A3 Haber

Tarikatlardan Erdoğan’a teşekkür yağmuru: İstanbul Sözleşmesi feshedildi, hedeflerinde 6284 var!

Tarikatlardan Erdoğan’a teşekkür yağmuru: İstanbul Sözleşmesi feshedildi, hedeflerinde 6284 var!

Tarikatlardan Erdoğan’a teşekkür yağmuru: İstanbul Sözleşmesi feshedildi, hedeflerinde 6284 var!
Mart 21
15:31 2021

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmesini fırsat bilen ve her daim laikliği hedef alan bazı tarikatlar adeta teşekkür sırasına girdi. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasının ardından 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un da kaldırılması istendi.

Tarikatlar İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasından dolayı AKP’ye teşekkür için sıraya girdi. Çoğu yapılanma, İstanbul Sözleşmesi’nin feshiyle de yetinmedi. Kimisi yeni hedef olarak 6284’ü kimisi ise Medeni Kanun’u belirledi.

Erdoğan’ın bir imza ile İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmesinin ardından 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un da kaldırılması istendi.

Gazete Manifesto’nun haberine göre, “Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu Kurucu Başkanı” sıfatıyla medya organlarında boy gösteren Mesut Arabul isimli şahıs, sırada Medeni Kanun’un olduğunu belirtip “Kadın ile Erkek arasında çatışmaya sebep olan, aile kurumuna zarar veren tek bir yasa maddesi bile kalmayana dek susmayacağız!” ifadelerini kullandı.

Cübbeli Ahmet: Kâfirler tarafından bize dayatılmış olan İstanbul Sözleşmesi…

Kamuoyunda ‘Cübbeli Ahmet’ diye bilinen İsmail Ağa Tarikatı’nın başı Mahmut Ünlü, sosyal medya üzerinden verdiği mesajında şunları söyledi:

“Rabbimize ne kadar hamd etsek azdır. Bu mübarek Şaban ayında Allâh’ımızın dînine muhâlif cinsel sapıklıklara meydan veren ve neslimizin heder olması için kâfirler tarafından bize dayatılmış olan İstanbul Sözleşmesi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından feshedilmiştir. Dış güçlerin Fetö vasıtasıyla sinsice kurdukları tertiplerden biri daha bozulmuştur. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere emeği geçen tüm yetkililere teşekkür ederiz. Ancak kadına şiddete yönelik; öldürme vesair şiddet vakalarında katilin kısas yoluyla öldürülmesi gibi daha caydırıcı kanunlar çıkarılması hususunda adımlar atılarak aslında bu sözleşmeye lüzum olmadığını gösterecek ilave önlemler alınmasını talep ederiz.”

Pedofiliyi savunan Gencer’den Erdoğan’a teşekkür

Elazığ depreminin ardından yaptığı açıklama ile tepki çeken ve pedofiliye karşı yasaları hedef alan Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) öğretim üyesi Bedri Gencer, İstanbul Sözleşmesi kararı nedeniyle AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti.

Gencer, “Sonunda toplumun temeli aileyi yıkma peşindeki azgın azınlığın değil,milletin sağduyulu sesi galip geldi. Ailenin idam fermanı İstanbul Sözleşmesi yırtıldı. Artık geleceğimize daha ümitli bakabiliriz. Teşekkürler Sayın Erdoğan” şeklinde not düştü.

Gencer, Elazığ depreminin ardından yaptığı paylaşımda afetleri çocuk yaşta evliliklerin yasaklanmasına bağlamış ve “Allah’ın helal kıldığı yaşta evliliği tecavüz sayarak, mutlu yuvaları bozarak gayretullaha dokunmayalım” demişti.

Milli görüşçüler de “Aile düşmanı sözleşme çöpe atıldı!” diyerek sevinçlerini yaşadı.

Yine İsmailağa Cemaati’nden, Diyanet tarafından kadınlara yönelik sözleri nedeniyle işine son verilen İlahiyatçı İhsan Şenocak da İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesini sevinçle karşılayanlar arasındaydı.

Daha önce kadınlara karşı ayrımcı açıklamalarıyla gündeme gelen Şenocak, sözleşmenin feshinin ardından “Elhamdulillah… Cinsiyet Eşitliği terkibiyle ahlaksızlığın her çeşidini onaylayan İstanbul Sözleşmesi çöpe atıldı.Yeni sözleşmeyi İslamla yapalım ki hem kadını hem aileyi hem de geleceğimizi kurtaracak adımlar atalım; dağılan aileler yeniden FATİHLER yetiştirecek ocaklara dönsün” ifadelerini içeren bir paylaşımına imza attı.

Nur Cemaati: Yetmez, 6284 de kaldırılsın

Nur Cemaati de sözleşmenin feshini memnuniyetle karşıladı. Cemaatin önde gelen isimlerinden Avukat Ali Kurt, hem İstanbul Sözleşmesinin feshine sevindi hem de 6284 sayılı kanunun kaldırılmasını talep etti.

Ali Kurt, konuya ilişkin yaptığı paylaşımda, “Elhamdülillah! İstanbul Sözleşmesi hakkında en başta olması gereken karar geç de olsa verildi. Bize yakışan budur. Bizim medeniyetimiz, kadına yönelik şiddeti engelleyecek her türlü referansa sahiptir. Kokuşmuş Batı’dan ithal düzenlemelere hiç ihtiyacımız yok. Şimdi sıra 6284’te” dedi.

Hedeflerinde 6284 var

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan: Yorucu mücadelemiz meyvesini verdi: Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’ni çöpe gönderdi. Bu sözleşme, eşcinsel evliliklerini meşrulaştırıyor, ailenin temeline dinamit koyuyordu. Bu ülke kadına veya erkeğe yönelik şiddeti, cinayeti önleyecek yasa yapmaktan âciz değildir!

Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş: Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi bu milletin zaferidir. Süreci bilen herkes Milli Gazete’mizin bu zaferin elde edilmesindeki güçlü ve kararlı mücadelesini, haklı yerini de bilir… Evet, iyi ki Milli Gazete var!

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin: Hamd olsun… Tebrik ediyorum.Hayırlı olsun… Sosyal ve kültürel emperyalizmin başat kalesi olan #İstanbulSözleşmesi,bir imza ile çöpe gitti. Şimdi ‘sol,aydın ve bunlara öykünen nevzuhur siyasi elitlere’ emperyal projeyi savunmak ve çöpü karıştırmak düştü. İbretle izleyelim…

6284 sayılı kanun neden önemli?

6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”, şiddet kavramını; kişinin, fiziksel, psikolojik, cinsel ya da ekonomik bakımdan zarar görmesiyle veya acı çekmesi ile sonuçlanan yahut sonuçlanması muhtemel hareketleri, tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfi şekilde engellenmesini içeren tutum ve davranış olarak tanımlamıştır. Ayrıca kanun tanımında, bu özellikleri belirlenen tutum ve davranışların toplumsal, kamusal ya da özel alanda meydana gelebileceği belirtilmiştir. Yine bu tutum ve davranışların fiziksel, psikolojik, cinsel, sözlü ya da ekonomik olabileceği de aynı kanun kapsamında sayılmıştır.

Ayrıca 6284 sayılı kanun, kadına yönelik şiddet kavramını ise kadınlara, yalnızca kadın olmaları nedeni ile uygulanan ya da kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılıkla kadının insan hakları ihlaline yol açan, şiddet olarak tanımı yapılan her tür tutum ve davranış olarak nitelemiştir.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER