A3 Haber

WhatsApp tartışmasında uzman uyarısı: “Gizlim saklım yok” yaklaşımı doğru değil

WhatsApp tartışmasında uzman uyarısı: “Gizlim saklım yok” yaklaşımı doğru değil

WhatsApp tartışmasında uzman uyarısı: “Gizlim saklım yok” yaklaşımı doğru değil
Ocak 11
16:52 2021

Yurttaşlar, WhatsApp’ın ‘Gizlilik İlkesi’ni güncellemesinin ardından uygulamayı terk eden ve etmeyenler olarak ikiye ayrıldı. Yerli ve yabancı alternatif uygulamalara yönelenlerin sayısı gün geçtikçe artarken, bir kısım kullanıcılar, alışkanlıklarını değiştirmeyeceklerini belirtiyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Yaşar Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Ahmet Hasan Koltuksuz, Benim gizli saklım yok. Beni dinleseler ne olacak’ yaklaşımları doğru değil. Cebinizde taşıdığınız telefonun gücünü iyi kavramamız gerekiyor dedi.

En çok kullanılan haberleşme uygulaması WhatsApp geçtiğimiz günlerde ‘Gizlilik İlkesi’ni güncellediğini açıkladı. Uygulamaya girdikten sonra çıkan yeni sözleşmeyi onaylayan kullanıcılar, programı kullanmaya devam edecek. Uygulamayı kabul etmeyenler ise 8 Şubat’tan itibaren WhatsApp’i kullanamayacak. ‘Gizlilik İlkesi’nde yapılan değişiklik, kullanıcıları da ikiye böldü. Bazı kullanıcılar kendilerine sunulan sözleşmeyi kabul etmeyeceklerini ve başka uygulamaya geçeceklerini söylerken bazıları da WhatsApp kullanmaya devam edeceklerini kaydetti.

Yeni gizlilik sözleşmesi hakkında bilgiler veren Yaşar Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Ahmet Hasan Koltuksuz, “Bu anlaşmayla WhatsApp, müşteri ve adres bilgilerini bir başka kuruluşa satabileceğini açıkladı. Bunun kabul edilmesi durumunda uygulama üzerindeki haberleşme trafik bilgileriniz bir başka şirkete ticari olarak verilebilecek. Yani size ait bilgiler başka firmalar tarafından da kullanılabilecek. Daha önce firma, bu bilgileri kimseye vermediğini söylüyordu. İki kişi arasındaki haberleşme, ülkemizde de anayasal teminat altındadır. Siz bunu 3’üncü kişiye teslim ediyorsanız, yasalarla onu korumasını beklersiniz. Bu haberleşmeyi sağlayan kurum fiziksel olarak Türkiye’nin dışında. Haberleşme içerikleriniz, firmaların serverlerinde duruyor. Geçtiğimiz yıllarda bir platform hacklenmiş ve ünlülere ait fotoğraflar servis edilmişti. Acaba hangi önemli bilgiler sızdırıldı Sorulması gereken de bu. Bunu bilen de yok” dedi.

“Milyon dolar ödemeye hazır firmalar var”

“Benim bilgilerimi alıp ne yapsınlar” şeklindeki görüşün doğru olmadığını belirten Koltuksuz, durumun ciddiyetinin altını çizip, “Devletin veya özel sektörün karar vericilerinden biriyseniz size ait olmayan ortamlarda bilgi paylaşmanız, onu dışarıya verdiğiniz anlamına gelmektedir. 6 Temmuz 2019 yılında yayınlanan genelgede gizlilik dereceli önem taşıyan evrakın sosyal medya uygulamaları üzerinden paylaşılmasının yasak olduğu açıkça belirtildi. Buna rağmen çoğu insan ilgilenmedi. ‘Benim gizli saklım yok’, ‘Beni dinleseler ne olacak’ yaklaşımları hiç doğru değil. İsminiz ve soy isminizin yanına konum bilgisi eklemek, takip edebilmek demektir. Sizin yanı sıra WhatsApp listenizdekilerin de takip edilebilmesine olanak sağlanıyor. Bu kadar kişi birbiriyle görüşürken şirketler, konuşma içeriklerine de sahipler. Bunların üzerine kredi kartıyla yaptığınız alışverişleri düşünün. Bu bilgiler bir araya getirilip toplanırsa hangi gün nerede olacağınız, ne satın alacağınız doğruya çok yakın bir şekilde tahmin edilebilir. Yani bilgileriniz satılabilir noktaya gelir. Örneğin ilaç verilerinizi ve hastane verilerini buna ekleyelim ve sızdırıldığını düşünelim. Bu bilgiler için milyar dolar ödemeye hazır bir sürü firma olacaktır” dedi.

“Taşıdığınız telefonun gücünü iyi kavramamız gerekiyor”

Kullanıcıların bilgilerinin paylaşılması konusunda duyarlı olmaları gerektiğini savunan Koltuksuz, Pandemiyle birlikte artık birçok şeyi internette yapacağımız kesin. Olur olmaz yerlere üye olup bilgilerimizi saçmamamız gerekiyor. Cebinizde taşıdığınız telefonun gücünü iyi kavramamız gerekiyor. Son zamanlarda koronavirüs aşılarıyla bizi izleyeceklerine dair iddialar vardı. Hem böyle bir teknoloji yok hem de bunu yapmak için aşıya gerek yok. Cep telefonunuz varsa ve sosyal medya uygulamalarını kullanıyorsanız 365 gün 24 saat nerede olduğumuz zaten biliniyor. Kimlerle iletişim halinde olduğumuz da biliniyor. Cep telefonlarımıza dikkat etmemiz gerekiyor dedi.

Yurttaş kararsız

WhatsApp’ın yeni sözleşmesi vatandaşları da ikiye böldü. Uygulamayı sileceğini söyleyen Deniz Akdoğdu (25), “WhatsApp’ın yeni sözleşmesinde beni de rahatsız eden birçok nokta bulunuyor. Bu nedenle de farklı uygulamalara yönelmeyi düşünüyorum. Sözleşme bana henüz gelmedi ancak birçok arkadaşıma geldi. Birçoğu da bilerek veya bilmeyerek kabul etmiş bulundular. Ben 8 Şubat’a kadar uygulamayı kullanıp, sonrasında da başka uygulamaları tercih edeceğim. Telegram ve Signal uygulamalarından birini kullanacağım. Ayrıca bu sözleşmeyi Avrupa ülkelerine değil de bize uygulamalarını ırkçılık olarak nitelendiriyorum” dedi.

Gelinen noktada durumun abartıldığını savunan Yasemin Sırık, “Olayın bu kadar büyütülmesini doğru bulmuyorum. Zaten bilgilerimizi kullanıyorlardı. Benimle ilgili verileri paylaşacaklarsa paylaşsınlar. Sıkıntı değil. Sosyal medyadan zaten yeterince takip ediliyoruz. Oradan da takip edilmeyi çok önemsemiyorum. Arkadaşlarımın birçoğu farklı uygulamalara geçti. Bence diğer uygulamalarda da farklı bir durum olmayacak. Önemli olan kişisel haklara saygı duymak” dedi.

Farklı uygulamalara yöneldiğinin altını çizen Meltem Akgül de Özel hayatın gizliliğine yönelik bazı ihtimaller beni oldukça rahatsız etti ve o yüzden de WhatsApp’ı silip başka uygulamalar kullanacağım. Herkesi her şeyle paylaşmanın çok tehlikeli olacağını düşünüyorum. Birkaç alternatif var ama ben Telegram kullanmayı planlıyorum diye konuştu.

“Tartışmalar abartılıyor”

Sosyal medya uygulamalarının masum olmadığını iddia eden Ozan Kara, “Halihazırda WhatsApp kullanıyorum. Ancak bugün gelinen durumun abartıldığını düşünüyorum. Diğer uygulamaları indiren birçok arkadaşım oldu ama ben kullanmaya devam ediyorum. Çünkü gizli saklı bir işim yok. Herkesin korktuğu bir şey varmış gibi geliyor bana. Çünkü önceki yıllarda da bu tarz uygulamaların çok masum olmadığını düşünüyorum” dedi.

Sözleşmeyi okumadan kabul etmiş bulunduğunu belirten Erdoğan Konuşkan, “Alternatifimiz çok fazla. Herhangi bir sıkıntı gördüğüm taktirde alternatiflere yöneleceğim. Sözleşmeyi kabul ettim ancak çok da okumadım. Çünkü sabah uyandığımda uyku sersemliğiyle kabul etmiş bulundum. Bu sözleşmenin bize uygulanıp Avrupa Birliği ülkelerine uygulanması çok anlamsız. Biz 2’nci sınıf vatandaş mıyız” dedi. (DHA)

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER