A3 Haber

Kılıçdaroğlu: O zorba gidecek, İstanbul Sözleşmesi geri gelecek!

Kılıçdaroğlu: O zorba gidecek, İstanbul Sözleşmesi geri gelecek!

Kılıçdaroğlu: O zorba gidecek, İstanbul Sözleşmesi geri gelecek!
Mart 30
14:08 2021

Partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti açıkça söylüyorum, soyuluyor. Bir avuç insan tarafından soyuluyor” dedi. İstanbul Sözleşmesi’nin AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından feshedilmesine ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, “O zorba gidecek, İstanbul Sözleşmesi geri gelecek, hiç kimse endişe etmesin” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Devletin dininin adalet olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “evleti yönetenler harcadıkları her kuruşun hesabını millete vermek zorundadır. Her kuruşun hesabını vermek demek millete saygı duymak demektir. Devleti yöneten siyasi yönetim israftan kaçınmak zorundadır. Devleti yönetenler israf batağında yüzerlerse, bütün dünyada alay konusu olurlar” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şu şekilde:

  • Devletten söz ettik, sosyal devletten söz ettik. Devletin organları vardır ve devlet organları eliyle yönetilir. Başında ise seçimle gelen iktidar vardır. İktidar devleti yönetir ama istediği gibi değil. Devletin dini adalettir. Devleti yönetenler eleştirilere açık olmalıdır. İktidar hatasını eleştirilerden öğrenmiş olacaktır.
  • Devleti yönetenler harcadıkları her kuruşun hesabını millete vermek zorundadır. Her kuruşun hesabını vermek demek millete saygı duymak demektir. Devleti yöneten siyasi yönetim israftan kaçınmak zorundadır. Devleti yönetenler israf batağında yüzerlerse, bütün dünyada alay konusu olurlar.

Cumartesi Anneleri’nin yargılanmasına tepki: Hangi devlet anlayışında hak arayan anneleri yargılamak var!

  • Devlet kinle yönetilmez. Cumartesi Anneleri diyorlar ki eşim yok, oğlum yok bari mezarlarını gösterin ve siz Cumartesi Anneleri’ni yargılıyorsunuz. Hangi devlet anlayışında bu vardır? Hakkını talep eden anneden zorla mahkemeye çıkarıyorsun, hakkını talep etti diye.
  • Devleti yönetenler hukukun üstünlüğüne inanmak zorundadırlar. Yargıya müdahale etmemek zorundadırlar. Müdahale ettiğiniz zaman çürüme başlar. Vatandaş hakka hukuka inanmamaya başlar. Adalet çürüyorsa devlet de çürümeye başlar.

“İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır”

  • Devleti yönetenler işsizliğin bir felaket olduğunu bilmek zorundadırlar. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. İşsiz insandan bir şey bekleyemezsiniz. Aylardır iş arayan birinin derdini kim bilir? Devleti yönetenler, işsizlik bütün kötülüklerin anası ise işsizlere iş bulmak zorundadır. Bunu yapmadığı zaman toplumsal sorunlar ortaya çıkar.
  • AK Partili kardeşlerime sesleniyorum, sizin içinizden bazılarının çocuklarının önemli görevlerde yer aldığını da biliyorum. AK Parti’ye oy vermiş kardeşlerime sesleniyorum, 10 milyon işsiz 10 milyon hanede huzursuzluk var demektir. Saray’da oturanlar farkında mı? Benim içim yanıyor ama onların yanmıyor.
  • Sözüm sözdür, iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız işlerden biri Borçlar Genel Müdürlüğü’nü kapatmaktır. Yeter artık ya, yeter artık!

Dış politika tepkisi

  • AK Partili kardeşlerime özellikle sesleniyorum, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanısın, 33 şehidimiz var vuran Rusya ve sen gidiyorsun Rusya’ya Putin’in kapısında bekliyorsun. Sonra ben ‘Türkiye’ye itibar kazandırdım’ diyorsun. Ağrıma gidiyor. Sizde hiç karakter yok mu ya. Karaktersiz insanlar devleti yönetemezler. Hele dış politikada. Ne işin var senin Mısır ile kavga ettin kardeşim. Senin Mısır ile birlik olman gerek.

