A3 Haber

YÖK’ten üniversitelere yazı: Yetenek sınavı kaldırılıyor mu?

YÖK’ten üniversitelere yazı: Yetenek sınavı kaldırılıyor mu?

YÖK’ten üniversitelere yazı: Yetenek sınavı kaldırılıyor mu?
Şubat 13
12:00 2021

AKP’nin eğitim politikalarında attığı yanlış adımlara bir yenisi daha ekleniyor. İlk olarak YÖK tarafından 2019’da duyurulan ancak gelen tepkiler üzerine ertelenen karar hayata geçiyor. Grafik Tasarım ve Spor Bilimleri’nin de yer aldığı sekiz bölüm, ilgili fakülte tarafından ilk defa öğrenci alınması halinde 2021 YKS’siyle birlikte “özel yetenek sınavı ile öğrenci alan” bölüm kapsamından çıkarıldı.

Yükseöğretim Kurulu (YÖK) tarafından 2019 yılında duyurulan ve ardından öğrencilerle hocaların yoğun tepkisi üzerine YÖK Başkanı Yekta Saraç kararın 2021 yılına ertelendiğini açıklamıştı.

2019 yılında duyurulan kararda, 14 yükseköğretim programı “özel yetenek sınavıyla öğrenci alan bölüm” kapsamından çıkarılması ve merkezi yerleştirmeyle ilgili bölümlere girilebileceğini duyurulmuştu. 2021 Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda ilk defa öğrenci alınması halinde Çizgi Film ve Animasyon, Egzersiz ve Spor Bilimleri, Grafik Sanatları, Grafik Tasarımı, Rekreasyon, Spor Yöneticiliği, Tekstil Geliştirme ve Pazarlama, Tekstil ve Moda Tasarımı bölümlerinin merkezi yerleştirme ile öğrenci yerleştirileceği duyuruldu. Bu kararla birlikte bu bölümlerde özel yetenek sınavı ile öğrenci alan bölüm kapsamında çıkarılmasına adına ilk adım atılmış oldu.

Karar hakkında açıklamalar yapan Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden Doç. Dr. Zülfikar Sayın, “Eğitim ve öğretim süreçleri sayısal ve/veya sözel derslere dayalı olarak gerçekleştirilen eğitim fakültelerine, edebiyat fakültelerine, tıp fakültelerine, fen fakültelerine vb. Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler gibi alanların puan türleriyle öğrenci alınması, söz konusu alan uzmanlarının karşı görüşü yok ise, elbette olağandır. Ama çizim, biçimlendirme, renklendirme vb. uygulamalarla düşünüleni görselleştirme becerisi gerektiren grafik, grafik tasarım, canlandırma (animasyon) resimleme (illüstrasyon) vb. gibi yaratıcılığa dayalı alanlarda eğitilecek öğrencilerin söz konusu alandaki nitelik ve becerilerinin ölçülmediği sınavlarla yükseköğretim kurumlarına yerleştirilmesi, deyim yerindeyse “eşyanın doğasına ters”, sanat eğitimine, dolayısıyla da sanatın doğasına müdahale, dolayısıyla da çağdaş toplumu yaratacak farkındalığı yüksek, sorgulayıcı, yaratıcı damarların koparılması ile eşdeğer bir uygulama olur. Nasıl ki, tıp fakültelerine, edebiyat fakültelerine çizim, boyama, renklendirme vb. gerektiren; düşündüğünü görselleştirmeye dayalı sınavlarla öğrenci alınması doğru değilse, güzel sanatlar fakültelerinin söz konusu bölümlerine de sadece sayısal ve sözel sınavlarla öğrenci alınması doğru değildir” ifadelerini kullandı.

