TÜİK’in yayımladığı istatistikler arasında insanların hayatına doğrudan dokunan iki veri var. İş Gücü ve Enflasyon…

Gelin görün ki kamuoyu gözünde en sorunlu iki istatistik bu ikisi! İster metodoloji sorunu deyin, isterseniz “veriyle oynama” ihtiyacı, bunlar hayatın gerçeklerini yansıtmayan istatistikler. Algı öyle…

Hatta artık insanlar bu istatistiklerle dalga geçiyor!

İsterseniz, bugün gelen Mayıs ayı iş gücü verilerine bakalım. Ben artık oranlarla ilgilenmiyorum.

İşgücüne katılımın sürekli gerileyip yüzde 47’lere geldiği bir veri setinde oranın hükmü kalmamıştır artık.

Doğrudan sektörel ve toplam istihdama bakmayı tercih ediyorum. Mayıs’ta ne olmuş peki?

• Tarım aylar sonra 96 bin kişilik istihdam artırmış.
• Sanayi 72 bin istihdam kaybetmiş ki hemen hemen yarısı kapalı geçen Mayıs ayı için iyi rakam!
• İnşaatta istihdam 107 bin artmış.
• Salgın sürecinde perişan olan hizmet sektörü ise 174 bin istihdam kaybıyla (yüzde 1,2) Mayıs’ı görece iyi geçirmiş.

Sonuçta Mayıs’ta toplam istihdam kaybı 43 bin olmuş. Tarım dışı istihdamdaki kayıp 140 binde kalmış.

İktidarın iş gücü ile ilgili aldığı tedbirler Mayıs’ta rakamların bu seviyede kalmasına yardımcı oldu.

Günün sonunda Mayıs 2020’deki toplam istihdam hemen hemen Mart 2014 seviyesine inmiş durumda.

Bu grafik Türkiye’deki iş gücü meselesinin yapısal bir hal aldığını gösteriyor. Salgın geçse, ekonomik büyüme gelse bile belki sorun hafifleyecek ama gündemde kalmaya devam edecek.