Nâzım Hikmet’in geçen yıl günyüzüne çıkarılan şiiri “1 Mayıs Marşı” oldu: Ozan Çoban ve Güneş Demir besteledi
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Nâzım Hikmet’in geçen yıl TÜSTAV tarafından Komintern arivlerinden ortaya çıkarılan “İstanbul’da 1 Mayıs” adlı şiirini, yeni 1 Mayıs Marşı olarak yayımladı.
A3 Haber Merkezi | TÜSTAV’ın geçen yıl Komintern arşivlerinden gün ışığına çıkardığı Nazım Hikmet’in daha önce kitaplarına girmemiş “İstanbul’da 1 Mayıs” başlıklı şiiri bestelenerek marş oldu.
Banu İşlet’in transliterasyonu, Ozan Çoban ve Güneş Demir’in bestesi, Nâzım Soylu’nun klibiyle yayımlanan “Bugün Mayıs 1” adlı marş, DİSK’in sosyal medya hesabında paylaşıldı.
🎶🎵TÜSTAV’ın gün ışığına çıkardığı Nazım Hikmet’in sözleri, Banu İşlet’in transliterasyonu, Ozan Çoban ve Güneş Demir’in bestesi ve Nazım Soylu’nun klibiyle “Bugün Mayıs 1”
👏 Alkışlar @cobanozan @gunes__demir @tustav92 @BanuIslet ve @nazimsoylu için
📺 https://t.co/bj7M6eAitm— DİSK (@diskinsesi) April 25, 2021
O şiir geçen yıl gün yüzüne çıkarılmıştı
Nâzım Hikmet’in 1925 tarihli “İstanbul’da 1 Mayıs” isimli şiiri uzun süre Osmanlıca bir el yazması olarak TÜSTAV’ın (Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı) Komintern arşivinde bekledi. Şiir, Banu İşlet tarafından Türkçeye çevrildi.
1925 yılında İstanbul’da gerçekleşen 1 Mayıs yürüyüşünü konu edinen “İstanbul’da 1 Mayıs” şiirinde Nâzım Hikmet, işçilerin sanayi bölgelerinden ve yoksul mahallelerden yürüyerek şehir merkezine gelişini anlatıyor.
İstanbul’da 1 Mayıs
Kıpkızıl, kan kırmızı bayraklarımızın alevinden
Sarı kursak bir balon gibi soldu güneş.
Ciğerlerimizde şişen türküler ateş!
Kol kola
Düştük yola
Yedikule’den amele evleri Sirkeci’ye dayandı,
Karagümrük kırmızıya boyandı.
Kasımpaşa tersaneyi yüklendi sırtına,
Geçtik köprüden
Geliyoruz: Yol ver bize Cadde-i Kebir!
Kaldırımları söken topuklarımızla
Tokatlıyan’da göbekli mebusları tokatladık.
Osmanbey’in ensesine atladık!
Zifosladık Şişli’nin kadife mantosunu!
Bugün toz kondurmuyoruz keyfimize!
Bugün “Mayıs Bir”!
Bir Mayıs’ta İstanbul
Bizim olmuş gibidir!
* *
Hürriyet-i Ebediye tepesinde taş kesilen
Mahmut Şevket’in iskeleti!
Seni oraya diken sınıf
Zırnık kadar bile vermedi bize hürriyeti;
Yıkıl karşımızdan!
Yangınları haykıran Yangın Kulesi tepeden bakma bize
Bir gün elbet
Seni borazan yapacağız kendimize,
İstanbul’un ağzı
Haykıracak kızıl inkılâbımızı!
Nun [Nâzım] Ha [Hikmet]”