Üniversitelere gönderilen yazı şu şekilde:

“18.10.2019 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında; Çizgi Film (Animasyon), Grafik, Grafik Resimleme ve Baskı, Grafik Tasarım, Moda Giyim Tasarımı, Moda Tasarımı, Moda ve Tekstil Tasarımı, Rekreasyon, Spor Bilimleri, Spor Yöneticiliği, Tekstil, Tekstil Geliştirme ve Pazarlama, Tekstil Tasarımı, Tekstil ve Moda Tasarımı Programlarına merkezi yerleştirme ile öğrenci yerleştirilmesine 2021 YKS’den itibaren başlatılmasına ilişkin kararın uygulanması 20.012021 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu’nda incelenmiş ve 2020 YKS Kılavuzunda özel yetenek sınavıyla öğrenci alan Çizgi Film ve Animasyon, Egzersiz ve Spor Bilimleri, Grafik, Grafik Tasarımı, Moda Giyim Tasarımı, Moda Tasarımı, Rekreasyon, Spor Yöneticiliği Tekstil, Tekstil Geliştirme ve Pazarlama, Tekstil Tasarımı, Tekstil ve Moda Tasarımı programlarına mahsus olmak üzere anılan kararın uygulanmasının 2022 YKS’ye ertelenmesine ve aşağıda yer alan programlara 2021 YKS’de ilk defa öğrenci alınması halinde merkezi yerleştirme ile öğrenci yerleştirilmesine karar verilmiştir.”

Program isimleri:

  • Çizgi Film ve Animasyon
  • Egzersiz ve Spor Bilimleri
  • Grafik Sanatları
  • Grafik Tasarımı
  • Rekreasyon
  • Spor Yöneticiliği
  • Tekstil Geliştirme ve Pazarlama
  • Tekstil ve Moda Tasarımı

2019’da açıklanan karar büyük tepki çekmiş, YÖK geri adım atmıştı

YÖK’ün 2019 yılında kararı duyurmasının ardından öğrenciler ve eğitimciler karara sert tepki göstermişti. Gençler okul önlerinde YÖK’ün bu kararını protesto etmiş ve açılan imza kampanyasına katılım 65 bini bulmuştu. Yeteneğin ÖSYM tarafından uygulanan sınavlarla ölçülemeyeceğini belirten uzmanlar da YÖK’ün bu kararında geri adım atmasında pay sahibi olmuştu.

Doç. Zülfikar Sayın: Bazı yetkililer adeta koşullanmış gibi bildiğini okumaya devam ediyor sanırım

2019’da karar ilk duyurulduğunda, uygun bir dille yetkilileri aydınlatmaya çalıştıklarını belirten Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden Doç. Dr. Zülfikar Sayın, “Yeniden gündeme geldiğine göre, yetkililerde ikna olma veya alan uzmanlarını ve ilgili paydaşları dikkate alma anlayışı gelişmedi anlaşılan. Bu konuda bir ısrar varsa bir koşullanmışlık söz konusu olmalı. Dünyanın her yerinde olduğu gibi, Türkiye’de de, siyasetçiler başta olmak üzere, sanattan anlayan pek fazla yetkili yoktur ama ülkemizdeki kadar kaç ülkede, gereğince nitelikli bilimsel toplantılar gerçekleştirilmeden alan uzmanlarının, yetkinlerin görüşü dikkate alınmadan söz konusu alanlarla ilgili kararlar alınmaktadır acaba” dedi.

Özgünlük, yaratıcılık gibi özelliklerin ÖSYM’nin uygulanmaktaki sınavlarıyla ölçülemeyeceğini belirten Doç. Sayın şunları söyledi: “Evet, yetkililer her konudan anlamayabilir ama söz konusu alanda yetkin olanlara (alan uzmanlarına) danışılırsa, bilenlerin görüşleri ve yönlendirmelerinden yararlanılırsa, elbette daha çağcıl programlar vd. projeler gerçekleştirmek her zaman olasıdır. Her güzel sanatlar fakültesi dekanı grafik tasarım, animasyon vd. söz konusu alanlarda yetkin olmayabilir. Bu nedenle sadece kimi dekanların görüşünden hareketle böylesi yaşamsal kararlar alınmakta ise, bu apayrı bir sorun olarak tartışılmalıdır zaten. Geçmişte, davetleri üzerine ve bireysel girişimlerle çeşitli siyasi parti yetkilileriyle görüştük, anlattık; hak veriyorlar ama bildiklerini okumaya devam ediyorlar anlaşılan. Söz gelimi; merkezi yerleştirmeyle beden eğitimi ve spor bölümüne öğrenciyi yerleştireceksiniz; merkezi yerleştirmeyle alınmış olan öğrencinin anatomik yatkınlığı yoksa nasıl olacak peki?” Başka bir örnek verecek olursak; figür çizmeyi beceremeyen bir öğrenci nasıl okuyacak animasyon bölümünü? Renk körlüğü olan ya da düşündüğünü gereğince ve özgün yaklaşımlarla görselleştiremeyen bir öğrenci nasıl okuyacak grafik bölümünü? Örnekler çoğaltılabilir elbette.” 

“Sanatın temel niteliklerinden “özgünlük” ve “yaratıcılık” potansiyeli YKS ile ölçülemez!”

Konuyu örneklerle anlatan Doç. Sayın, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Sanatçı/tasarımcıların konusu; genellikle toplumun zevklerine hitap eden alışıldık şeyleri yapmak olarak algılanıyor sanırım toplumun çoğunluğu ve yetkililer tarafından. Oysa sanatçı, insanların beğenisini tatmin etmek için yapıt ortaya koymaz. Onları alışık olmadıkları yeni göstergelerle karşı karşıya getirir; beğenilerinin gelişmesine katkı yapacak özgün yapıtlar ortaya koyar ve bu yapıtlarla karşı karşıya bırakarak fark etmelerini, düşünmelerini ve sorgulamalarını sağlar. Bu bağlamda özgün/nitelikli yapıtlar ortaya koymak sanat yapan kişinin yaratıcı niteliğiyle doğrudan ilgilidir. Her sanat ve tasarım ögesi topluma tutulan aynadır aslında. Söz konusu alanlardan biri olan “Animasyon” sadece görüntü hareketlendirme işi değildir. Görüntüleri öyle ya da böyle, canlandırma yazılımlarını kullanabilen herkes hareketlendirebilir. Önemli olan hareketlendirilecek betimgelerin (figürlerin), karakterlerin, mekanların özgünlüğü, estetik etkisi ve görsel niteliğidir. Matematik, Fen, Türkçe, Tarih vb. alanlarda ÖSYM sınavlarında ilk bin kişi arasına girmek nitelikli görsel göstergeler, betimgeler yaratmaya yetmez! İşte bu nedenle özel yetenek sınavları gereklidir. Kağıda, tuvale herkes boya sürebilir ama sanat eseri herkesin yapabileceği sıradan bir iş değildir. Afişler, sadece bir iki yazı ve görüntünün birlikte kullanıldığı tasarımlar olarak algılanırsa herkes afiş de yapabilir. Matematik, sayıları toplama, bölme, çarpma ve birbirinden çıkarma işi olarak algılanırsa herkes matematik de yapabilir. Teknolojinin sunduğu olanaklar sayesinde sıradan görselleştirme ve hareketlendirme işini yapamayan yok artık zaten. Oysa sanat ve tasarım özgün yapıtlar ortaya koymayı gerektiren yaratıcılıkla ilgili alanlardır. Sadece başkaları tarafından yapılmış olan yazı ve görüntüleri herkes bir şekilde bir araya getirebilir. Ama herkes özel yetenek ve yaratıcılık gerektiren nitelikli-özgün görsel ve devimsel betimgeler yaratamaz. Düşüncesi çok iyi olabilir grafik tasarım öğrencisinin ama bunu en mükemmel şekilde görselleştirme yeteneği yoksa nitelikli bir grafik tasarımcı olamaz. İşte kısaca anlatmaya çalıştığım bu nedenlerden dolayı özel yetenek sınavı mutlaka gereklidir.” 

Yetenek sınavı şart!

