Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan medya raporunda, Türkiye’de ana akım medyanın büyük bir kısmının hükümet kontrolünde olduğu ve medya düzenleme kurumlarının bağımsız medya üzerine baskı oluşturmak için “araçsallaştırıldığı” suçlamasında bulunuldu.

“Avrupa Konseyi Gazeteciliğin Korunması ve Geliştirilmesi Platformu” tarafından kaleme alınan raporda, Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) bağımsız olmasına rağmen, iktidar tarafından kontrol edildiği ve bağımsız yayıncılara yönelik tehditlerini artırdığı şikayeti yapıldı.

Avrupa’daki 14 gazeteci örgütü ve kuruluşunun üye olduğu platform tarafından kaleme alınan raporda, iktidarı eleştiren yayın kuruluşlarının ağır para cezası, kapanma ve lisanslarını elinden alınma tehlikesi yaşadığı ifade edildi.

Raporda, özellikle Fox TV, Halk TV’ye yayınlarında dolayı verilen yayın durdurma ve para cezalarına geniş yer ve verildi.

Hükümetin, muhalif medyayı cezalandırırken, kendisi destekleyen medya organlarını devlet fonlarıyla mükafatlandırdığı ifade edilen raporda, Evrensel ve BirGün gibi gazetelerin kamu ilanı alamadığı kaydedildi.

Türk gazetecilere yönelik açılan davalar, tutuklamalar

Raporda, Türkiye ve Azerbaycan’daki gazeteciler, Avrupa’da “kamu görevlilerine hakaretten”, “gizli bilgileri açıklamaktan” ve “terör örgütü üyeliği” gibi suçlardan en fazla yargılanan medya mensupları olarak gösterildi.

Türkiye, Azerbaycan ile Rusya Avrupa’da terör ve casusluk gibi suçlardan duruşma öncesi en fazla haklarında tutuklama kararı alınan gazeteciler sayısında yine ilk sırada yer adı.

Raporda özellikle bu suçlamalarla ilgili Türkiye’de kaleme alınan iddianamelerin gerekli demokratik kriterleri karşılamadığı suçlamasından bulunuldu. Yine Türkiye ve Rusya’daki gazeteciler, gösteriler ve protestolar sırasında en fazla taciz edilen medya temsilcileri arasında gösterildi.

Türkiye’ye tavsiyeler bölümünde yetkililerin bağımsız medyayı engelleme ve gazetecilerden suçlu yaratma eylemlerine son vermesi istendi ve bu konuda Avrupa Konseyi standartlarından uzaklaşılmaması istendi.

Raporda, Türkiye’nin yargı tarafsızlığı ve bağımsızlığı ilkesine sağlayıp, uluslararası standartlara uygun olarak ifade özgürlüğünü tesis etmesi istendi.

2020’de medya özgürlüğüne ilişkin platforma 201 şikayet ulaştığı belirtilen raporda, bunun bir önce yıla oranla yüze 40 artışa tekabül ettiği hatırlatıldı. Raporda, 52 gazetecinin fiziksel saldırıya uğradığı, 70’e yakın gazetecinin ise gözdağı ve tacize hedef olduğu kaydedildi.