A3 Haber

AB toplantısı öncesi “Türkiye” gündemi: “Ekonomik çöküşün eşiğinde olunduğunu, IMF ile gizli görüşmeleri biliyoruz”

AB toplantısı öncesi “Türkiye” gündemi: “Ekonomik çöküşün eşiğinde olunduğunu, IMF ile gizli görüşmeleri biliyoruz”

AB toplantısı öncesi “Türkiye” gündemi: “Ekonomik çöküşün eşiğinde olunduğunu, IMF ile gizli görüşmeleri biliyoruz”
Aralık 03
12:16 2020

AKP’nin Avrupa Birliği’nin 10 Aralık toplantısı öncesi AB üyelerine yönelik “ılımlı” mesajları istenen karşılığı bulmadı. Bir AB yetkilisi “Türkiye’de olup bitenleri tabi ki buradaki uzman arkadaşlarımız gayet iyi biliyor. İktidarın ne kadar zor bir durumda olduğunu, ekonomik olarak çöküşün eşiğinde olunduğunu, gizli gizli IMF ile görüşmeler yapıldığını biliyorlar dolayısıyla o yüzden de çok ciddiye alınmıyor” diye konuştu.

A3 Dış Haberler | Avrupa Birliği’nin Türkiye ile ilişkileri etraflı olarak masaya yatıracağı Aralık ayı liderler zirvesi öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan “Avrupa bizim stratejik önceliğimizdir” mesajı gelmiş ve akabinde İbrahim Kalın 20 Kasım’da temaslar için Brüksel’e gönderilmişti.

Brüksel’de Konsey, Komisyon ve Dış İlişkiler Servisi ile görüşmeler yapan Kalın da burada, Türkiye-AB ilişkilerinin stratejik öneminin giderek arttığını, ilişkilere yeni dinamizm kazandıracak, iş birliğini artıracak ve karşılıklı güven ilişkisini güçlendirecek yeni ve somut adımlara ihtiyaç duyulduğu mesajlarını iletti.

Merkel: İstediğimiz ilerlemeyi kaydedemedik

Ekathimerini’nin haberine göre Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Türkiye’yle AB arasında istenen ilerlemenin sağlanamadığını söyledi.

Merkel, Oruç Reis’in limana dönmesinin “iyi bir işaret” olduğunu ancak Türkiye’nin hala Kıbrıs açıklarında sondaj faaliyeti yürüttüğünü belirtti.

Türkiye’nin hamlelerini “çok saldırgan” ve “provokatif nitelikte” olarak değerlendirdiğini söyleyen Merkel, buna karşın Türkiye’ye barındırdığı Suriyeli sığınmacı sayısı için “saygı duyulması” gerektiğini ifade etti.

Almanya Türkiye’ye yaptırımları engelleyecek mi?

Yunanistan basınında yer alan kimi değerlendirmelerde Türkiye’de bulunan 4,4 milyon Suriyeli ve Afgan sığınmacının yaptırımların önünde bir engel olduğu söyleniyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AB ülkelerini yaptırım durumunda sığınmacıları Avrupa’ya göndermekle tehdit ediyor.

Almanya’nın silah şirketlerinin Türkiye’yle anlaşmaları nedeniyle de Türkiye’ye yaptırımlara soğuk baktığı biliniyor. Birlik içerisinde yaptırımdan yana olan ülkelerin başındaysa Yunanistan, Kıbrıs ve Fransa geliyor.

ABD merkezli The National Herald’a göre Almanya AKP’nin Doğu Akdeniz meselesinde beklenen geri adımları atmaması nedeniyle kısmi yaptırımları kabul edecek, ancak Erdoğan “sığınmacıları gönderecek” kadar zorlanmayacak.

“Pozitif gündem” sonuç vermedi

Euronews Türkçe’ye konuşan üst düzey bir Komisyon yetkilisi, Erdoğan’ın açıklamalarının günün gereksinime göre oluşan bir retorikten ibaret olduğunu ve hiçbir üye ülkeyi ikna etmediğini, kimsenin bu söylemleri ciddiye almadığını belirtti ve şöyle konuştu: “Türkiye’nin son yıllarda attığı adımların hemen hepsi AB’nin değerlerine ve çıkarlarına ters. Sayın Erdoğan’ın söylediklerini ciddiye alan, güvenilir veya kayda değer bulan hiç kimse yok artık burada.”

“En yapıcı yaklaşmak isteyenler bile suratlarına tokat yediklerini gördüler”

Komisyon yetkilisi, sadece Macaristan’ın ideolojik sebeplerle Türkiye’ye bir ölçüde sempati duyduğunu ve zirvede Türkiye’ye destek olabileceğini belirtirken, benzer şekilde AB değerleri ile örtüşme sorunu yaşayan Polonya’nın Türkiye konusunda Macar hükumeti gibi ideolojik bir sempatisinin bulunmadığı sadece başka konularda kendi menfaatleri gereği Türkiye’ye olası yaptırım kararlarını bloke edebileceğini kaydetti. Yetkili sözlerine şöyle devam etti: “Aylardır tek bir olumlu gelişme dahi yaşanmadı Türkiye konusunda. Ankara ile daha yumuşak, daha toleranslı bir ilişki isteyenler, bunun için olumlu angajmanlara girmenin, pozitif stimülasyonlar yaratmanın daha akılcı olduğunu düşünenler bile karşılık olarak sadece suratlarına tokat yediklerini gördüler. Avrupa’da artık soru şu: Erdoğan’ın bu tutumda daha ne kadar ileri gitmesine müsaade edilecek?”

“AB’nin limitleri ve sabrı sınanıyor”

Avrupa Birliği Deniz Kuvvetleri’nin Akdeniz’deki Irini Operasyonu’nu örnek veren yetkili, Libya’ya gönderilen silahlar konusunda Erdoğan’ın aslında AB’nin limitlerini ve sabrını sınadığını ileri sürerek AB’nin de ona limitin ne olduğunu göstermek durumunda olacağını düşündüğünü söyledi.

Birleşmiş Milletler’in Libya’ya silah kısıtlaması uygulaması amacıyla 31 Mart 2020’de başlattığı IRINI Operasyonu, Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası çatısı altında bulunan bir Avrupa Birliği askeri operasyonu.

Konuya ilişkin konuşan bir Avrupa Konseyi yetkilisi ise şu günlerde Dış İlişkiler Servisi ile birlikte hem pozitif gündem için hem de olası yaptırımlar için farklı farklı seçenekleri içeren çerçeveler oluşturulduğunu, ancak günün sonunda bu çerçevelerden hangisi üzerinden görüşmelerin ilerleyeceğine veya tamamen farklı bir yol haritasına liderlerin bizzat zirvede karar vereceğini belirtti.

“Kelimelerin arkasındaki mesaja bakıyoruz”

Konsey yetkilisi Erdoğan’ın son pozitif mesajlarına ilişkin olarak ise şunları ifade etti: “AB liderleri kesinlikle bu son ton değişikliğini fark ettiler ancak elbette biz kelimelerin arkasındaki mesaja bakıyoruz. Geri planda olan bitene dikkat ediyoruz. Fransa, Yunanistan ve Kıbrıs gibi üyelerin son aylarda yaşadıkları sıkıntılara da bakıyoruz ve onların altını çizdikleri meseleleri de göz önünde bulunduruyoruz. AB-Türkiye ilişkiler sadece son söylenen sözlerden ibaret değil. Biz bugüne kadar söylenmiş her şeyi ve atılmış tüm adımları dikkate alacağız.”

“Gizli gizli IMF ile görüşmeler yapıldığı biliniyor”

Türk kökenli Alman Sosyal Demokrat Avrupa Parlamenteri İsmail Ertuğ da son açıklamaların inandırıcı olmadığını belirterek şöyle konuştu: “Örneğin buradaki Fransız arkadaşlarımız kendi cumhurbaşkanlarıyla aynı ideolojide aynı siyasi görüşlerde olmamalarına rağmen söylenen sözleri çok kırıcı bulmuşlardı. Avrupa’ya karşı birçok benzer kırıcı ve sert söylemin ardından açıkçası tutmadı. Hatta parlamento içerisinde önemli görülüp tartışılmadı bile. Türkiye’de olup bitenleri tabi ki buradaki uzman arkadaşlarımız gayet iyi biliyor. İktidarın ne kadar zor bir durumda olduğunu, ekonomik olarak çöküşün eşiğinde olunduğunu, gizli gizli IMF ile görüşmeler yapıldığını biliyorlar dolayısıyla o yüzden de çok ciddiye alınmıyor. Sıkışan bir iktidardan geldiğini biliyorlar.”

“Yaptırımlar artırılacak”

Yaptırım söylemlerinin bu defa ciddi olduğunu iktidarın bildiğini düşünen Ertuğ, son söylemlerin bundan dolayı geliştirildiğini ileri sürerek bu son dakika çabalarının yeni yaptırımları engellemeyeceğini şu ifadelerle dile getirdi: “Ben daha fazla yaptırım olacağı kanaatindeyim. Agresif ve emperyalist bir Türkiye’nin geri itilmesi gerektiği kanaati mevcut. Bu yaptırımların içerisinde yapıcı parçalar da bulundurulabilir elbette ancak Almanya’nın dönem başkanı olmasından ötürü kulağımıza gelen şeyler var bundan dolayı söylediklerime güveniyorum.”

“Sözler uygulamalarla uyumlu olmalı”

Euronews Türkçe’ye konuşan Komisyon Sözcüsü Peter Stano da söylenen sözlerin uygulamalar ile uyumlu olması gerektiğini kaydetti ve “Avrupa’nın bir parçası olmak konusunda samimiyeti gösterecek olan aksiyonlar bekliyoruz” dedi.

Parlamento’nun Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor ise Ankara’dan gelen bu son olumlu mesajlara ilişkin şimdilik bir yorumda bulunmak istemediğini iletmekle yetindi.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER