimizi, hiç olmazsa birkaç saat, hiç olmazsa gezmelerini, dolaşmalarını araba kullanmadan, yakın mesafe anlamında yapılabilir mi, serbestlik söz konusu olabilir mi diye gündem oldu ama öneriye dönmedi. Bu da bir yaklaşıma gelirse, görüş olacak Cumhurbaşkanımıza da sunulmuş ve karar verilmiş olur.
  • Biz bulaş oranının yüksek olduğunu biliyoruz, bu nedenle de teması son derece önemli görüyoruz. Teması, bu dönemde bulaşın daha çok solunum yoluyla bulaştığı için maske kullanımını önemsiyoruz.

“Pik döneminde olduğumuzu söyleyebilirim”

  • Pik döneminde olduğumuzu söyleyebilirim. Bir düşüş trendine de girdik ama bunun kalıcı olması gerekir.
  • Özellikle temasın, mesafenin son derece önemli olduğunu, bu anlamda gerekli tedbirlere uyum gösterilmezse, yeni bir pik dalgasına yol açabilir. Şu anda ikinci bir pikin olmayacağını söyleyebilirim.

Vakaların yüzde 60’ı İstanbul’da

  • İstanbul’la ilgili özel bir tedbirimiz yok şu an. Vakamızın yüzde 60’ı İstanbul’da. İstanbul ne Vuhan kenti gibi ne de bir Avrupa kenti gibi olan bir yer. 20 milyona yakın bir nüfusu olan ama yerleşimi buralardan çok farklı olan bir yer. Torundan dedeye kadar bir arada yaşamanın fazla olduğu bir kentten bahsediyoruz. Ona rağmen 5. haftada İstanbul’un kontrol altına alınmış olması çok başarılı. Şu dönemde biz ilave bir tedbiri şu anda önermiyoruz. Ama her zaman söylediğimiz gibi, teması ve izolasyonu son derece önemsiyoruz.

7 bin 428 sağlık çalışanı koronavirüse yakalandı

  • Şu dönemde, maalesef enfekte olan sahada çalışan sağlık çalışanlarımızın sayısı fazla oldu. Toplam sayımız 7 bin 428. Yani 1 milyon çalışanımız içinde 7 bin 428 kişi enfekte, ortalama vakalarımız içindeki oranı yüzde 6,5’e yakın

 

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER