Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Ali Erbaş Hoca, vakfiyeden alıntı yaptı. Hutbede Atatürk’e dil uzatılması diye bir şey söz konusu değil” diyerek Diyanet İşleri Başkanı’nı savundu.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, CNN TÜRK’te Sena Alkan’ın sorularını yanıtladı.

Kalın’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

• Ali Erbaş Hoca, vakfiyeden alıntı yaptı. Hutbede Atatürk’e dil uzatılması diye bir şey söz konusu değil. Çünkü Atatürk bu vakfiyeyi ortadan kaldırmış değil. Dönemin şartları içerisinde oranın müze olarak kullanılmasına karar verilmiş. Atütürk’e lanet okundu sonucunu çıkarmak, çok iyi niyetli bir değerlendirme olmaz. Biz de böyle bir şeyi kabullenemeyiz. Bırakın başka bir yerde Cuma hutbesinde lanet okunmasını doğru bir yaklaşım olarak kabul etmeyiz. Rejim tartışmasına dönüşüyor olması suni bir gündemdir.
• Rejim tartışması çıkarmak suni bir gündemdir. Ayasofya’nın açılması tartışmaları sürerken, CHP de dahil olmak üzere muhalafet destek verdi. HDP hariç Meclis’teki tüm partilerin destek verdiği Ayasofya’nın açılması kararı üzerinden rejim tartışması çıkarmak bizi hedeften saptırmaktır. Güzel bir iş yapıldı, bu gölgelenmemeli.
• Ali Erbaş Hoca, böyle bir niyeti olmadığını açık bir şekilde ifade etti. Bu tartışma zihinleri bulandırmaktır. Hilafet tartışması bizi hedefimizden saptırır.
• Ayasofya ile ilgili 500 yıl cami olarak hizmet vermiş bir yapının tekrar camiye çevrilmesini örnek göstererek diğer ülkelerin böyle hamlelerde bulunması doğru değil. Fatih, İstanbul’u fethettikten sonra Ayasofya’yı koruma altına alıyor. Eğer kendi haline bırakılsaydı belki de birkaç sene içinde yıkılacaktı.
• Sosyal medya kullanıcıların görüşlerini özgür biçimde ifade etmelerine bir engel yok şu anda yok düzenlemede de olmayacak. Sosyal medya platformları ticari kurumlar. Bu kurumlarla ilgili bir problem yaşadığınızda bununla ilgili ulaşabileceğiniz bir muhatap yok. Türkiye’de bu ülkelerin temsilcilik açması gerekiyor. Ayrıca bu şirketler Türkiye’den para kazanıyor ve bunun vergisini vermesi gerekiyor.
• Sayın Merkel’in yapıcı bir rolü oldu ama Alman basınının iddia ettiği gibi savaşın eşiğine gelme gibi bir durum olmadı. Yunanistan bizim önemli bir komşumuz. Yunanistan ile biz bütün bu konuları konuşmaya hazırız. Herkes kendi kıta sahanlığında çalışmalara devam etsin, tartışmalı bölgelerde de ortak çalışmalar yapılsın. Sayın Cumhurbaşkanımız “Biz yapıcı olalım bir müddet bekletelim” dedi. Gelin ikili meselelerimizi ikili olarak çözelim. AB üyeliğini baskı unsuru olarak kullanarak netice almanız mümkün olmayacaktır.