Tarih: 24 Ekim 2017
Haber ajanslarına iki satırlık haber düştü.
“İzmir’in Karşıyaka İlçesi’nde, komiser yardımcısı 43 yaşındaki Ali İpekçi, tabancasını başına ateşleyerek yaşamına son verdi…”

Olay İzmir Karşıyaka Demirköprü Mahallesi 6180 Sokak’taki Cumhuriyet Apartmanı’nda meydana geldi.
Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görev yapan Komiser Yardımcısı Ali İpekçi, “bilinmeyen bir nedenle” başına dayadığı tabancayı ateşledi.
O sırada evde bulunan aile fertlerinin durumu bildirmesi üzerine gelen sağlık ekipleri, İpekçi’yi Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi’ne kaldırdı. Burada tedaviye alınan üç çocuk babası İpekçi, yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı.
İpekçi’nin cesedi, savcının incelemesinin ardından otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı.
Meslektaşları İpekçi’nin intiharı ile ilgili soruşturma başlattı.

Trabzon Maçkalı Ali İpekçi’nin intiharı ile ilgili açılan soruşturmadan ne sonuç çıktı bilen yok.
Muhtemelen mesleğin getirdiği stres sonucu olduğu sonucuna varıldı.
İpekçi, arkadaşlarının üzgün bakışları arasında toprağa verildi.
Sonrası tozlu raflarda…

Komiser yardımcısı Ali İpekçi’nin intiharı konusunda polis camiasında çeşitli öngörüler vardı aslında.
Vardı ama kimse açık açık dillendirmiyordu.
Ne zamana kadar?
İki emniyetçinin “FETÖ BORSASI” sanığı Serkan Kurtuluş’un kız arkadaşı Ilgın Şentürk ile yaptığı ve kaydedilen görüşmelere kadar.
Ajansların ve gazetelerin “bilinmeyen neden” diye verdiği intihar olayında aslında bilinenler ve dillendirilmeyenler korkunç bir gerçeği de gizliyordu.

O dönem İzmir Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürü olarak görev yapan, daha sonra Personel Şube Müdürlüğü’ne atanan, şimdinin Doğubeyazıt İlçe Emniyet Müdürü olan Ömer Arık, Ali İpekçi’nin intiharı konusunda ilginç şeyler söylüyordu.

Ne diyor Ömür Arık?
“Okan (Okan Bato dönemin Terör ve Organize suçlardan sorumlu İzmir Cumhuriyet Başsavcı vekili) beni gözaltına aldırdı ya Fetöcülükten…”
Devam ediyor Ömür Arık:
“Bir adama ifade verdirdi. Bir komisere ifade verdirdi. Adam intihar etti sonra. Evinde, çocuklarının yanında. (Ben bu işi nasıl yaptım? Ben nasıl iftira attım?) diye kafasına sıktı…”

Ömür Arık’ın çocuklarının yanında intihar ettiği dediği kişi Komiser Yardımcısı Ali İpekçi.
O dönem Ömür Arık ile bazı emniyet mensuplarına açılan bir soruşturmada savcı Okan Bato tarafından ifadesi alınan emniyetçi.
Arık’ın iddiasına göre; Okan Bato “soruşturma dışı tutulacağı” güvencesi vererek Ali İpekçi’den Ömür Arık ve bazı üst düzey emniyet görevlileri aleyhine ifade aldı.
Soruşturma sırasında yaptığının yanlış olduğunu anlayan Ali İpekçi baskılara dayanamayarak evinde intihar etti.
Demek ki Komiser Yardımcısı Ali İpekçi gazete haberlerindeki gibi “bilinmeyen bir nedenle” değil, kendisine yapılan baskı sonunda böyle bir yol seçmiş.

İzmir Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görev yapan Komiser Yardımcısı Ali İpekçi’nin intiharı konusunda bilgi sahibi olan tek isim dönemin İzmir Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü’nden Personel Şube Müdürlüğü’ne atanan, şimdinin Ağrı Doğubeyazıt İlçe Emniyet Müdürü olan Ömer Arık değil elbette.
Bir başka kayıt da komiser yardımcısı Ali İpekçi’nin intihar olayı hakkında bilgi veren başka bir isim daha var.
Kim o?
Dönemin İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yapan “FETÖ BORSASI” davasının şüphelilerinden Kudret Dikmen.
Dikmen olayı şöyle anlatıyor?

“Polisi mi? Evet (kafasına) sıktı 3 tane çocuğu vardı adamın.
Alıyorlar adamı. Ömür ile şevket aleyhine ifade alıyorlar…
Hiç olmadık şeyler ama yani alakasız şeyler ifade alıyorlar.
Sonra gece bir operasyon Ömür ile Şevket’i alıyorlar.
Düşün görevde adamlar görevde yani…
Düşünsene sen il emniyet müdürüsün yani bana ben il emniyet müdürüyüm İzmir’in il emniyet müdürüyüm. Savcı talimat gönderecek diyecek ki emrindeki iki tane müdürü bak iki tane müdürü gözaltına alacam evlerinde de arama yapacağım…
Yaptırır mıyım ben il emniyet müdürü olarak?
Lan Türkiye’yi ayağa kaldırırım lan…
Yaptırır mısın?
Benim altımdaki adama operasyon yapacaklar…
Ben söyledim Okan Bato’ya o zaman gece gözaltına aldıklarında.
Aradım…
Ne arıyorsunuz dedim evde? Fetullah Gülen’in kitaplarını mı bulacaksınız dedim…
Ya dedim çocuğu (?) 91’den beri tanırım Ömür’ü.
Fethullahçılıkla ne alakası vardır?
Ondan sonra işte polis çıktı…
Gözaltına alındığında böyle vaatler yok tutuklamayacağız etmeyeceğiz diyerek almışlar ifadesini.
Adam intihar etti.
Niye adam Ömür’ü tanıyor…”

İzmir emniyetinin iki üst düzey müdürü Ömür Arık ve Kudret Dikmen’in, komiser yardımcısı Ali İpekçi’nin evinde intihar olayı hakkında gerçek bilgiye sahip oldukları görünüyor.
Ne hikmetse kimse çıkıp gerçekleri söylemiyor.
Öyle olunca da “bilinmeyen nedenle” intihar olarak kayıtlara geçiyor.
Kimse aramıyor, kimse sormuyor…

Ali İpekçi’nin intiharının ortaya çıkardığı tablo konusunda Doğubeyazıt Emniyet Müdürü olarak görev yapan Ömür Arık’ın sözleriyle nokta koyalım.
“Sonuçta ne oldu? Olay tersine döndü… Yarın bir gün Okan da kendi kafasına sıkacak…”
Çeşitli vaatler ile ifade alanlar, korkutanlar, gözdağı verilenler yargılanır mı yoksa yeni birileri “sıkarak” kokuşmuş sistem sürüp gider mi?
Demokratik bir ülkede yargılanırlar.
Ama Türkiye’de ne olur bilinmez.
Bize de şu soruyu sormaktan başka çare kalmıyor.
Peki, katil kim?