Kırk yıl düşünsem, 25 kuruşluk bir maske için kırk defa yazmak zorunda kalacağım aklımın köşesinden geçmezdi.
Kader kederle buluşunca, akıl uçağa binip başka diyarlara uçunca; basiret, dirayet, ehliyet gibi kavramlar yerle yeksan olunca; başka çare kalmıyormuş demek ki!
Salgın kapıya dayandığından beri devam eden “maske sorunsalı” aynı bilinmezlikle süreceğe benziyor maalesef.
Konun asli unsurları, sorumluları; yine maalesef kayıp!
Üzerlerine yıkılan sorunu çözmek için çabalayan, icabında hakarete ve hatta saldırıya uğrayan kahraman eczacılarımız; bütün bunlar yetmezmiş gibi, her yeni adımda yeni bir kaos yaratan uygulamaların açıklanması görevini de mecburen üstlenmiş durumda.
Ve ilginçtir, o görev eczacıların merkez birliğinin değil de, nedense İstanbul Eczacı Odası’nın omuzunda.
İşte son açıklama:
“Eczanelerimizden ücretsiz maske dağıtımı esnasında yaşadığımız yoğunluğun azaltılması yönünde yaptığımız görüşmeler sonucunda, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar ile herhangi bir iş yerinde SSK’lı olarak çalışan vatandaşlarımızın, ücretsiz maskeleri kendi çalıştıkları kurum ve iş yerlerinden temin edecekleri bilgisi alınmıştır. Bu vatandaşlarımız, eczanelerden dağıtılan ücretsiz maske sisteminin dışındadır.”

* * *

Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar devletin gücünü yanlarında bulur belki ve maskelerine kavuşur.
Belki.
Yani bilmiyorum, sadece umuyorum!
Fakat SSK’lı olanların kendi çalıştıkları işyerlerinden maske temin etmesi nasıl olacak, sonuçta mümkün olacak mı?
Orası tamamen meçhul ve hatta umutsuz vaka kıvamında!

* * *

Ne Cumhurbaşkanlığı, ne Sağlık Bakanlığı, ne başka bakanlıklar, ne e-devlet, ne CİMER, ne şu, ne bu… Hiçbir devlet kurumunda, tek satırlık bilgi yok bu konuda.
SSK’lıların çalıştığı işyerlerinin kurumsal temsilcileri olan sanayi, ticaret, esnaf odaları ve benzeri kurumlardan ses var mı?
Yok.
İşçilerin temsilcisi sendikalardan var mı?
Yok.
Ya işyeri sahiplerinin çalışanlarına maske temin etmek için şuradan buradan satın alma imkan ve ihtimali var mı?
O da yok!
Olan sadece yeni bilinmezliklerin getirdiği çaresizlikler…
YUH olsun.

* * *

Bir süre sonra yaşı 65’ten büyük, 20’den küçük olanların yasağı da kalkacak.
Şimdi onlara maske verilmiyor.
Sokağa çıktılarında onların da maske ihtiyacı olacak.
Nitekim Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay “Hijyen, maske ve sosyal mesafe kuralları sürecek” diyor.
Demesine de gerek yok çünkü işin şakası yok.
Besbelli, en azından “aylarca” maske takacağız ulusça.
Lafa gelince susmayanlara tekrar tekrar sorarım:
25 kuruşluk maskeleri nereden ve nasıl alacak insanlar?
Bilen yok.
Vallahi de, billahi de yazıklar olsun!