A3 Haber

Mithat Sancar’dan Gara açıklaması: Kınamak yetmez hakikate ihtiyacımız var

Mithat Sancar’dan Gara açıklaması: Kınamak yetmez hakikate ihtiyacımız var

Mithat Sancar’dan Gara açıklaması: Kınamak yetmez hakikate ihtiyacımız var
Şubat 16
17:37 2021

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Biz bunu açıkça kınıyoruz. Ama kınamak yetmez değerli arkadaşlar hakikate ihtiyacımız var” dedi.

A3 Haber Merkezi | Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında konuştu. İlk olarak TSK’nin 10 Şubat’ta Gara bölgesinde asker, polis ve kamu görevlisi 13 kişinin öldürülmesine değinen Sancar, “Yine ölümleri konuşuyoruz, yine kanla kalkıyoruz güne ve yine acılarla iç içe yaşıyoruz günümüzü. Büyük bir şair Alman dilinin usta ozanı Paul Celan, ölümlerle ilgili belki de en çarpıcı dizeleri yazmış şairdir. Ölüm Fügü diye bir şiiri vardır. ‘Akşam vakitlerinde içmekteyiz sabahın kapkara sütünü ve öğlenlerle sabahlarda bir de geceleri hiç durmaksızın içmekteyiz’ diyor. Maalesef Kürt sorununda demokratik çözüm ve barış sağlanamadığı için yine ölümleri konuşmak zorunda kalıyoruz. Neden söz ettiğimi biliyorsunuz. Gara operasyonundan” dedi.

Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın açıklamalarında çelişkilerin olduğuna ifade eden Sancar, “Açıklamada katledilen insanlarla ilgili bilgiler de vardı, çelişkiler de vardı. Daha sonra Malatya’ya getiriliyor cenazeler. Ve kimlikleri Malatya Valiliği tarafından açıklanıyor. Bu 13 kişinin daha önce belirli aralıklarla PKK’nin alıkoyduğu askerler polisler ve istihbarat görevlileri olduğu ortaya çıktı. Öncelikle Halkların Demokratik Partisi olarak hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyoruz. Bu bir katliamdır değerli arkadaşlar” diye konuştu.

“Hakikati ortaya çıkaramazsak ne adaleti ne de barışı sağlayabiliriz”

Sancar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Uluslararası insancıl hukukun ağır ve vahim ihlalidir. Şimdi ihtiyacımız olan şey hakikattir. Ölümlerin nasıl meydana geldiğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarmaktır. Bu bir infaz mıdır, yoksa ölümler bombardıman sonucu olarak mı gerçekleşmiştir? Ya da başka türlü meydana gelmişse o ölümler, bu başka türlü nedir? Şunu peşinen söyleyeyim: Ölümler nasıl gerçekleşmiş olursa olsun bu durumu kabul etmek kesinlikle mümkün değildir. Biz bunu açıkça kınıyoruz. Ama kınamak yetmez değerli arkadaşlar hakikate ihtiyacımız var. Eğer hakikati ortaya çıkaramazsak ne adaleti ne de barışı sağlayabiliriz. Hakikatin ve sorumluların tereddüde yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması lazım. Neden hakikati istiyoruz? Çünkü bakanların ve hükümetin dediklerine kayıtsız, şartsız, itirazsız inanmamız beklenemez. Yakın tarihimize bakalım, şu 40 yıllık tarihe bakalım, sadece 2-3 örnek vermem yeterli olur. Bu örnekleri de özellikle mahkeme kararlarına geçenlerden seçtim, ayrıca bütün çıplaklığıyla ortada duran örneklerden. Bunlardan biri Kuşkonar ve Koçağalı katliamıdır. 1994 yılında gerçekleşmiştir savaş uçakları tarafından bombalanan köylerde 38 kişi hayatını kaybetmiştir. O zamanlar hükümetin ve bakanların neler söylediklerini hatırlatmayacağım gerek yok. Bugünden dönüp baktığımızda acı bir trajedinin sorumsuz ve yüzsüz ifadeleriyle karşılaştığımızı çok daha açık görebiliriz.

About Author

Uğraş Vatandaş

Uğraş Vatandaş

Related Articles

TÜM HABERLER