Türkiye 17 günlük tam kapanma uygulamasında bir haftayı geride bırakırken işletmelere karşı alınan kısıtlama kararları tartışılıyor. Tüm resmi kurumları tam kapanma sürecinde işlemlerini devam ettirmesine rağmen kurumlara verilen resmi evrak niteliği taşıyan “vesikalık fotoğrafları” çeken fotoğrafçılar kapalı kaldı. Fotoğrafçıların kapalı olması nedeniyle yurttaşlar resmi kurumlardaki işlemlerini tamamlayamıyor.

Güzel anların, hatıraların ya da resmî belgelerin olmazsa olmazı vesikalık fotoğraflar, “tam kapanma” döneminde kısıtlamalara takıldı. Tüm resmi kurumlar açıkken, kurumlara verilen ve resmi evrak niteliği taşıyan “vesikalık fotoğrafları” çeken fotoğrafçılar kapalı kaldı.

“Tam kapanma” kısıtlamalarından muaf tutulmayan esnaf ANKA Haber Ajansı’na, “Tüm devlet kurumları açıkken bizler neden kapalıyız? Vatandaşımız bizi arıyor, ‘biz fotoğraf çektirmek istiyoruz’ diyor. Ama biz hizmet veremiyoruz. Hizmet veremediğimiz için de vatandaşımız mağdur olmuyor” tepkisini gösterdi.

Ankara Fotoğrafçılar Odası Başkanı Gündoğdu: Biz açık olacağız ki hizmetler devam etsin

İçişleri Bakanlığı’na, dükkanlarını açmak için başvurduklarını, ancak yanıt alamadıklarını belirten Ankara Fotoğrafçılar Odası Başkanı Gündoğdu, “‘Çektiremezsiniz, pandemiden sonra evlenin, pandemiden sonra nüfus kağıdınızı değiştirin’ diyor. Ama Nüfus Daireleri, noterler, Evlenme Daireleri, belediyeler açık” dedi. Gündoğdu, şunları söyledi:

“Fotoğrafçılık devlette yarı yarıya çalışır. Biz kendimiz için vesikalık fotoğraf çekmeyiz. Biz devlet için vesikalık fotoğraf çekeriz. Bu fotoğraflarımız da devlette kullanılır. Bizim de açık olmamız gerekirdi. Bu sorun devletin sorunu. Biz gerekli çalışmaları yaptık. Biz açmamak için diretmedik. Biz açmak istiyoruz ama devletimiz bize açtırmıyor. Yani aslında problemi devlet yaratıyor. Vatandaş veya fotoğrafçı yaratmıyor. Bir kurum işleyecekse, o kurumun altındakilerin de işlemesi gerekiyor.”

Pandemi sonrasında fotoğrafçı esnafının yaşayacağı problemin daha büyük olduğuna işaret eden Gündoğdu, “Pandemi bittiğinde her fotoğrafçıya 5 bin lira ya da 10 bin lira gibi banyo ve baskı makinesi maliyetleri binecek. Kartuşlu sistemi olanların, kartuşu dolacak. Banyolu sistemlerin, banyosu bozulacak. Bizim banyolar, çalıştıkça işler. Bunların içindeki kimyasallar, yurtdışından geliyor. 10 bin liraya yakın, bir vesikalığı basabilmek için maliyet harcanıyor” dedi. Gündoğdu, sözlerine şöyle sürdürdü:

“Vatandaş yine mağdur oldu”

• Devlet, önünü kesti. ‘Çektiremezsiniz, pandemiden sonra evlenin, pandemiden sonra nüfus kağıdınızı değiştirin’ diyor. Ama Nüfus Daireleri, noterler, evlenme daireleri, belediyeler açık. Devlet diyor ki, ‘Fotoğrafçıya gitmeyin, fotoğrafçıdan size virüs bulaşır.’ Pandemi yasakları bittiği zaman evlenin, nüfus kağıdınızı değiştirin, tapuda, noterde işiniz varsa onu halledin. Fotoğraf çektiremezsiniz’ diyor. Biz açık olacağız ki bu hizmetlerin devam etmesi lazım. ‘Tamamen kapatın’ deseydi, vatandaş da hiç olmazsa ‘Fotoğrafçıyı, kamuyu bulamayacağız, hiçbir işle uğraşmayalım’ derdi. Burada olan yine vatandaşa oldu. Vatandaş yine mağdur oldu.”

“Yaklaşık iki yıldır iş yapamıyoruz”

Yaklaşık 21 yıldır fotoğrafçılık mesleğini yaptığını söyleyen 36 yaşındaki Ali İhsan Şeker, “Noterler, nüfus müdürlükleri, evlendirme dairleri açık ama fotoğrafçı esnafı kapalı. Düğün sektörü zaten kapalı ve ne zaman açılacağını bilmiyoruz. Yaklaşık 2 yıldır maalesef ki iş yapamıyoruz. Fotoğrafçı esnafına sahip çıkılmasını ve onların da yanında olunmasını istiyoruz” dedi.

“Tüm devlet kurumları açıkken bizler neden kapalıyız?”

“Tüm devlet kurumları açıkken bizler neden kapalıyız?” diyen 36 yaşındaki fotoğrafçı Ergin Çamlıbel, “17 günlük kapanma sürecinde tüm fotoğrafçı esnafı ve vatandaşımız mağdur olmuştur. Tüm devlet kurumları açıkken bizler neden kapalıyız? Vatandaşımız bizi arıyor, ‘biz fotoğraf çektirmek istiyoruz’ diyor. Ama biz hizmet veremiyoruz. Hizmet veremediğimiz için de vatandaşımız mağdur olmaktadır. Bizim kafamızdaki soru şu; 17 günün sonunda düğünlerimiz, nikah merasimlerimiz, kına gecelerimiz açılacak mı?” dedi.

Kepenk indiren esnaf, çalışmayan baskı makinelerinin de 17 gün sonra bozulabileceği ve zarar görebileceğine dikkati çekti.

25 yaşındaki fotoğrafçı Erol Batuhan Ağca, “Pandemiden en çok etkilenen sektörlerden biriyiz. Noterler, nüfuslar (memurlukları), nikah daireleri açıkken biz neden kapalıyız? Vatandaşa da hiçbir şey diyemiyoruz. Telefonlarımızı arıyorlar ama sokağa çıkma yasağı olduğu için açamıyoruz dükkanımızı. Bizim cihazlarımız var. Biz bunların bakımlarını yapmazsak 17 gün sonra cihazlarımız ne durumda olacak bilmiyoruz.  Bizim beklediğimiz İçişleri Bakanlığı’mızdan muaf tutulmamız sokağa çıkma yasağından veya nöbetçi fotoğrafçı sistemine geçmemiz” diye konuştu. (ANKA)