70 bin tıbbi laboratuvar teknikeri atama bekliyor. Aralık ayında gerçekleştirilecek 12 bin sağlık çalışanı alımında tıbbi laboratuvar teknikerleri için ise ön lisansta 137, orta öğretimde ise 68 kişilik kontenjan açıldı.

Sağlık kuruluşlarında yer alan tanı ve tedavi laboratuvarlarında hastanın durumu ile ilgili olarak, doktorların gerekli gördüğü tıbbi analizleri yapan tıbbi laboratuvar teknikerleri atama bekliyor.

ANKA’nın haberine göre Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, aralık ayında 12 bin sağlık çalışanı alımı yapılacağını duyurmuştu. Ancak, 70 bin tıbbi laboratuvar teknikeri atama beklerken Sağlık Bakanlığı bünyesinde görev alacak personel alımı için branş dağılımında tıbbi laboratuvar teknikerleri için ön lisansta 137, ortaöğretimde ise 68 kişilik kontenjan açıldı.

Tıbbi Laborantlar Platformu ve Birliği’nden yapılan açıklamada en az 5 bin tıbbi laboratuvar teknikeri ataması yapılması gerektiği belirtilerek “Covid-19 pandemisi sürecinde, hastanenin en önemli birimlerinden biri laboratuvarlar. Laboratuvarlar ve tıbbi laborantlar hastanenin beynidir. Laboratuvar sonuçları olmadan ne bir doktor tedavi planı oluşturabilir ne de bir hemşire tedavi uygulayabilir” denildi.

“Her hata cinayettir”

Her yıl ortalama 10 bin tıbbi laboratuvar teknikerinin mezun olduğuna dikkat çekilen açıklamada Şehir Hastaneleri’nin laboratuvarlarında taşeron alımlarının artması nedeniyle yüksek puan alan laborantların dahi atanamadığı belirtilerek şöyle denildi:

“Hangi işlemi neden yaptığını bilmeyen bu kişilerin yaptığı testler ne kadar güvenilir ve doğru olabilir? İnsan hayatının söz konusu olduğu bu durumda çeşitli laboratuvarlarda eğitimlerini tamamlamış tıbbi laboratuvar teknikerleri çalışmalıdır. Zira laboratuvarda her hata cinayettir.

“Risk grubu meslekler içinde yer almalı”

Laborantların çeşitli fiziksel, biyolojik ve kimyasal riske maruz kalarak çalıştığına da dikkat çekilen açıklamada “Buna rağmen risk grubu meslekler içinde yer almamaktadır, bu konuda acilen düzenleme ve iyileştirilme yapılmalıdır” ifadelerine yer verildi.

Tıbbi Laboratuvar Platformu Başkanı İsmail Gümüşbaş, ANKA’ya yaptığı açıklamada, laborantların tanı ve tedavi süreçlerinde büyük rol oynadığına dikkat çekerek, “Laboratuvarlar hastanenin beynidir. Laboratuvar sonuçları olmadan ne bir ilaç yazılabilir ne tedavi uygulanabilir ne de ameliyat yapılabilir. Tanı ve tedavide en büyük rolü oynayan tıbbi laboratuvar teknikerleri bir damla insan sıvısından bir insanın sağlık haritasını ortaya koyabilmektedir. Bu derecede önemli bir meslek grubunun hak ettiği değeri görememesi gerçekten üzücü bir durumdur” dedi.

“İş yükü arttı”

Tıbbi Laboratuvar Platformu Yöneticisi Yusuf Öztürk ise pandemi sürecinde laboratuvarların iş yükünün fazla olduğuna vurgu yaparak “Daha önceki dönemlerde olduğu gibi Covid-19 pandemi sürecinde de laboratuvarların iş yükü oldukça fazladır. Laborantların numune kabul birimleri, kan alma birimleri, kan analizlerinin yapıldığı biyokimya ve kültür örneklerinin çalışıldığı mikrobiyoloji laboratuvarlarında önemi oldukça fazladır. Özellikle pandemi döneminde PCR testlerinin yapıldığı laboratuvarlar büyük öneme sahiptir” ifadelerini kullandı.

Atama bekleyen laborant Rozerin Turunç ise Şehir Hastaneleri’nde taşeron işçi çalıştırıldığı için az sayıda laborant alımı yapıldığını ifade ederek “2014 yılında devlet kadrosuna alınan toplam laborant sayısı 454, 2016 yılında 902 ve 2018 yılında 1542. Şehir Hastaneleri açılıyor fakat laboratuvarlarda taşeron işçiler çalıştığı için tıbbi laboratuvar alanında alım yapılmıyor. Yapılsa bile çok küçük rakamlarda. Pandemi döneminde olmamıza rağmen aralık ayında Sağlık Bakanlığı’nın 12 bin kişilik sağlık personeli alımında tıbbi laborant alımı 137” şeklinde konuştu.

“Taşeron sorunu çözülmeli”

Atama bekleyen laborant Zekiye Ecevit de Şehir Hastaneleri’ndeki taşeron işçi sorununa dikkat çekti.

Ecevit, “Taşeron sorunu acilen çözülmeli. Şehir Hastaneleri’ne laborant kadrosu açılmalı. Tıbbi laborantlar risk grubu meslekler içinde yer almalı. Özlük haklarında iyileştirme yapılmalı” dedi.