Federal Almanya’nın Konrad Adenauer damgalı kuruluş yıllarında görev yapmış yönetici elitlerin Nazi Almanyası’ndaki kariyeri, bu kez Kassel Üniversitesi’ndeki yeni bir araştırmada harmanlandı. “Malumun ilamı” niteliğindeki sonuçlar, herhangi bir tartışma yaratmadı.

Nisan’ın son haftasına girerken Kassel Üniversitesi bünyesinde hazırlanan ayrıntılı bir araştırma kamuoyuna tanıtıldı. Sonuçlar, Federal Almanya’nın kurucu kadrolarının yoğun bir Nazi geçmişe sahip olduğunu gösterdi.

Yeni Posta gazetesinin aktardığı habere göre Prof. Sylvia Veit yönetiminde gerçekleştirilen projede, Federal Alman siyaset sınıfıyla Bonn Cumhuriyeti’nde yönetici konumundaki üst düzey memurların geçmişi irdelendi ve ortaya ilginç, ama kamuoyunda herhangi bir tepki ve tartışmaya yol açmayan sonuçlar çıktı.

Araştırmada, 1949-1963 döneminde devleti yöneten üst düzey memurlar ve hükümette görev alan siyasetçiler arasından yaklaşık 3 bin 500 kariyer ayrıntılı olarak işlendi. Bu kadroların tamamen “lekesiz” olduğunun pek söylenemeyeceğini hatırlatan Prof. Dr. Veit, Federal Almanya Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1949 ile Konrad Adenauer’in başbakanlıktan çekildiği 1963 arasındaki siyasetçilerle devletin üst düzey memurlarının önemli bir kesiminin Hitler’in partisi NSDAP (Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi) üyesi olduğunu saptadıklarını kaydetti.

Buna göre, federal bakanlıkların ve başbakanlığın en üst düzeydeki 283 memurunun 105’i zaten NSDAP üyesiydi. 99’u ise bu konuda kuşku uyandıran bir “gençlik kariyerine” sahipti. Yine aynı dönemde görev yapan 51 bakanın 13’ünün de Hitler’in partisine üye olduğu araştırmanın ortaya çıkardığı gerçeklerden bir başkası oldu. Bir bakanın geçmişinin ise bu alanda kesinlik kazanmadığına, fakat NSDAP üyesi olduğuna dair kuvvetli belirtilere dikkat çekildi.

Hitler’e direnenler önemsiz

Bu arada 334 Federal Almanya yönetici elitinin sadece 15’inin NSDAP’nin etkili bir dairesinde görev aldığı belirlendi. Bunlardan 46’sının nasyonal sosyalist ifadeleri belgelendi. Hatta 7 yönetici elitin bizzat bir pogroma katıldığı veya toplama kamplarına zorla gönderilme işlemlerine onay verdiği açıklık kazandı. Federal Almanya’nın 11 yöneticisinin SS, SA ve SD’de subay konumunda olduğu da kanıtlanan bir başka gerçek oldu.

Federal Almanya’nın kurucu babaları Nazi geçmişine sahip

Araştırma, hemen hemen sadece erkeklerin oluşturduğu Federal Almanya “kurucu babalarının” (siyasetçi ve üst düzey memurlar) çok küçük bir bölümünün Hitler Almanyası’na muhalifler arasından çıktığını gösterdi. Federal Almanya kariyeri mercek altına alınan 334 kadronun sadece 21’i, NSDAP Almanyası’nda (“Das Dritte Reich”) tutuklanmış, 60’ı da malına el konulmak gibi bir zarara uğramıştı. Bunlardan da yine sadece 17 üst düzey memur “Hitler’e direnen örgütlerde” yer almıştı.

Prof. Dr. Sylvia Veit, araştırmanın sonuçlarını aktaran açıklamasında, genç Federal Cumhuriyet’in kurucu kadrolarının önemli bir bölümünün Hitler Almanyası’na angaje olduğunu bu araştırmayla gösterdiklerini belirtti. Kassel Üniversitesi Kamu Yönetimi (Public Management) Bölümü Direktörü Prof. Veit, gerçi inanmış Nazilerin kesintisiz bir biçimde yeni demokratik kurumlarda çalışmayı sürdürdüğünün söylenemeyeceğini, ancak “faşizme karşı direnişten gelen” yeni bir yönetim kadrosundan söz etmenin de mümkün olmadığını vurguladı. Sylvia Veit, Federal Almanya’nın en üst düzey kadrolarının kariyer gelişimini bu kadar kapsamlı bir biçimde ilk kez belgelediklerine dikkat çekti.

“Yeni Elitler-Yerleşik Personel? Sistem Dönüşümlerinde Alman Bakanlıklarının Devamlılığı ve Devamsızlığı” başlıklı araştırma, aralarında Federal Almanya, Alman Demokratik Cumhuriyeti, CIA gibi birçok kurumun arşivlerinde 3 bin 500 biyografiyi irdeledi. Konrad Adenauer’in başbakanlığı döneminde görev yapmış 51’i siyasetçi ve 283’ü yüksek memur toplam 334 biyografi, Hitler dönemiyle Federal Almanya Cumhuriyeti arasındaki personel akışının yeni ve aslında bilinen bir resmini yeniden verdi.

Günümüz Alman kamuoyunda ve medyasında bütün bu bilgiler herhangi bir tartışmaya neden olmadı.