A3 Haber

Ali Babacan’dan AKP’ye: Sorunlara çözüm üretemediği için hassasiyetleri öne çıkararak desteği korumaya çalışıyor

Ali Babacan’dan AKP’ye: Sorunlara çözüm üretemediği için hassasiyetleri öne çıkararak desteği korumaya çalışıyor

Ali Babacan’dan AKP’ye: Sorunlara çözüm üretemediği için hassasiyetleri öne çıkararak desteği korumaya çalışıyor
Temmuz 11
23:34 2020

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) Genel Başkanı Ali Babacan, iktidarın Ayasofya kararı konusunda geçmişteki açıklamalarıyla şimdiki tutumunun çeliştiğini belirtirken ekonomik sorunlara çözüm üretemediği için “milli ve dini hassasiyetleri ön plana çıkararak siyasi destek sağlamaya çalıştığını” söyledi.

Babacan, Cumhurbaşkanlığa adaylığı konusunda ise “Bir siyasi parti varsa, o siyasi partinin genel başkanı varsa, orada da iddialı bir duruş gerekir. Yoksa niye bu çalışmalar yapılıyor” görüşünü dile getirdi.

Ali Babacan, partisinin yeni açtığı genel merkezinde ilk kez gazetecilerle toplantı düzenledi, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

“Babacan’ın parti kurduğu biliniyor, DEVA bilinmiyor”

Babacan, şimdiye kadar 37 il başkanının görevlendirildiğini bildirdi. Farklı bir örgütlenme yöntemi benimsediklerini, partililerin büyük bölümünü ilk kez siyasete girenlerin oluşturduğunu kaydeden Babacan, “Bir partiden gelenlerin oranı ise il yönetimlerinde yüzde 25’i aşmayacak.” dedi.

“Ali Babacan ve arkadaşları parti kuruyor” dendiğinde kamuoyunda bilinirliğin yüksek olduğuna dikkat çeken Babacan, önümüzdeki günlerde “DEVA Partisi markasının” tanınırlığını artırmak için çabalarının artacağını söyledi.

“Tünelin ucunda ışık görünmüyor, hassasiyetler ön plana alınıyor”

Pandeminin dünya ekonomilerini olumsuz etkilediğini ancak Türkiye’nin diğerlerine nispeten daha zayıf durumda yakalandığını belirten Babacan, mevcut yönetim anlayışıyla sorunların çözülemeyeceğini söyledi:

“Tünelin ucunda ışık falan görünmüyor, tünel açık mı kapalı mı o da belli değil ve mevcut yönetim çözüm üretemiyor. Bu nedenle ekonomi dışındaki maddelerin hep ön planda tutulduğunu görüyoruz. Özellikle vatandaşın hassasiyeti olan bazı konuları, bunlar bazen milli ve bazen dini hassasiyetler oluyor; bu hassasiyetleri sürekli ön plana çıkaran, sürekli açık sinir uçları üzerinde dolaşan ve bunun üzerinde bir durumu idare etme ve siyasi desteği koruma çabası var. Ama bunun sürdürülebilirliği yok. Lafla peynir gemisinin yürümesi mümkün değil insanların duygu dünyası tabii ki çok önemli ama reelde insanlar adalet, refah ister ve bunu sağlayamadığınız sürece o siyasi sistem zayıflar.”

15 Temmuz’la ilgili görüşleri

15 Temmuz darbe girişiminin demokrasiyi hedef alan bir darbe girişimi olduğunu ve ülkeyi yönetenlerin “uyanık olması” gerektiğini vurgulayan Babacan, darbe girişimine karışanların “en ağır biçimde” cezalandırılması gerektiğini söyledi.

Darbe girişimi sonrasında daha çok “güvenlik politikaları”nın öncelendiğini ve insan hakları, adalet konularında hatalar yapıldığını belirten Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Güvenlik önemlidir ama insan hakları ve adalet perspektifiyle dengeli görülmesi lazım. Devlet, ülke yönetimi bir bütün. Mutlaka kurallı, hukuka uyan bir yönetim çok önemli. Devletin tamamen formal yapılar içinde yönetilmesi, asla başka yapılarla farklı bir tarz, yöntem izlememesi çok önemli bir kural. Devlet yönetiyorsanız tamamen kayıt içi, tamamen, kurallar, formal yapılar içinde yönetmek zorundasınız. Önümüzdeki dönemde herkesin bu tür konularda son derece duyarlı olması gerekir.”

“Ayasofya’yı ruhu ve yapısıyla korumak önemli”

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Babacan, Ayasofya’nın ibadete açılması ve bunun uluslararası yansımalarına ilişkin soruya, “Ümit ediyorum yöneticiler içerideki, dışarıdaki yansımalarını hesap ederek bu kararı almışlardır. Sonuçları hep beraber göreceğiz. Hayırlı olsun diyorum” yanıtını verdi.

Ayasofya’nın dünyanın ortak kültür mirası olduğuna dikkat çeken Babacan, “Bu çok kıymetli eserin hem fiziki şartları, hem de tarihi anlamının, öneminin mutlaka yaşatılması gerekiyor. Bu perspektifle bu eserin korunması gözetilmesi gerekiyor. Ama hem ruhuyla hem fiziksel yapısıyla korumak önemli olacak. Şu anda izliyoruz” dedi.

İktidara “tutarsızlık” eleştirisi

İktidar sözcülerinin, Ayasofya konusunda önceki açıklamalarıyla bugünkü açıklamalarının çeliştiğini ve “tutarsızlıklar olduğunu” kaydeden Babacan, “Bu yönetimin en önemli sorunu tutarsızlık. Ne değişti dünden bugüne. Ayasofya’dan bağımsız söylüyorum. Her konuda böyle. Şartlar çok zorlu. İnsanlar, daha kötü olur düşüncesiyle siyasi desteğini sürdürüyor, daha iyi olacağı hayali yok. Biz bunun için kurduk partiyi” dedi.

Babacan, bu sözleriyle, Erdoğan’ın Ayasofya konusundaki önceki açıklamalarını mı kast ettiği konusunda da “Her konuda… Herhangi bir başlığı cımbızlayın, ne denilmiş, ne yapılmış görülür. Ciddi bir tutarsızlık” ifadelerini kullandı.

Adaylık sorusuna yanıt: Genel başkan iddialı olmalı

Ali Babacan, “Cumhurbaşkanı adayı olacak mısınız?” sorusu üzerine da şu yanıtı verdi:

  • A planı için konuşuyorsanız ona daha vakit var. B planı içinse erken seçim kararı alındığında, o gün konuşulur. Bu işin bir doğası, tabiatı vardır. Bir siyasi parti varsa, o siyasi partinin genel başkanı varsa, orada iddialı bir duruş gerekir. Yoksa niye bu çalışmalar yapılıyor.

 

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER