CHP Sözcüsü Öztrak: Erdoğan şahsım hükümeti beceriksizliğin tarihini yazmaya devam ediyor
Eylül 13
16:28
2021
CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, çimento fiyatları yüzünden müteahhitlerin 24 Eylül’e kadar iş bırakma eylemine dikkati çekti. Öztrak, “Böyle bir durumla ilk kez karşılaşıyoruz. Erdoğan şahsım hükümeti beceriksizliğin, kifayetsizliğin tarihini yazmaya devam ediyor” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu.
- MKYK toplantımız sürüyor. Kurulumuzun gündeminde milletin cebini, tenceresini boşaltan hayat pahalılığı, işten çıkarma yasağının sonlanmasıyla vahameti artan işsizlik tsunamisi, devletin kurumlarını çürüten yönetim anlayışı, kokusu arşı kaplayan yolsuzluklar, İdlib başta olmak üzere yakın bölgemizde artan jeo-stratejik riskler, bu riskler karşısında savrulan dış politikamız ve tüm bu sorunları aşmak için yapılması gerekenler var.
- Eylül ayı ailelerimiz için dert ayıdır. Okulların açılmasıyla beraber kıyafet, kırtasiye harcamaları ailelerin belini büker. Evlatları üniversite kazananların yurt sorunu, kira derdi artar. Bir de üstüne mutfaklardaki yangının harareti biner, geçim derdi dayanılmaz olur.
Kira artışları resmi enflasyon rakamını katlıyor
- Bu yıl fahiş kira artışları milletimizi bezdirmiş. Partimize şikâyet telefonları yağıyor. Veriler bunu doğruluyor. Kiralık ve satılık konut ilanlarının verildiği, bilinen bir internet sitesinin hazırladığı endekse göre son bir yılda kiralar İstanbul’da yüzde 51, Ankara’da yüzde 32, İzmir’de yüzde 31, Adana ve Antalya’da yüzde 50, Mersin’de yüzde 64. Kayseri’de yüzde 54. Konya’da yüzde 34 artmış. Özellikle büyük şehirlerimizde kira artışları resmi enflasyon rakamını katlıyor.
- Pandemiyi borçla aşmak için verilen krediler, konut piyasasında büyük bir balona neden oldu. Bu da kiralara yansıyor. Avrupa’da konut fiyatları en hızlı artan ülke Türkiye… Devlet yurtlarına başvuru tarihi dün akşam sonlandı. Üniversiteler gelecek hafta açılıyor. Bu gecikme aileler ve öğrenciler için ciddi bir belirsizlik yarattı. Özel yurt kiralarındaki artışlar ev kiralarını da solluyor. Peki, bu kiralarla millet çocuğunu nasıl okutacak?
Tüm kaynakları son 20 yılda betona gömdüler
- Bu konut fiyatlarıyla gençlerimiz nasıl yuva kuracak? Ülkeyi 20 yıldır yöneten Erdoğan’ın şahsım hükümetinin buna bir çözümü var mı? Ne gezer! Onların gözünü rant bürümüş. Ülkenin tüm kaynaklarını son 20 yılda betona gömdüler.
- Erdoğan hâlâ yandaş müteahhitleriyle, “Talan İstanbul” projesiyle rant devşirme peşinde. İstanbul’u yabancılara peşkeş çekmek için, vatandaşlık promosyonlu betonlaşma, katar katar sürüyor. Ama bu arada inşaat sektöründe yandaş olmayan müteahhitler “Tıkandık artık” diye feryat ediyor. İnşaat maliyetlerinde çok ciddi artışlar var. Son bir yılda inşaat demiri yüzde 75, hazır beton yüzde 97 zam görmüş. Bütün bu zamların arkasında hükümetin iş bilmezliği, tedbirsizliği, pandemi sonrasında yaşananlara seyirci kalması var.
- En son çimentodaki olağanüstü zamlar müteahhitlere “Harç bitti, yapı paydos!” dedirtti. Müteahhitler 9 Eylül’den 24 Eylül’e kadar iş bırakma eylemi başlattı. Böyle bir durumla ilk kez karşılaşıyoruz. Erdoğan şahsım hükümeti; beceriksizliğin, kifayetsizliğin tarihini yazmaya devam ediyor.
Mutfaklarda yangın büyük…
- Sadece kira ve konut fiyatlarında değil mutfaklarda yangın büyük… Her şeyin bol olduğu yaz aylarındayız. Ama meyve ve sebze fiyatlarına etiket yetişmiyor. Ağustos’ta, geçen yıla göre salatalık yüzde 128, kabak yüzde 87, şeftali yüzde 81, taze fasulye yüzde 68, tavuk eti yüzde 64, ayçiçek yağı yüzde 61, margarin yüzde 54 zam görmüş.
- Pazar tezgâhlarının, market raflarının yanına yaklaşılmıyor. Millet kışlık konservesini bile yapamaz hale geldi. Hükümet yazımızı kışa çevirdi. Görünen o ki mutfaklardaki felaketle, kışımızı da kara kışa çevirecek. Allah milletimizin yardımcısı olsun.
“Erdoğan metal yorgunu”
- Artık Erdoğan metal yorgunu… Söyleyecek sözü de gidecek yolu da tükendi. Sözü ve yolu tüketenler, Eski vaatlerine kulp takıp yeniden milletin önüne getirir. Ama, ‘Dünün güneşiyle, bugünün çamaşırı kurutulmaz.’ Erdoğan 11 yıl önce milletimize, milli gelirimizi 2 trilyon dolara, kişi başına geliri 25 bin dolara çıkarmayı vadetti. Böylece Türkiye dünyada ilk 10 ekonomi arasına girecekti. Milletimize ihracatımızı 500 milyar dolara çıkarma, işsizlik oranını yüzde 5’e düşürme sözünü de verdi. Şimdi bu sözlerin hepsi yalan oldu. Bunu ben demiyorum. (Son yayımlanan OVP’yi işaret ederek) Erdoğan’ın altına imza attığı şu resmi doküman söylüyor. Bu doküman Erdoğan şahsım hükümetlerinin, bize koca bir 10 yılı kaybettirdiğini ortaya koyuyor.
“Kendi sesinden şiirlere gözyaşı döküyor”
- Demokratik bir ülkede, millete verdiği sözü tutmayan bir yönetici, o koltuğu bir dakika dahi işgal edemez. İstifa eder. Çeker evine gider. Peki, sözünü tutmayan Erdoğan ne yapar? Milletin önünde gözyaşı döker. ‘Kumpas’, ’Dış güçler’, ‘Sabotaj’ der, mağdura yatar. Erdoğan bu defa da bizi yanıltmadı. İlkin, Kahramanmaraş’ta çıktı, ‘2023 hedeflerine ulaşmadan, son nefesimizi vermeyiz’ dedi. Ardından, kendi sesinden şiirlere meftun olup gözyaşı döktü. Ertesi gün de ‘2023 hedeflerine, maruz kalınan tüm sabotajlara rağmen adım adım yaklaşıyoruz’ deyiverdi. Güler misiniz, ağlar mısınız?
“Baş sorumlu Erdoğan ve damadı”
- Son olarak, Merkez Bankası’nın günlük analitik bilançosundan da net rezervleri hesaplayabiliyoruz. Buna göre TCMB’nin brüt döviz varlığından. Dışarıya, kamuya, bankalara olan döviz borcunu ve SWAP’ları çıkarırsak, döviz kasasındaki açık 51 milyar doları buluyor. Yani neresinden bakarsanız bakın, TCMB kasasındaki döviz ve altınlar, döviz borcuna yetmiyor. Döviz kasası sağdan da saysanız, soldan da saysanız açık veriyor. Erdoğan bunu gizliyor. Neden, çünkü ülke ekonomisine yapılan sabotajın şahı budur. Bunun baş sorumlusu kim? Milletin 128 milyar dolarını buharlaştıran Erdoğan ve damadıdır.
Resul Tosun’a yanıt
- (Laikliğin Anayasa’dan çıkarılmasına ilişkin yönetilen soruya) Resul (Tosun) Bey, tecrübeli bir siyasetçidir. Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değiştirilemez olduğunu, değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceğini bilir. Ama anlaşılan kendisine bir görev verilmiş, şu anda milletin gerçek gündemini karartmak üzere başlatılan spekülasyonda ona da bir rol biçilmiş. Bu milletin gerçek gündemi, bu tartışılan konular değildir. Bu milletin gerçek gündemi az önce anlattığım işsizlik, pahalılık, yoksulluktur.