A3 Haber

Kılıçdaroğlu’ndan 14 maddelik manifesto: Hukukta reform yapacaksınız işte atılması gereken adımlar!

Kılıçdaroğlu’ndan 14 maddelik manifesto: Hukukta reform yapacaksınız işte atılması gereken adımlar!

Kılıçdaroğlu’ndan 14 maddelik manifesto: Hukukta reform yapacaksınız işte atılması gereken adımlar!
Kasım 17
13:56 2020

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ekonomi ve hukukta reformlar yapacağız” açıklamasına değinen CHP lideri Kılıçdaroğlu adalet alanında atılması gereken reform adımlarını madde madde sıraladı. 

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

  • Bütün vatandaşlarım şundan emin olsunlar. Her hafta dediklerimizin yüzde 100’ü doğrudur. Ciddi bir sorun var, sorun ciddi bir şekilde hissediliyor. Sorunu çözecek olanlar siyaset kurumudur. İktidar görevini yapmıyorsa devreye biz giriyoruz. Bu toplantının temel amacı görevini yapmayan iktidarı uyarmak ve nasıl yapması gerektiğini söylemektir.
  • Bir hukuk buhranı ve ekonomik buhran var. Her ortamda ve her yerde şunu söyledim. Bir sorunu çözecekseniz ve o çözüm milletin hayrınaysa CHP olarak biz el kaldırarak evet diyeceğiz. Fakat ısrarla söylemde kalan sözler var. Gerçeğe dönüşmüyor, yasaya dönüşmüyor, kararnameye dönüşmüyor.

“Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur”

  • Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Bunu çözecek kapasite de irade de liyakat de vardır. Bir devlet aile şirketi gibi yönetilemez. Sorunun çözümü için liyakate, enerjiye, özel sektöre, şeffaf kamu kurumlarına ihtiyaç var.
  • Bir sorumluluk içinde devleti yönetmeniz lazım. Devlet, vatandaşları arasında ayrım yapmaz. Bendensen hizmet veririm, benden değilsen hizmet vermem anlayışı demokrasilerde ve insan haklarında olmaz. Ekonomide ya da hukukta reform yapacaksan nasıl yapacağını anlatacaksın.
  • İktidar sahada konuşamıyor, milletvekilleri konuşamıyor. Nereye gitseler protestoya uğruyorlar. Milletvekillerimiz meslek kuruluşları ve kanaat önderleri ile konuştu. Bu sefer sadece çözümlerimizi anlatacağız. Eğer yeterli gelmeyenler varsa onu da alacağız.
  • Bir ekonomi masası kurduk. Ekonomi masasında görev alan milletvekili ya da milletvekili olmayan arkadaşlarımız var.
  • Bu kez gideceksiniz, sorun yaşayan aktörlerle bire bir görüşeceksiniz ve sorunları nasıl çözeceğimizi yetkin bir şekilde hem politikacı hem de teknokrat olarak anlatacaksınız. Arkadaşlarımız Mersin’e, Adana’ya, Hatay’a gittiler. Yine gidecekler, yine anlatacaklar. Çözecek en yetkin aktör CHP’dir.

“Kimse bizi mal varlığımız ile tehdit edemez”

  • Sorunu çözemiyorlar çünkü kapasiteleri yok, liyakatli elemanları yok. Biz çözeceğiz, kararlılıkla çözeceğiz. Bizim çözme konusunda bilgi ve birikimimiz var. Kimseye veremeyecek bir hesabımız yok.
  • Kimse bizi mal varlığımız ile tehdit edemez. Bu ülkede tüyü bitmemiş yetimden en yaşlısına kadar herkesin sorunlarını çözeceğiz.
  • Gerçekten millet perişan halde. Ama saraylarda oturanlar bu gerçeği göremiyorlar. Görmek istemiyorlar, duymak istemiyorlar, pembe hayaller peşindeler. Daha 15 gün önce ekonomi pik yapıyor diyenler şimdi acı reçete vereceğiz diyenler değil mi?
  • Ekonomi pik yapıyor lafı doğru mu? Bazıları için doğru. Kimler için doğru söyleyeyim. Dolarla ihale alanlar için doğru, dolarla devlete borç verenler için doğru. Bunlar kendini biz yerli ve milliyiz diye tanıtıyorlar değil mi?
  • Bunu diyenler dolarla borçlanma konusunda tahvil çıkarırlar mı? Kendi parana güvenmiyorsun, kendi vatandaşına dolarla borç ver diyorsun. Bu sözüm sarayın bekçiliğini yapanlar için de geçerli. Dolarla mevduat hesabı olanlar için de ekonomi pik yapıyor.

“10 milyon 287 bin işsizimiz var”

  • Dolar arttıkça onlar da rahatlar. Dolarla hazine garantisi alanlar için de ekonomi pik yaptı. Yandaş ve tefeciler için ekonomi mükemmel. Ama işçi için dul için emekçi için ekonomi ne yaptı? Pik değil dip yaptı. Dövizdeki artış her şeye yansıdı. Sudan peynire kadar her şeye zam geldi.
  • 10 milyon 287 bin işsizimiz var. Cumhuriyet tarihinin en büyük işsizlik rakamları. İşsizlik sigortasından sadece 225 bin kişi faydalanıyor. Merkez Bankasının dolar rezervi eksi 54 milyar dolar. Bir de borç yapmışız. İnsanda biraz vicdan ve ahlak olur. Vatandaşa bari doğruyu söyleyin.
  • Bankalardaki mevduatın yüzde 56,7’si dolar mevduatı. Vatandaşın parası var haklı olarak Türk Lirası’na güvenmediği için dolara yatırmış. Anket yapılmış soru şöyle: 100 liranız olsa paranızı TL mevduatı mı yoksa dolar mevduatı olarak mı tutarsınız? AKP seçmeninin yüzde 32’si, MHP seçmeninin yüzde 41’i dolar demiş. Rakamlar benden ya da CHP’den değil.
  • Rakamlar TBMM adına denetim yapan Sayıştay’dan. Dolar kurundaki artış nedeniyle ödenen kur farkları. 2015 yılındaki 9 milyar 284 milyon lira fazla para ödemişiz. 2018’de 25 milyar 117 milyon lira kur farkı ödemişiz. 2014-2019 yılları arasında ödenen kur farkı 61 milyar 719 milyon lira ödemişiz. 83 milyon insan 5 kişiye çalışmış. Hem ana parayı hem de kur farkını alıyorsun. Bunlar için ekonomi pik yapıyor.

“Çiftçiye verilen destek 2021 bütçesinden kesiliyor”

  • Vatandaş belki sorabilir bu parayla ne yapılır diye. 14 tane Avrasya Tüneli, 12 tane Osmangazi Köprüsü, 8 tane Çanakkale köprüsü yapmak mümkün. Bütün esnafa faizsiz kredi vermek, öğrencilerin kredi borçlarını silip hem de artıya geçmek mümkün. Böyle olunca çiftçi hakkı olan parayı alamıyor. Kanun çıkarmışsınız: Bütçeden ayrılacak kaynak GSHY’nin yüzde birinden az olamaz. Çiftçiye destek için.
  • Bugüne kadar hiç uygulanmadı. Uygulanmadı ama 2020 yılında çiftçiye verilen desteğin önemli bir kısmı 2021 bütçesinde kesiliyor. Çünkü dışarıdan alıyoruz. Yozgat’ın dünyaca ünlü kokulu mercimeği var biz mercimeği Bosna Hersek’ten alıyor. Çiftçi bunu hak ediyor mu?
  • Açık söylüyorum hala onlara oy veriyorsa hak ediyor. Sen sesini çıkarmıyorsan açlığı ve yoksulluğu hak ediyorsun. Ben senin ve senin çocuklarının hakkını savunuyorum. Sen sarayda yaşayanları savunuyorsan ahlaki bir sorunun var demektir. Bütün çiftçilerin oylarını Ak Parti çantada keklik olarak görüyor.

“Ne oldu da 18 yılın sonunda milletin önüne acı reçeteyi koyuyorsun?”

  • Ekonomide reform yapacağız diyor Sayın Erdoğan. Gerekirse acı reçeteyi milletin önüne koyacağız diyor. Soru şu: 18 yıldır ne yaptın arkadaş? Ne oldu da 18 yılın sonunda milletin önüne acı reçeteyi koyuyorsun? Ne istediysen yaptın kardeşim. El kaldır deyince blok halde el kaldırıyorlar. Hiç kimse çıkıp sana “bu yanlıştır” deme cesaretine bile sahip değil. O zaman 18 yılda ne istediysen yaptın kardeşim. Sarayda israfa devam ediyor.
  • AK Partili kardeşlerimin dikkatle dinlemesini isterim. Sayın Bahçeli’yle beraber Kıbrıs’a gittiler. Ama nasıl gittiler? Biz oraya piknik yapmaya gideceğiz dediler. Devletin itibarına bakar mısınız? Onlar Cumhuriyet bayramı kutluyor, beyler Maraş’ta piknik yapmaya gidiyor. Bir uçak Erdoğan için, bir başka uçak Bahçeli için, bir başka uçak bakanlar ve heyetler için, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu için ayrı bir uçak, iki uçak da korumalar… “Ayranı yok içmeye” diye bir atasözü var ya bizde…
  • Bunu yaparken bu ülkede konteynerlerden beslenen milyonlar hiç aklınıza gelmiyor mu sizin ya? Ya sizde vicdan, ahlak var mı? Adalet duygusu var mı? Ekonomi anlayışı var mı? Nedir bu savurganlık. Bütün dünyaya alay malzemesi oldunuz. Gittiler oraya Rauf Denktaş’ın mezarını ziyaret etmediler. Sen oraya pikniğe gidiyorsan unutma, onu sana sağlayan kişi Bülent Ecevit’tir. Ecevit’in adını ağzına almıyor, alamaz. İyi ki almıyor. Milliyetçilik nedir deseniz, yerliyiz ve milliyiz diyecekler.
  • Ekonomide reform yapacağız. Ne demek bu? Tefecilere selam göndermek. Zamları yapacağız millet önceden hazırlıklı olsun demek. Erdoğan, “faizin en azından enflasyon seviyesinde tutulma mecburiyeti bu konuda mücadelemizi zora sokuyor” diyor. Ya arkadaş sen demiyor muydun faiz düşerse enflasyon düşer, faiz düşerse dolar düşer, faiz düşerse fiyatlar düşer diyen sen değil miydin? Londra’daki bir avuç tefecinin önünde diz çökmek demektir bu. Bunu yapacaksınız siz.

Hukukta reform yapma konusunda Erdoğan ne kadar samimi?

  • Hukuk reformu; hep dedik devletin temeli adalettir diye. Dünyanın bütün nehirleri adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez. KHK’larla binlerce kişi bir gecede işinden oldu. Sivil ölüme mahkûm edildiler. Pazarcılık yapmak istediler, ona bile müsaade etmediler. Ve çıktılar ağaç kökü yesinler dediler. Burada adalet var mı! Paşalar topluca yargılandılar. O zaman idam yoktu yoksa tamamı idam edilirdi. Sonra hepsi bir yanlışlık yapıldı denerek çıkarıldı. Şu devlet anlayışına bakar mısınız. Rüşvet alandan büyükelçi yaptılar. Yetmedi, bütün bunlara rağmen Erdoğan çıktı ‘ekonomi ve hukukta yeni reform dönemi başlatıyoruz’ dedi. Ders aldılarsa eyvallah. Düzeltmek için herhangi bir şekilde parlamentoya yasa getiriyorlarsa destek vereceğiz. Biz adaleti savunuyoruz. Soru şu: Erdoğan bu sözünde ne kadar samimi? Hukukta reform yapma konusunda Erdoğan ne kadar samimi? Adaletin dibe vurduğunu, adalet kurumuna güven kalmadığını o da görüyor. Hâkimlerin, savcıların belli odaklardan talimat almadan karar vermediklerini o da, biz de biliyoruz. Adalet bakanı konuşsun, ‘Bırakın adalet yerini bulsun gerekirse kıyamet kopsun’ Günaydın beyefendi. E bu konuda adım atacak kim? Sizsiniz kardeşim. Gereğini yaptınız mı? Şu ana kadar tık yok. Bundan sonra yapacağız diyorlar. İşin ilginci şu; 18 yıldır bu ülkeyi yönetenler adaletsizlik var ve biz çözeceğiz diyor. Adaleti perişan edeceksin 18 yıl sonra bir hukuk reformu yapmaya ihtiyaç var diyeceksin. İnsanın biraz yüzü kızarır değil mi!”
  • İyi niyetle adalette reform yapacaksanız, adalete toplumun saygı duymasını sağlayacaksanız, adalet kurumu sadece adalet yapacaksa bir şeyler yapmak lazım Sayayım:
  • 1- Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayarak devlet krizine neden olan yargıçları ne yapacaksınız? Bırakın hukuk fakültelerini ilkokul mezunu bir kişi dahi AYM kararlarının uygulanması gerektiğini bilir. Ama bu hâkimler uymadı ne yapacaksınız?
  • 2- Ceza işleri genel müdürlüğü hakim ve savcıların eğitimi dolayısıyla bir broşür hazırlamış ‘tahliye konusunda hakimler savcılar kurulu ile mutlaka istişarede bulunulduktan sonra irade oluşacak.’ Birisini tahliye edeceksen önce bana soracaksın’ talimatını veren hakimler ve savcılar kurulu üyelerini ne yapacaksın?
  • 3- Binlerce KHK mağduru var. Hemen yarın sabah samimiysen, bu insanları derhal kamudaki görevlerine iade edeceksin.
  • 4- Mafya liderlerini uyuşturucu kaçakçılarını serbest bırakıp düşüncü suçlularını hapsetmekten vazgeçecek misinizi? Ben düşünce özgürlüğünü savunacağız diyorsan ben inanırım ki bunlar hukukta bir reform yapacaklar. Hakkında hüküm olamadığı halde 3.5 yıl bir insanı hapiste tutacaksın. Sen bunu yarın sabah tahliye ettirecek misin?
  • 5- Adaletin olmazsa olmazı barolardır. Baroları parçalamaktan vazgeçecek misiniz?
  • 6- Basın özgürlüğü konusunda BİK tehdit unsuru. Beğenmediği haberler dolayısıyla sana paran vermeyeceğim, sana ilan göndermeyeceğim diyor. Ne zamandan beri doğru haberler ceza konusu olmaya başladı?
  • 7- Açıkça hem anaysa hem hukuka aykırı bir uygulama daha var. Şu kürsüden yaptığımız konuşmaları suç sayıp hakkımızda fezleke düzenleyen savcılar var.  Muhbir milletvekilleri bu kürsülerden yaptığımız konuşmaları şikâyet ediyorlar.
  • Buradan Bahçeli’ye bazı sözlerim var. Çok sık eleştiriyor CHP’yi. Ona o görev verilmiş çünkü. Demokrasi varsa bu ülkede bütün siyasi partiler, demokrasinin vazgeçilmez bir unsurudur. Farklılıklarımız var ama birbirimize saygı göstermeliyiz. Biz bütün partilerle görüşen tek partiyiz. HDP ‘ye kızıyorlar. Kızabilirsin. Hiçbir itirazımız yok. Ama bir suç unsuru olarak görüyorlar. E kardeşim HDP’li başkanvekili meclisi yönetiyor. Sen de MHP milletvekili olarak el kaldırıp ondan söz ediyorsun. Efendim HDP meclisi yönetemez. E yönetiyor. Yönettiği zaman Meclis’e gelme sen. Bir şey söylüyorsanız bir mantık bütünlüğü olmalı. Mantık bütünlüğü yoksa söyledikleriniz havada kalır. Bizim milliyetçiliğimizi sorguluyorlar. Tank-palet fabrikası. Avrupa’nın en büyük fabrikası. Beş kuruş almadan, bir cent dahi almadan fabrikamızı Katar ordusuna peşkeş çekenler asal milliyetçi olamazlar.
  • 9- Egemenlik kayıtsız şartsız milletinse seçimle gelenin yerine mahkeme kararı olmaksızın onun yerine bir devlet memurunu atayamazsın kardeşim! Hukukta reform yapıyorsan gerçek anlamda reform yapacaksın.
  • 10-YSK kararıyla seçimlere katılma hakkı olanları tutuklayıp hapse atamazsın. YSK seçime girebilirsin diyorsa çıkıp meydanda propaganda yapmam lazım. Ortada bir mahkeme kararı yok, hayır sen hapiste kalacaksın kardeşim. Demokrasimi bu!
  • 11- CHP’li belediyelerin belde halkına hizmet vermesini engellemeyeceksin.
  • (Kanal İstanbul tepkisi) Sen yatırım yapacaksan bak Çankırı, Yozgat duruyor orada. Kayseri, Sivas, Denizli duruyor. Git yatırım yapacaksan yap. Milyonlarca kişi işsiz. Neden bunu yapıyorsun. Efendim Kanal İstanbul devlet politikasıymış. Peki bununla ilgili yasa çıktı mı? Hayır. Niye devlet politikası? Çünkü bir kişinin kararı devlet kararı sayılıyor. Yok kardeşim. Onu yemezler. Başkaları yer, bekçilik yapanlar yer, CHP yemez kardeşim. Neymiş belediye başkanları konuşmayacakmış. Konuşur kardeşim! Eğer hukukta reform yapacaksan bunları düzelt.
  • 12- Burada yaptığımız konuşmaları broşür haline getiriyoruz, kaldırıldı. Bunu hangi kanuna göre yaptın?
  • 13- Bazı hâkimler var ki bunlar iradesiz seyyar hâkimler. Bu seyyar hâkimlerle ilgili ne yapacaksınız?
  • 14- Adli yıl açılış törenini sarayda değil de bağımsız bir yerde yapılmasını sağlayacak mısınız?
  • Bunları yaparsanız ben anlarım ki bunlar hukukta gerçekten reform yapacaklar. Ve biz ister kanun getirin ister uygulamayla yapın alkışlarız. Çünkü bizim demokrasiye aşığız. Ha samimi inancımı söyleyeyim; kurdun kuzuya adil davranacağına inanırım da bunların adalet getireceğin inanmam. Kurt kuzuya adil davranır inanırım ama bunların adalet getireceğine inanmam. Adil bir Türkiye’de görüşmek dileğiyle.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER