Türk Tabipleri Birliği Başkanı Sinan Adıyaman, Türkiye’de salgın zincirinin bir türlü kırılamadığına dikkat çekerek, “Salgınla mücadelede başa dönmüş durumdayız. Serviste bekletilen yoğun bakım hastaları var” dedi.

Türkiye’de haziran ayı başında başlatılan ‘normalleşme’ süreci sonrası yeniden hızını artıran Covid-19 salgını, düğün ve taziyeler başta olmak üzere toplumsal hareketliliğin kısıtlanması ile kontrol altına alınmaya çalışılsa da vaka sayıları ve ölüm oranları artıyor. Dünya Sağlık Örgütü ise (DSÖ) salgında ekim-kasım aylarını işaret ederek, vaka sayılarında ve ölüm oranlarında artış yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.

“Türkiye’de salgın zinciri kırılamıyor”

Duvar’da yer alan habere göre; Türkiye’de salgın zincirinin bir türlü kırılamadığına vurgu yapan Türk Tabipleri Birliği Başkanı Sinan Adıyaman, salgınla mücadelede mayıs ayının ilk 15 gününe geri dönüldüğünün altını çiziyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün salgında ekim-kasım uyarısını hatırlatarak, salgının daha da artabileceğini belirten Adıyaman, “Salgınla mücadelede başa dönmüş durumdayız. TTB olarak başından bu yana toplumsal hareketliliğin kısıtlanması gerektiğini söylüyoruz. Sahada doğru stratejinin uygulanmamasından kaynaklanan artan vaka sayıları kış ayı ile birlikte daha sert geçebilir. İnsanlar açık alanlardan kapalı alanlara doğru yönelecek. Bu da yayılımı artıracak. Özellikle grip mevsimi hastaların durumlarını daha da ağırlaştırabilir” diyor.

“Serviste bekletilen yoğun bakım hastaları var”

Diğer yandan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Türkiye’de yoğun bakım doluluk oranını yüzde 67 olarak açıkladı. Mevcut durumda dahi erişkin yoğun bakım ünitelerinin Ankara’nın yanı sıra küçük kentlerde dolduğunu vurgulayan Adıyaman ise şunları kaydetti:

“Sağlık Bakanlığı, özel hastanelerde PCR testi negatif çıkan hastaların ücretlerini ödemeyeceğine ilişkin bir genelge yayımladı. Özel hastaneler de bu genelgeye dayanarak çok sıkışmadıkları sürece yoğun bakım hastası yatırmıyorlar. Küçük kentlerde de yoğun bakım doluluğundan kaynaklanan sorunlar yaşanıyor. Ankara’da ise özel hastaneler de dahil olmak üzere yaklaşık bin 900 civarında yoğun bakım yatağı var. Bunların 441’i özel hastanelere ait. Özel hastaneleri çıktığımız zaman bin 400 civarında kamu hastanesi yoğun bakımı var. Sahadan aldığımız bilgilere göre özellikle Ankara’da yoğun bakım yatakları dolu, serviste yatan hastalar yoğun bakıma geçmek için sıra bekliyor. Yani yoğun bakım hastaları serviste bekletiliyor. Zaten ağır olmayan hastalar da evlerinde tedavilerine devam ediyor.”

Salgında kümelenen bölgelere karantina önerisi

Salgının bu hızla yayılması durumunda sağlık sisteminin bu artışa cevap veremeyeceği uyarısında bulunan Adıyaman, toplumsal hareketliliğin bir an önce kısıtlanarak, salgında kümelenen il, ilçe ve semtlerde karantina uygulanması gerektiğini söyledi. Adıyaman, Ankara’daki yoğun bakım doluluğuna da dikkat çekerek, kapatılan hastanelerin açılmasını talep etti, “Kapatılan hastanelerden Ankara Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi pandeminin başından bu yana kullanılıyor. Şu anda tamamen yoğun bakım olarak kullanılmaya başlandı. Yoğun bakım ihtiyacı artıyor. Bu yüzden kapatılan hastanelerin açılması gerek” dedi.

“Yoğun bakım doluluğunu artan ağır hasta sayısı belirliyor”

Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel’e göre de yoğun bakımdaki doluluğun iki temel sebebi, yeni hasta sayısı ile ağır hasta sayısının giderek artması. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yoğun bakım doluluk oranı için açıkladığı yüzde 67’nin Türkiye ortalaması olduğunu söyleyen Cinel, Ankara’nın yanı sıra bazı kentlerde bu oranın yüzde 80’lerin üzerine çıktığını belirterek şöyle konuştu:

“Şu an yoğun bakım doluluk oranının yüzde 67 olduğunu düşünürsek çok yer var gibi görünüyor. Ancak bu Türkiye ortalaması. Yani bizim sağlıklı bir sonuç alabilmemiz için il il doluluk oranlarını bilmemiz gerekir. Mesela Ankara yüzde 80’lerin üzerinde doludur, başka bir kent yüzde 40’tır. İl bazında bakmak lazım.”

“Yoğun bakımların dolma ihtimali ağır hasta sayısına bağlı”

Kış aylarına girilmesi ve grip mevsimin de etkisi ile ağır hasta sayısının artabileceğine dikkat çeken Cinel, “Şu anda ağır hasta sayısı ile günlük vaka sayısı artıyor. Bu tablo da tabi ki kış aylarının da etkisi ile artış yaşanabilir. Grip mevsimi ile bağışıklık sistemi güçsüzleşebilir ya da Covid-19 ile iyice ağırlaşabilir. Ağır hasta sayısında verilerin geriye gitmesi gerekiyor. Yatakların dolma ihtimali ağır hasta sayısına bağlı ilerliyor. Durum, o zaman tehlikeli olabilir” dedi.