“Türkiye Cumhuriyeti soyuluyor”

  • Türkiye Cumhuriyeti Devleti açıkça söylüyorum, soyuluyor. Bu ülke bir avuç insan tarafından soyuluyor.

“O zorba gidecek, İstanbul Sözleşmesi geri gelecek”

  • Devleti yöneten kadroların asgari düzeyde kendi tarihlerini bilmeleri lazım. Devleti yöneten kadroların kendi tarihini bilmek zorundadır. Bürokrasiye sağlıklı bir talimat veremez. Eğer Türkiye’de, TBBMM Başkanı Montrö Sözleşmesi’nin ne anlama geldiğini bilmiyorsa o koltukta oturmaz. Oturmamalıdır. Şimdi, “Efendim ben öyle söylemedim”, bırakın onları. Bir gece yarısı, bir kararla TBMM iradesine ipotek kondu mu konmadı mı? Kondu. İstanbul Sözleşmesi ne oldu? Ben feshettim diyor. Meclis Başkanı’ndan bir haber var mı?  Cesaret edemiyor. Neden, koltuğunu ona borçlu. AK Parti mitvekilleri ve MHP milletvekilleri, tamamı Türkiye Cumhuriyet Devleti’nde bir kişiye hizmet ediyorlar. 83 milyona değil. Bir kişiden talimat alıyorlar. Saray’ın vekilleri ile milletin vekilleri ayrıdır, biz milletin vekilleriyiz.
  • O zorba gidecek, İstanbul Sözleşmesi geri gelecek, hiç kimse endişe etmesin.

Erdoğan ve Bahçeli’ye muhtar yanıtı: Geleceğim ve atayacağım

  • Bahçeli, açıklama yapıyor, “Kılıçdaroğlu her muhtarlığa bir özel kalem müdürü atanırsa işsizliğin sona ereceğini cahilce müjdelemiş”… Erdoğan da, “Bay Kemal kalkmış muhtarlara özel kalem müdürü atayacağız diyor, eğer gelirsen atarsın…” Geleceğim ve atayacağım. Devleti yönetenlerin en azından kendi ülkelerinin tarihini bilmelidir. Kiziroğlu’nun ne olduğunu bilirler mi acaba? Muhtar yardımcısı. E ben yardımcı vereceğim. Muhtarı aşağılıyor. Bütün muhtar kardeşlerime sesleniyorum, sizin haklarınızı savunacağım. Onlar duymadı bi daha söyleyeyim, hem yardımcı vereceğim hem de size özel bütçe vereceğim.
  • Her kesimin sorunu var. Devleti yönetenler topluma örnek olmak zorundadır. Tutarlılık olması lazım. Efendim pandemi var sosyal mesafeyi koruyalım, sokağa… En tepedeki adam koro halinde söylüyorlar. Peki Türkiye niye kıpkırmızı oldu?  Lebaleb kongreleri doldurdu, bir de onunla övündü. Bunlar devleti yönetiyor. Şimdi yeniden kapanma başladı. Fatura kime? Esnafa. Saray’dakilere fatura mı çıkar. Esnaf kardeşim sana sesleniyorum, beni ve ailemi biliyorsun Saray’dakileri de biliyorsun. Bütün bu tabloyu vicdanına bırakıyorum.

“Bu kadar açlık, yoksulluk, fakirlik varken 50 bin avroluk çantayla kimse gezemez!”

  • 5o bin Avroluk çantayla gezemezsiniz. Bu kadar açlık, yoksulluk, fakirlik, fukaralık varken 50 bin Avroluk çantayla kimse gezemez!
  • Şimdi ben bütün asgari ücretlilere sesleniyorum, sana 2 bin 825 lira veriyorlar ama kendi yandaşlarına net 24 bin lira. Ayrıca vergilerin tamamını da onlar değil başkaları ödüyor, Borsa İstanbul ödüyor.

Merkezi yönetimin dış borcu 7 günde 75 milyar 800 milyon arttı

  • Neredeyse her hafta Merkez Bankası Başkanı değişiyor. Ne oluyor allah aşkına? 20 Mart ile 27 Mart arası bir vurgunu anlatacağım. Neden Merkez Bankası Başkanı sık sık değişti? Merkezi yönetimin dış borcu; 20 Mart’ta dolar kuru 7.28′ 765 milyar 800 milyon lira dış borcu var. 27 Mart’ta 765 milyar çıktı, 841 milyar 600 milyon liraya. Dolar kurunu 8 liradan aldık. Merkezi yönetimin dış borcu sadece 7 günde 75 milyar 800 milyon lira artı. 7 günde bu milletin sırtına yüklenen yük… Bunun hesabını soracağım.

Kürşat Ayvatoğlu açıklaması: Ortaya çıkan tablo, bir vurgun tablosudur

Uyuşturucu kullanırken görüntüleri ortaya çıkan ve ticari faaliyetleriyle gündeme oturan AKP’li büro personeli Kürşat Ayvatoğlu’yla ilgili açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “AKP’nin yarattığı gençler var. Her türlü yolsuzluğu, vurgunu görüyorlar. Benim neyim eksik diyor. Hırsızı büyükelçi yapıyorlarsa beni de yükseltirler diyor. Ortaya çıkan tablo tepeden tırnağa bir vurgun tablosudur” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun konuşması şu şekilde:

  • Bir tarafta bunlar yaşanırken, bir tarafta da zevki sefa içinde olan AK Partili gençler var. Dünyadan habersiz bu gençler, yukarıya bakıyorlar herkesin keyfi yerinde. Altlarında lüks arabalar, her türlü imkan. Vurgun deseniz, yolsuzluk deseniz gırla gidiyor. E ben de yapayım diyorlar. Buradan, kokain şeker falan bunlardan söz etmek istemiyorum Allah şifa versin, umarım kısa sürede iyileşir.
  • Ama ortaya çıkan tablo bizim değerlerimizle barışık bir tablo değildir. Ortaya çıkan tablo bir vurgun tablosudur. Daha önce de, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı vardı Şanlıurfa’da… Düşünceye bakın arkadaşlar, vatan sevgisi var mı burda? Kul hakkını korumak var mı burada. “Lan fakirler beni rahatsız etmeyin beni burada” diyor. Kimi örnek alıyor? Saray’ı örnek alıyor.
  • AK Parti Genel Merkez bürosunda çalışıyordu bu. Kastamonu’dan geliyor, bütün Kastamonulular tabloyu çok iyi biliyor. Hepsinin başımın üstünde yeri var. Kastamonu’yu bunun tümüyle dışında tutuyorum. Bir kişi kalkıp lüks arabalar içinde yaşıyor ve bir büro personeli. Görmüyor mu kimse? Görmüyor çünkü, hepsi aynı pozisyonda. Değerlerden bahsediyorlar. Bizim tarhimizde böyle bir değer var mı arkadaşlar?
  • Rüşvetçiyi büyükelçi yaptığınız andan itibaren Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin itibarını sıfırlıyorsunuz. Bu da ortaya çıkmasaydı bu da öyle gidecekti, ne olacak bunu da bir yere büyükelçi yapacaklardı. Yetkileri var… Ülke açlıktan kırılıyor, binlerce çocuk yatağa aç giriyor. Bu lüks nedir, bu şatafat nedir. Bütün gençlere sesleniyorum, sizler hem Türkiye’nin bugünü hem de yarınısınız.
  • Öyle bir tablo inşa ettiler ki, gençler geleceklerini yurt dışında arıyor. Bunun hesabını soracağız, bu çocuğu bu hale kimler getirdi, kimler görmedi? Sizden çalınan her şeyi, onlardan alıp size iade edeceğim. Hakkınızı teslim edeceğim size.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER