A3 Haber

Uzmanlar kuraklıkla beklenen büyük tehlikeyi açıkladı: Batı Nil virüsü, zika ve sıtma…

Uzmanlar kuraklıkla beklenen büyük tehlikeyi açıkladı: Batı Nil virüsü, zika ve sıtma…

Uzmanlar kuraklıkla beklenen büyük tehlikeyi açıkladı: Batı Nil virüsü, zika ve sıtma…
Aralık 28
11:26 2020

Prof. Levent Kurnaz, barajlarda su seviyelerinin düşmesiyle ortaya çıkacak bataklık ve küçük gölcüklerin sivrisinek larvalarının üremesi için uygun ortam oluşturacağını belirtti. Kurnaz “Maalesef o sivrisinekler doğamızda çok fazla görülmeyen Batı Nil virüsü, zika gibi hastalıkların biraz daha fazla doğamıza girmesine ve en sonunda da en büyük düşmanlarımızdan olan sıtmanın görülmesine neden olabilir” dedi.

Barajlarda su seviyelerinin düşmesiyle ortaya çıkacak bataklık ve küçük gölcüklerin sivrisinek larvalarının üremesi için uygun ortam oluşturacağı belirtildi. Prof. Levent Kurnaz önümüzdeki yaz bekleyen tehlikeye dikkat çekti.

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Merkezi Müdürü Prof. Kurnaz, “Barajlarımız çok düşük bir seviyede. Umuyoruz ki bu böyle kalmayacak. Ancak yaza doğru bu seviyelerde olacak olursa, su çekildikten sonra ortaya çıkan düzlükler var. Bunlar az sulu bol çamurlu bölgeler. Buralarda sivrisineklerin üremesi için ideal yerler” dedi.

Kurnaz “Maalesef o sivrisinekler doğamızda çok fazla görülmeyen Batı Nil virüsü, zika gibi hastalıkların biraz daha fazla doğamıza girmesine ve en sonunda da en büyük düşmanlarımızdan olan sıtmanın görülmesine neden olabilir” diye konuştu.

“Sivrisinekler bulaşıcı hastalıkları arttırabilir”

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden Dr. Fatih Dikmen de sivrisineklerin bulaşıcı hastalıkları artırabileceğini belirterek, şöyle konuştu:

  • İklim değişikliğine bağlı etkilerden dolayı gerek suların azalması gerek yağış rejimindeki değişikliklerden dolayı muhtemelen farklı canlılarla karşılaşmaya başlayacağız. İstanbul özelinde düşünecek olursak İstanbul’da daha önce görmediğimiz sivrisinek türlerini daha sık görmeye başlayacağız. Kuraklığa bağlı olarak mikro habitatların ortaya çıkması bu duruma neden olabilir. Normalde bir göl ekosistemi çok rahatlıkla kontrol altında tutulabilir. O bölgelere balık atılarak ya da farklı mücadele yöntemleriyle sivrisinek popülasyonu düşürebilir. Göl ekosistemi ortadan kalkınca küçük küçük parça sular ortaya çıkıyor. Üzerinden beslenecek balıklar ya da biyolojik etmenler üzerinden kalkacak ve o küçük birikintiler larvalar için çok daha uygun üreme alanı haline gelecek. Eğer bunlar düzgün takip edilmezse çıkan sivrisinek türleri Batı Nil virüsü ve zika gibi hastalıkların taşıyıcısı haline gelecek.

Fatih Dikmen, “Türkiye’nin kuzey noktaları, güney kadar ısınmaya başladığı için riskli hale gelmeye başlayacak. Bunun sonucunda bizim İstanbul için de bulaşıcı hastalık taşıyan böcek mücadele planları ortaya koymamız gerekecek” dedi. (DHA)

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER