Halk sağlığı uzmanı Doç. İlker Belek, Çin’in salgını en iyi yöneten ülkelerden biri olduğunu belirterek, “Çin, salgını bitirdikten sonra okulları açtı. Çin’in okulları açma kararının arkasında, salgını kontrol altına almış olması gerçeği yatıyor” dedi.

Doç. İlker Belek, kişisel blogunda kaleme aldığı analizde, okulların açılması konusunda Çin ve Türkiye örneklerini karşılaştırarak, Çin’in okulları nasıl ve hangi koşulları yerine getirdikten sonra açtığını yazdı.

Doç. Belek’in “Çin okulları nasıl açtı?” başlıklı analizi şöyle:

Covid-19 salgını Ocak ayı başında Çin’in Wuhan kentinde başladı. Wuhan Hubei eyaletinin bir ili ve nüfusu yaklaşık 11 milyon.

Salgın nedeniyle Wuhan’da 23 Ocak’ta başlatılan karantina 8 Nisan’a kadar sürdü. Yaklaşık üç ay devam eden bu tam sokağa çıkma yasağı döneminde halkın ihtiyaçları esas olarak gönüllülerin içinde yer aldığı merkezi bir organizasyonla karşılandı.

Salgınla mücadele için Çin tam bir seferberlik ilan etti. Kapitalist ülke yönetimleri tarafından çoğu kez faşizmle eşdeğer bir yönetim tarzı olarak damgalanan bu mücadele aslında bilimin gereklilikleriyle çakışıyordu.

Çin’de salgının son durumu

Çin’de şimdiye kadar 85.307 vaka saptandı, bunların 4.634’ü hayatını kaybetti.

Çin dünyada salgını en iyi şekilde yönetmiş ülkelerden birisi. Mart ayı başından beri saptanan yeni vaka sayısı 5.271. Günlük vaka sayısı ise 1 Mart’tan beri 10 ile 30 arasında değişiyor. 18 Nisan’dan sonra yalnızca 2 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti.

Çin’in salgını bitirdiği kabul edilmeli.

Yaklaşık 1,5 milyar nüfuslu devasa ülkenin bu başarısının altında yatan esas faktör karantina, filyasyon ve yaygın test uygulamasıdır.

Çin salgını bitirdikten sonra okulları açtı

Wuhan da dahil tüm Çin’de okullar ve ana okulları 8 aylık bir aradan sonra Eylül ayının başında güz dönemi için açıldı. Wuhan’da toplam 2.842 eğitim kurumu 1,4 milyon öğrenciyle yeniden faaliyete geçti. Çin genelinde ise aynı tarihte yaklaşık 250 milyon öğrenci okullarına kavuştu.

Yöneticiler okulların açılması sonrasında herhangi bir salgın acil durumunun baş göstermesi halinde yeniden uzaktan eğitime dönüleceğini, ancak buna gerek kalacağını sanmadıklarını belirtiyorlar.

Öğrencilere okula gelip giderken maske takmaları, toplu taşıma araçlarını kullanmamaları, okul ortamında ise maske takmalarına gerek olmadığı; okullara da salgın kontrolü için gerekecek ekipmanları depolamaları, temassız el yıkama cihazları sağlamaları, öğrencilerin vücut ısılarını düzenli olarak ölçmeleri ve yeni bir atağa hazırlık anlamında tatbikatlar düzenlemeleri önerildi. Merkezi hükümet bu konularda tam destek veriyor.

Çin yönetiminin UNICEF ile işbirliği

Çin’de okulların “güvenli okul” statüsünde yeniden açılması için Çin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi ile Eğitim Bakanlığı yakın işbirliği halinde çalıştılar. UNICEF bu sürece yüksek derecede destek verdi.

Çin devletinin UNICEF ile birlikte yürüttüğü çalışma, Çin’in salgınla ilgili gerçekleri dünyadan gizlediği yönündeki propagandaların içinin ne denli boş olduğunun da bir göstergesi olarak kabul edilmeli.

Okulların yeniden açılmasının öncesinde UNICEF okula geri dönüş çalışma grubu oluşturdu. İletişim mesajlarını ve materyallerini geliştirmek üzere izleme ve değerlendirme çalışması başlattı. Üretilen materyaller 600 bin okula ulaştırıldı.

Türkiye’de okullar açılabilir mi?

Ülkemizde bu konuyla ilgili bir tartışmanın yürüdüğü biliniyor. Kimileri gereken önlemler alındığı taktirde okulların açılmasının salgın açısından ek bir risk oluşturmayacağını ileri sürüyor.

Ancak bu görüşün gözden kaçırdığı önemli nokta salgının ülke genelindeki durumudur. Çin’in okulları açma kararının arkasında salgını kontrol altına almış olması gerçeği yatıyor.

Hatırlanacağı gibi Çin salgını kontrol altına aldığından emin olmak için salgının başkenti Wuhan’daki 9 milyon 890 bin kişiyi 14 Mayıs-1 Haziran arasındaki dönemde PCR testi ile taradı. Bu araştırma sonucunda yalnızca 300 belirtisiz vaka saptandı. Bu bulgu Çin’in verdiği normalleşme kararlarının ve okulların yeniden açılmasının bilimsel temelini oluşturdu. Çin yönetimi sonraki dönemde de salgın tedbirlerini gerektiği gibi uygulamaya devam etti.

Daha önceki bir yazımda okulların açılması için gerek koşulun salgının en azından kontrol altına alınması olduğunu belirtmiştim. Çin bu temel ilkeyi uygulayarak okullarını açmış oldu.