A3 Haber

Av. Celal Ülgen: “Soykırım” tanınırsa Türkiye’ye karşı tazminat davalarının önü açılır

Av. Celal Ülgen: “Soykırım” tanınırsa Türkiye’ye karşı tazminat davalarının önü açılır

Av. Celal Ülgen: “Soykırım” tanınırsa Türkiye’ye karşı tazminat davalarının önü açılır
Nisan 26
08:58 2021

ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olayları için “soykırım” ifadesini kullanmasının ardından konuyla ilgili konuşan avukat Celal Ülgen, ABD’ye göre haksızlığı yapan devlete veya onun temsilcileri aleyhine Amerikan mahkemelerinde dava açma olanağının doğduğunu söyledi. Ülgen, “Bu soykırım tanımasının en önemli evresi Türkiye’ye karşı tazminat davalarının açılmasının önünü açmasıdır” ifadesini kullandı.

ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olayları için “soykırım” ifadesini kullanmasının ardından tartışmalar devam ediyor.

Cumhuriyet’ten Zehra Özdilek’e konuşan avukat Celal Ülgen, “Biden’ın soykırımdan söz etmesi, daha sonra da Amerika hükümeti tarafından insanlık suçu sayması sonucunu getirebilir. Bu ne demektir? Amerika’ya göre haksızlığı yapan devlete veya onun temsilcileri aleyhine Amerikan mahkemelerinde dava açma olanağının doğması demektir” dedi.

Ülgen, şöyle devam etti: “Sürekli söylediğim gibi Amerika mahkemeleri bütün dünya üzerinde olağanüstü yetkileri bulunmaktadır. Bu yetkiler bir hukuk düzenlemesi olmaktan çok dünya jandarması sayılan emperyalist bir ülkenin emperyal baskılarının boyutları oranında güçlüdür. Türkiye için sıkıntılı günlerin başlayacağını şimdiden söyleyebiliriz. Bilindiği gibi FETÖ darbesi aslında bir Amerika tarafından Türkiye’yi işgal girişimiydi. Bu da ekonomik ve siyasal bir işgal sayılabilecek girişimi olarak algılanabilir. İsviçre bankalarındaki hesaplar ve altınlar, Amerika ile ilişkili bankaların alacakları bu mahkemelerin tehdidi altına girer. Emperyalist bir ülkenin hukukundan adalet ve hakkaniyet beklemek yersizdir. Bu soykırım tanımasının en önemli evresi Türkiye’ye karşı tazminat davalarının açılmasının önünü açmasıdır. Bu durum bakanların ve Cumhurbaşkanı’nın şahsi hesaplarına da yansır mı? Bunu zaman gösterecek. Ancak Amerika bunu tehdit unsuru olarak kullanmayı sürdürecektir.”

Moroğlu: Soykırım olmadığının kanıtı Malta Mahkemesi kararıdır

İstanbul Barosu başkan yardımcısı Nazan Moroğlu da şunları söyledi: “1915 olaylarının soykırım olarak tanımlanamayacağını gösteren önemli bir belge Ermenistan’ın ilk Başbakanı Kaçaznuni’nin Taşnaksutyun Partisi’ne sunduğu rapordur. Bu rapor sözde soykırım iddialarının gerçek dışı olduğuna ışık tutmaktadır. Kaçaznuni, raporda geçmiş dönemin bir özeleştirisini yapmış ve 1914’ten 1922’e uzanan süreçte, Türk-Ermeni ilişkilerinin özünü bir savaş hali olarak nitelendirmiştir. 1915 ve devamı yıllarında Ermenilerin yaşadığı olayların hukuken soykırım suçu oluşturmadığının diğer bir kanıtı da Malta Mahkemesi kararıdır. Aslında Ermeni iddiaları, hukuki olarak I. Dünya Savaşı’ndan hemen sonra araştırılmıştır. Savaş sonrasında İstanbul’u işgal eden İngilizler, Ermeni Patrikhanesi’nin raporlarına dayanarak, katliam ve farklı suçlardan sorumlu tuttukları, aralarında Hariciye, Harbiye Nazırlığı’ndan üst düzey sivil ve askeri yöneticilerin de bulunduğu 145 kişiyi yargılamak üzere Malta’ya sürgüne göndermişlerdir. Ancak soruşturmayı yürüten İngiltere’nin en üst adli soruşturma kurulu olan Londra’daki İngiliz Kraliyet Başsavcılığı o tarihte bütün belgeler ve arşiv kayıtları ellerinde olmasına rağmen, bu kişileri suçlayacak bir kanıt bulamamışlardır. Bunun üzerine Malta sürgünlerinin tümünü serbest bırakmışlardır. İngiliz Kraliyet Başsavcılığı’nın kanıt yokluğu gerekçesi ile Malta sürgünleri hakkında Ermenilerin katledildikleri suçlamasıyla dava açmaması, günümüz ceza yargılamasında kovuşturmaya yer olmadığı anlamına gelmektedir.”

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER