Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Mehmet Ceyhan, “Koronavirüs nedeniyle yoğun bakıma yatan hatta kaybettiğimiz çocuklar oldu” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 12 yaş ve üzerindeki çocukların maske takmasını, altı ile 11 yaş arasındakilerin ise bulundukları yerlere ve taşıdıkları riske göre maske takması gerektiğini belirtti. DSÖ, beş yaşından küçük çocukların ise genel olarak maske kullanmasına gerek olmadığını açıkladı.

Prof. Mehmet Ceyhan, DSÖ’nün yaptığı açıklamanın hiçbir bilimsel temeli olmadığını söyledi. Ceyhan, iki yaşın altındakilere maske önermediklerini, iki yaşın üstündeki çocukların ise takabiliyorlarsa maske kullanmalarında yarar olduğunu belirtti. Prof. Dr. Ceyhan, “Beş yaşın altı, 12 yaş gibi böyle bilimsel bir veri yok. Böyle önerileri de çok karmaşık hale getirmemek lazım. Maskenin herkesin takması durumunda yararı olduğunu ve büyük silah olduğunu biliyoruz. Bazen yaş ile ilgili bazen de kişinin kendi özellikleri ile ilgili maske takılamıyor. İki yaşın altındaki çocuklara mümkün olduğu kadar maske taktırmamalı; ama onları da temaslardan uzak tutmak lazım” dedi.

“Çocuklar çok virüs çıkarabiliyor”

Çocukların koronavirüsü daha az bulaştırdığı algısının yanlış olduğunu söyleyen Prof. Ceyhan, “Geçtiğimiz hafta bu zamana kadar yapılan en geniş çaplı çalışma ortaya çıktı. Görüldü ki çocuklar yoğun bakımda yatan yetişkinlerden bile çok virüs çıkarabiliyorlar. O yüzden çocuklara, ‘2 yaşın altına maske takmayın’ demek ‘onları alıp kalabalıklara götürün’ anlamına gelmiyor, elden geldikçe uzak tutulacak. 2 yaş üstünde de çocuk takmak istiyorsa ki birçok çocuk takmak istiyor, bu psikolojik bir olay, engel olmamak lazım. Ama ‘Çocuğa mutlaka maske taktırın’ dediğimiz bir üst sınır yok, çocuk takabildiği yaşta maske takmalı” diye konuştu.

Prof. Ceyhan, çocuklarda koronavirüsün yetişkinlere göre daha hafif seyrettiğini belirterek, “Çocuklar da genç yetişkinler de belli bir yaşın üzerinde olan ve kronik hastalığı olan kişilere göre hatta az belirti veriyor, daha az ağır tablolar oluşturuyor. Burada yanlış anlama olmasın, hiç olmuyor anlamında değil. Yoğun bakıma yatan hatta kaybettiğimiz çocuklar oldu. Çocukları uzak tutmak sadece yetişkinleri korumak açısından değil kendi sağlıkları açısında da önemli. Birçok durumda çocukların bir araya gelmesi sadece yetişkinleri değil kendi sağlıklarını da etkiliyor” dedi.

“Maskeyi takamayan mesafeye dikkat edecek”

Prof. Ceyhan, bazen belli bir yaşın üzerinde akciğer hastalığı olanların da maske takarken zorlandıklarına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Onların yapabileceği tek şey; madem maskeyi takamıyor mesafeye dikkat edecekler. 2 metreden daha yakın maskesiz ilişki kurmayacaklar. Örneğin; KOAH’lı bir hasta maske takamıyorsa o zaman kalabalığa girmemeye çalışacak, bir çocuk maske takamıyorsa kalabalığa girmemeye çalışacak. Tek başına maske, mesafe olmaksızın yüzde 86 koruyor, tek başına mesafe yüzde 82 koruyor, yüzde 90’ın üzerine çıkması için mesafenin en az 2 metre olması lazım. Hem maske takıp hem de mesafeyi bir arada kullanırsanız yüzde 97 koruyor. Bu gerçeği hatırlayarak, birini yapmadığımızda öbürünü daha dikkatli yaparak korunabiliriz. Benim önerim, bu gibi durumlarda gerek çocuklar gerek yetişkinler, madem maske takamıyor kalabalıklardan daha da uzak durmalı.” (DHA