Grafik tasarım, animasyon ve söz konusu diğer alanlar için öğrenci alınırken yetenek sınavının gerekli olduğunun altını çizen Doç. Sayın, “Çünkü yukarıda da belirttiğim gibi, örneğin, sayısal ve sözel/sosyal alanlarda ÖSYM sınavlarında ilk beş yüz kişi arasına girmek, sanat ve tasarım dillerinin gerektirdiği nitelikli görsel göstergeler yaratmaya yetmez. ÖSYM tarafından gerçekleştirilen Yükseköğretim Kurumları Sınavlarında alınan puanlar öğrencinin bilgi niteliği açısından elbette önemlidir. YKS’ye tamamen karşı olunamaz; özel yetenek sınavı puanına belli bir oranda YKS puanının eklenmesiyle yerleştirme puanının belirlenmesi önemlidir ve bu birçok kurum tarafından da uygulanmaktadır. Çünkü bilgi düzeyi yüksek insanlara, en azından bilgilenme çabası olanlara gereksinimimiz var. Ama sadece bilgi düzeyi ile sanat ve tasarım alanlarına öğrenci alınmasının yeterli olmadığını da daha önce nedenleriyle açıklamıştım. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak özel yetenek sınavlarımıza girilebilmesi için YKS’den en az 180 puan alınması koşulumuz var (bu puanlar her yıl yeniden belirlenebilmektedir). Buna ek olarak, özel yetenek sınavlarımıza giren öğrencilerin yerleştirme puanları, özel yetenek sınavı puanına belirli bir oranda YKS puanı (örneğin yüzde 25) eklenerek belirlenir. Yerleştirme puanının, YKS puanının belli bir oranda özel yetenek sınavında alınan puanlara eklenerek belirlenmesi elbette önemlidir ve bu oran yetkinlerce tartışılabilir. Ama özel yetenek/beceri sınavlarının kaldırılması tartışma konusu bile edilmemesi gereken öneme sahiptir” dedi.

YKS puanıyla söz konusu bölümlere öğrenci yerleştirmenin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Doç. Sayın, “ÖSYM sınavları öğrencilerin ilgili alandaki bilgi düzeyini ölçüyor denebilir. Ama “grafik tasarım”, “illüstrasyon”, “animasyon” yapabilme yeteneğini ölçtüğü söylenemez. Ayrıca Resim, Heykel, Seramik vd. yoğrumsal (plastik) sanat alanlarında özel yetenek sınavı ile öğrenci yerleştirme uygulaması devam ederken neden sadece söz konusu alanlarda özel yetenek kaldırılmak isteniyor; bunu anlamak da mümkün değil! Alan yetkinlerinden oluşan kurul ve komisyonlarda tartışılarak YKS puanının yerleştirme puanına katılım oranı daha yüksek ya da daha az tutulabilir belki ama sadece YKS puanıyla söz konusu bölümlere öğrenci yerleştirmek kabul edilemez” diye konuştu.

Konunun önemini madde madde sıralayan Doç. Dr. Sayın açıklamalarını şöyle sürdürdü: 

  • “Yetkili”lerin “yetkin”lere (alan uzmanlarına) rağmen karar alması yanlıştır: Çünkü her yetkilendirilmiş kişi yönettiği alanda yetkin olmayabilir. Söz gelimi, güzel sanatlar fakültelerine alan dışından da dekan atanabilmektedir. Sorunu bir örnekle vurgulamak gerekirse; güzel sanatlar fakültesine heykel bölümünden bir öğretim üyesi dekan olarak atanabilir ama bu öğretim üyesi fakültenin dekanıdır/yetkilisidir diye grafik bölümüne alınacak öğrencilerin giriş sınavı konusunda grafik bölümü öğretim üyelerinin doğru bulmadığı bir karar alması son derece sakıncalı/yanlış bir durum olsa gerek.
  • Bir değişiklik yapılması düşünülüyorsa alan uzmanları, söz konusu alanda kendisini uluslararası düzeyde kanıtlamış akademisyenler ve paydaşların görüş ve önerileri doğrultusunda yapılmalıdır. Bu bağlamda ülkemizin en üst sıralarında yer alan söz konusu bölüm hocalarının görüşüne mutlaka başvurulmalıdır.
    Bu görüş ve öneriler gerçekleştirilecek bilimsel toplantılarda tartışılarak belirlenmelidir.
  • Nasıl ki, sayısal dersler ağırlıklı bölümlere sayısal puanla; sözel dersler ağırlıklı bölümlere sözel puanla öğrenci yerleştiriliyorsa; görselleştirme becerisi ve yeteneğine yönelik dersler ağırlıklı bölümlere de gördüğünü ve düşündüğünü çizmeye yönelik yetenek sınavı puanıyla öğrenci yerleştirilmesinden daha doğal ne olabilir ki
  • Ayrıca, ÖSYM tarafından gerçekleştirilen yerleştirme sınavlarında konuları ezberleyerek yüksek puan almak mümkün; ama “ezber”, yeni ve özgün yapıtlar yaratmayı gerektiren sanatın doğasına ters zaten!

 

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER