A3 Haber

Akşener’den iktidara “Katar” tepkisi: Devlet ticari sır maskesinin altına saklanamaz

Akşener’den iktidara “Katar” tepkisi: Devlet ticari sır maskesinin altına saklanamaz

Akşener’den iktidara “Katar” tepkisi: Devlet ticari sır maskesinin altına saklanamaz
Aralık 01
10:00 2020

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, hükümetin salgın sürecini yönetemediğini belirterek sert eleştirilerde bulundu. Şubat ayından beri iktidarı uyardıklarını belirten Akşener, “Aylarca vaka sayılarını saklayıp milletimizi kandıracağını sandılar” diyerek tepki gösterdi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Koronavirüs salgınına ilişkin açıklamalarda bulunan Akşener, hükümetin salgın sürecini yönetme şekline tepki gösterdi. “Madem tek adam düzenini kurdun sorunun tek sorumlusu da sensin” diyen Akşener, “Pandeminin ikinci dalgası Türkiye’ye pahalıya mal oldu” ifadelerini kullandı.

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani Ankara’da imza atılan 10 maddelik bir anlaşma ile Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk payı 200 milyon dolara Katar’a devredilmesini ‘satış’ olarak nitelendiren Akşener, iktidara sert sözlerle yüklendi.

Anlaşmanın içeriğini açıklamayan iktidarı, “Devlet ticari sır maskesinin altına saklanamaz” diye eleştiren Akşener,  “Gizli saklı yapılan bu anlaşmaların akıbetini dikkatle takip edeceğiz” dedi.

Akşener’in açıklamaları şu şekilde:

  • “Şubat ayından beri iktidarı uyarıyoruz salgın konusunda olmadı. Salgının ikinci dalgasının ayak sesleri geldiğinde uyarı ve önlemlerimizi tekrarladım. Bazı ülkelerin hatalarından ders çıkarırlar diye umduk olmadı, vatandaşımızın sağlığı için yaptığımız önerilere kulak asar diye bekledik olmadı. Pandeminin başından bu yana gayretli gördüğümüz Sağlık Bakanı’nı da alınan her karara tebelleş olan Erdoğan’ı da uyardım. Milletimizi bu belaya karşı savunmasız bırakıyorsunuz dedim. Ama sayın Erdoğan her konuyu en iyi bilen olduğu için önerilerimizi dinlemedi. Aylarca vaka sayılarını sağlayıp herkesi kandırabileceklerini sandılar. Sadece kendilerini kandırdılar.
  • Aylarca vaka sayılarını saklayıp milletimizi kandıracağını sandılar. Dünyada durumu kötü olan ülkeler var ama ikinci dalgaya karşı kendini koruyabilen ülkeler de var.
  • İlk seçimde milletimizin karşısına bu lekeyle çıkmak zorundasınız.
  • Sorumluluğu önerilerine kulak asmadıkları Bilim Kurulu’na yüklediler ardından da vatandaşımızı suçladılar.

“Madem tek adam düzenini kurdun…”

  • Madem tek adam düzenini kurdun sorunun tek sorumlusu da sensin. Pandeminin ikinci dalgası Türkiye’ye pahalıya mal oldu.
  • Propagandayla sorumluluktan kaçabileceğinizi sandınız. Yalanların yatsıya kadar süreceğini görmediniz. Artık yüzlerinizde millete yalan söylemiş iktidarın kapkara lekesi var. İlk seçimde milletimizin karşısına bu lekeyle çıkmak zorunda kalacaksınız. Sorumluluğu önerilerine kulak asmadıkları bilim kurulunun üstüne yıktılar, ardından da vatandaşları suçladılar. Sen mitingler yap, çay at elbette bir şey olmadığını düşünen vatandaşlarımız olur. Yine ellerini yıkamışlar yine hiçbir suçları yok. Yok öyle Sayın Erdoğan. Madem tek adam düzenini kurdun, o zaman tek sorumlu var o da sensin. Başarısızlıkları da bir zahmet üstleneceksin.

“Bu iktidar ömrünü tamamlamıştır”

  • Bu iktidarın millete verebileceği hiçbir şey kalmamıştır. Bu iktidar ömrünü tamamlamıştır. Bu iktidar memleketimiz için pandemi kadar tehlikeli bir hale gelmiştir.

“Derhal 14 günlük sokağa çıkma yasağı uygulayın”

  • Derhal 14 günlük sokağa çıkma yasağını uygulayın bunu yaparken de vatandaşımızın mağduriyetini önleyecek önlemleri eksiksiz alın. Zaman vatandaşımızın canını kurtarma zamanı siyasi rant zamanı değil.

Akşener’den Erdoğan’a Katar tepkisi

  • Meşhur kara Cuma… Türkiye’de bir başka alışveriş çılgınlığı daha oldu. Sadece AVM’lerde değil. Türkiye ile Katar arasında. Varlık Fonu’na devredilmiş Borsa İstanbul’un yüzde 10 hissesi, Katar Devleti’nin fonu tarafından satın alındı

Akşener önerdi: Devletimiz bütün çalışanların cebine aylık 675 lira koysun

  • Devletimiz bütün çalışanların cebine aylık 675 lira koysun. Ama bu parayı işverenden almasın. Bu dönemde başta dar gelirli vatandaşlarımız olmak üzere harcanabilir gelirimiz artacak. Milli gelirimiz artacak. Vatandaşlarımızı ve şirketlerimizi borçlandırmadan tükettim ve milli gelir katkısı sağlayacağız.

Asgari ücret tepkisi: Kabul edilebilir bir durum değil

  • İYİ Parti olarak biz, “Türkiye istihdamsız değil, istihdamla büyüsün.” Diyoruz. “Rantla değil, üretimle kalkınsın.” diyoruz. Bu vizyon ışığında, İşverenlerimizin üzerindeki yükü hafifletip, onların yeniden istihdam yaratmalarını sağlarken, dar gelirli vatandaşımızı da, borç sarmalına sürüklemeyecek, kayıt dışı istihdamı kayıt altına alacak, hakkaniyetli bir asgari ücret modeli üzerinde çalıştık. Mevcut durumda, brüt asgari ücret 2943 lira. Gelir vergisi, SGK primi ve işsizlik sigortası fonu kesintileri yapıldıktan sonra, çalışanımızın eline net, 2325 lira geçiyor. Diğer taraftan, asgari ücretli bir çalışanı istihdam etmek için, işverenimizin cebinden ise 3458 lira çıkıyor. Bu hem maaşı kuşa dönen çalışanımız açısından, hem de yüksek bir maliyet üstlenen işverenimiz açısından, kabul edilebilir bir durum değil.

Akşener’den öneri: Brüt asgari ücreti 3 bini liraya çıkarıp, tamamını çalışana ödeyelim

  • Bizim önerimiz şudur: Brüt asgari ücreti 3000 liraya çıkarıp, asgari ücretli çalışanımıza brüt kazancının tamamını ödeyelim.

“İşveren, gelir vergisini ve SGK pirimini devlete değil çalışana versin”

  • Yani, İşverenimiz, çalıştırdığı asgari ücretli vatandaşımızın, gelir vergisini ve SGK primini, devlete değil çalışanına versin. Devletimiz de, çalışanımızın gelir vergisini ve SGK primini üstlensin. Böylece, asgari ücretle çalışan vatandaşımızın eline, net 3000 lira geçerken, işverene olan maliyeti ise 3458 lira olmaya devam etsin.

“Devletimiz bütün çalışanlarının cebine, aylık 675 lira koysun”

  • Yani; çalışanımızın eline geçen asgari ücreti, 2 bin 325 liradan, 3 bin liraya çıkaralım, ama, işverene olan maliyetini de arttırmayalım. Ayrıca, bu düzenleme sadece asgari ücretliyi kapsamasın. Asgari ücretin üzerinde maaş alan çalışanların da, asgari ücretten doğan SGK primini ve gelir vergisini devlet üstlensin. Bir başka deyişle, devletimiz bütün çalışanlarının cebine, aylık 675 lira koysun, ama bu parayı işverenden almasın.

“Bu model, güvencesiz çalışan 1 milyondan fazla vatandaşımıza, sosyal güvenlik ve emeklilik hakkı sağlayacak”

  • Bu düzenleme ülkemize çok şey kazandıracak: Ekonomimizin sert bir şekilde daraldığı bu dönemde, başta dar gelirli vatandaşlarımız için olmak üzere, harcanabilir gelirimiz artacak. Milletimizin kazancı arttığı için, tüketimimiz de 112 milyar lira artacak, bu artışın milli gelirimize etkisi yaklaşık 450 milyar lira olacak. Yani, vatandaşlarımızı ve şirketlerimizi borçlandırmadan, tüketim ve milli gelir artışı sağlayacağız. Bunun istihdama katkısı ise, 1 milyon 550 bin yeni çalışan olacak. Üstelik, bu 1 milyon 550 bin yeni istihdamın, 1 milyon 164 bini, kayıt dışından, kayıt altına geçen vatandaşlarımız olacak. Yani bu model, güvencesiz çalışan 1 milyondan fazla vatandaşımıza, sosyal güvenlik ve emeklilik hakkı sağlayacak. Yani bu model özellikle, maliyetler yüksek olduğu için, aile bireylerini kayıtlı çalıştıramayan, aile işletmelerimize büyük destek olacak. Sonuç olarak, önerdiğimiz asgari ücret düzenlememiz, özel sektörün, yüksek işgücü maliyetleriyle karşılaşmadan, yeniden istihdam yaratacağı bir büyüme modelinin, başlangıcı niteliğinde olacak. Çalışanlarımız da, ihtiyaçlarının en azından bir kısmını borçlanmadan karşılayacak. Başta gençlerimiz olmak üzere, güvencesiz çalışan vatandaşlarımızın en azından bir kısmı, her türlü sosyal güvenlik, ve emeklilik haklarından yararlanmaya başlayacak.

“Asgari ücret önerimiz, Katar İstanbul projesinin üçte biri”

  • Katar İstanbul projesi! Bakın burası çok önemli siz onu Kanal İstanbul olarak biliyorsunuz. Katar İstanbul’un düşünülen projesi 195 milyon lira olacak. Bizim asgari ücret düzenlememiz bu projenin üçte biri kadar olacak. Gelin bir kez olsun milletinizin iyiliğini düşünün.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER